Burda kal tradutor Espanhol
628 parallel translation
Nunally, ben hemen hallederim, sen burda kal.
no te muevas.
Burda kal!
¡ Quédate aquí! ¿ Q-Qué?
- Söylediklerim burda kalıyor, aramızda
permanece aquí - - de este lado del casco. Si.
Hepiniz burda kalın.
El resto se queda aquí
Wash sen burda kal... - Ve bu insanlara eşyalarını taşımada yardım et.
Wash, quédate aquí y asegúrate de que se lleven todas sus pertenencias.
Burda kalıyorum.
Yo me quedo.
- Evet, burda kalıp partiyle ilgileneceğim.
No, seré mejor que me quede y vigile la fiesta.
- Mark burda kal dedi.
- Mark dijo que me quedara aquí.
Sayın yargıç bütün kutsal şeyleri hor görerek savunmasını yaptığı için burda kalıp Bay Drummond'un alaylarına ve patavatsızlıklarına katlanmak istiyorum.
Señoría, estoy dispuesto a seguir aquí y a soportar las ofensas y el desprecio del Sr. Drummond porque su postura en este litigio no es sino una irreverencia hacia todo Io santo.
Ben burda kalıyorum.
Me quedaré por aquí.
Şu Ichi neden burda kalıyor?
¿ Qué hace ese tal Ichi alojado aquí?
Burda kal ve deneyimlerinden yararlanmamızı sağla.
Quédate aquí y podrás aprovecharte de la experiencia.
Burda kal. Bu gece akşam yemeğini bizimle yemekten hoşlanabilirsin.
Podrías cenar con nosotros esta noche.
- Burda kalıp oylamak mı istiyorsunuz?
¿ Quieren sentarse aquí a votar?
Eğer burda kalırsa, Florrie Pether'in hayatından sorumlu değilim.
No me hago responsable de la vida de Florrie Pether si se queda aquí.
Ve burda kalıyorum.
Y me quedo.
Sen, bir kaç adam al ve ön tarafa git sen de şu tarafta dur peki sen de burda kalıp evi koru ben çatıda olacağım!
N. 2, vigila con algunos hombres la entrada de la villa. N. 3, tú ve por allí. Sí.
Sen burda kal.
Ahora quédate aquí.
Burda kal.
Quedaos aquí.
- Burda kal, daha fazla karışıklığa sebep olma hayatını tehlikeye mi atacaksın?
Déjalo estar. No te involucres más. ¿ Vas a desperdiciar tu vida?
Burda kalıp onun yanı başında olabilmem için.
Para que me quedara aquí a su entera disposición.
Sen merak etme,... sadece burda kal.
No te preocupes por eso quédate aquí.
Burda kal. - Evet.
No te muevas.
bu kapıyı kapatmak için birinin burda kalıp kapatması gerektiğini.
Lo que dice es que alguien deberá quedarse, para cerrar el portal.
sanırım birileri burda kalıp bu şeyi kapatmak zorunda değil mi?
Se supone que alguien debe quedarse y cerrar el portal, ¿ no?
Ben idare ederim adamları, ser burda kal.
Yo guío el grupo, tú te quedas aquí.
- Ben burda kalıyorum.
Me voy a quedar aquí. Estás solo.
Gerek yok burda kalın.
No es necesario. Quedese aquí.
Sen burda kal.
Ud. quédese aquí.
Burda kalın.
¡ Te quedas aquí!
- Şimdi burda kalın.
- ¡ Ahora quédense aquí!
- Burda kal.
- ¡ Quédense aquí!
Burda kal.Ben paraları alırım.
Detén esta locura. Yo recogeré el dinero.
8 yıl daha burda kalırsam delireceğim.
Ocho años más aquí me volverán loco.
Burda kalıyom, çakıp gidecem.
Vivo aquí. Duerme, guapa, duerme.
Sizinle de. Unutma, Los Angeles'ta ne olursa, burda kalır.
Recuerda, lo que pasa en L.A., se queda L.A.
Tamam, burda kalın. Birazdan geri geleceğim.
Bueno, quédese aquí, que vuelvo ahora mismo.
Bayan Monk siz iki kızla beraber burda kalın.
Señorita Monk, usted quédese aquí con un par de chicas.
Ben burda kalıyorum.
Yo me quedo.
Lana, burda kal.
Lana, quédate aquí.
O zaman burda kal.
Pues quédate aquí.
Burda kal, işine gömül, mantıktan şaşma.
Tú quédate aquí, mátate a trabajar y sé sensata.
Hayır burda kal!
¡ No, quédese aquí!
yada burda kalıp, İşaret fişeğini ateşliycez ve birinin bize yardım etmesini bekliycez
O nos quedamos a bordo disparando cohetes hasta que alguien nos vea y nos ayude.
Ben burda kalıp izlemeyi yeğlerim.
Preferiría quedarme aquí y mirarte.
Ben hallederim. Siz burda kalın.
Dejadme a mi, vosotros no salgais.
Burda mı kalıyorsun?
- Exacto. ¿ Qué hace aquí?
Eğer bu bizim son gecemiz ise burda seninle kalıp birlikte geçirmek istiyorum... hangi yıldızların çatıyı oluşturduğunu keşfetmek istiyorum.
Si ésta va a ser nuestra última noche, la quiero pasar aquí contigo... y descubrir qué clase de techo habrían sido las estrellas.
Birliğine geri dönebilirdi ama burda takas için kalıyor.
Podría volver a su unidad, pero dice que tiene negocios que hacer aquí.
Pekala eğer burda kalırsan, sen...
- ¿ Qué puede pasar?
Makamımın senin gibi birine ihtiyacı vardır, kal burda Senin için mutlaka bir iş bulacağım
Requiero a alguien como tú entre mis filas, quédate aquí, hallaremos un buen trabajo para ti.
kalacağım 66
kalp 64
kalbin 16
kaldır 299
kalktı 17
kalıyorum 109
kalmadı 44
kalıyor 28
kalk 1843
kaldırın 181
kalp 64
kalbin 16
kaldır 299
kalktı 17
kalıyorum 109
kalmadı 44
kalıyor 28
kalk 1843
kaldırın 181
kalıp 21
kalabalık 41
kalmamış 19
kalbimi kırdın 25
kaldır beni 31
kalkıyorum 26
kalktım 52
kalıyorsun 17
kalmam 16
kalmak istiyorum 46
kalabalık 41
kalmamış 19
kalbimi kırdın 25
kaldır beni 31
kalkıyorum 26
kalktım 52
kalıyorsun 17
kalmam 16
kalmak istiyorum 46