Daha da kötüsü tradutor Espanhol
1,395 parallel translation
Daha da kötüsü, bu öbür gemiler tarafından görüldü. Yamato küçük düştü.
Peor aún, el Yamato ha sido desonrado.
Daha da kötüsü... Geçmişi hakkında anlattığı güzel hikayelerle. Sirk müdürü onun kalbini kazanmıştır,
Y lo peor... el dueño del circo ya la ganó proporcionándole hermosas historias de su pasado.
Daha da kötüsü, CHA'nın güvenini kaybettik.
Lo peor de todo es que perdimos la confianza de Cha.
- Daha da kötüsü. Ama sana diyorum. Tuttuğum ilk adamı geberteceğim.
Y ahora es peor, pero ni una más, al primero que vea, lo reviento.
- Daha da kötüsü var.
- Es peor.
Daha da kötüsü, kafada künt travma var gibi görünüyor.
Peor que eso, parecen fuertes heridas traumáticas en la cabeza.
Sizler burada çok gizli işlerle mi meşgulsünüz? Daha da kötüsü.
- ¿ Trabajan en material clasificado, no?
Daha da kötüsü.
Peor.
Daha da kötüsü : beni Bayan McCluskey önünde küçük düşürdünüz, ki onun annenizin can düşmanı olduğunu biliyorsunuz.
Y lo que es peor me han hecho quedar en ridículo ante la señora McCluskey quien saben que es la peor enemiga de mamá.
Daha da kötüsü, müşterilerinin isimlerini tuttuğu bir kara defteri varmış.
Lo mejor es que tenía un pequeña lista negra con los nombres de todos sus clientes.
Bundan daha da kötüsü.
Es peor que eso.
- Veya daha da kötüsü olabilir. - Bu onun seçimi.
O podría ser peor aun.
Daha da kötüsü : Benimle birlikte başkalarını da perişan edeceğim.
Peor : arrastraré a los demás conmigo.
Kaybolacaksın ya da, belki daha da kötüsü olacak.
Te vas a perder o te pasará algo peor.
Bilgisayarın bu şekilde kullanımına kalkışmak... projenin doğruluğundan ödün verilmesine neden olacak... daha da kötüsü, bir başka hadiseye daha yol açabilir.
El intento de usar la computadora de esta manera peor, puede conducir hacia otro incidente.
Şey daha da kötüsü, Hiç bir çözüm bulamıyorum.
Bueno, por como funciona esto, no estoy sacando a relucir nada.
ve daha da kötüsü gribimi ona bulaştırmıştım.
Y lo más desafortunado para Donny fue que se contagió mi resfriado.
- Daha da kötüsü olabilirdi.
Podría ser peor.
Daha da kötüsü de bombayı yerleştiren Güven casusunun Goa'uldların emri altında bunu yapmış olması.
Lo peor... es que el operativo de la Fundación que colocó la bomba probablemente lo hizo bajo órdenes de los Goa'uld. ¿ Qué?
Kendini rezil ettin Carter, ve daha da kötüsü beni rezil ettin!
¡ Te has convertido en un hazmerreir, Carter! ¡ Y lo que es peor, me has convertido a mí en un hazmerreir!
Hayır, daha da kötüsü, suratını paramparça yapmışlar.
No, peor aún la dejaron sin cara.
O piçleri Homêre'yi öldürdükleri gibi öldürmek gerek ya da daha da kötüsü, hayvan gibi öldürmek gerek.
Esos bastardos deberian morir de la misma manera en que mataron a Homero O peor, como los animales que son.
Daha da kötüsü, onda zayıf bir yan görememem.
Y lo que es más no puedo ver ningún punto débil en él.
daha da kötüsü, yabancıların daha az insan olduklarına inanmalarını istediler,
Y peor. Los persuadirían de que algunas personas eran menos que humanos.
Daha da kötüsü var.
Se pone peor.
Daha da kötüsü, evin efendisini ayartırlar.
Peor aún, le hacen ojitos al amo de la casa.
Ya da daha da kötüsü, cinayetten.
O peor, asesinato.
Ve işin daha da kötüsü şimdi deniz aslanlarının saldırılarına da karşı koymalı.
Y para empeorar las cosas, ahora tendrá que huir de los leones marinos.
Daha da kötüsü, herkes buna ağlıyor.
Eso fue peor, todos estaban llorando.
Daha da kötüsü.
Peor que eso.
Ve daha da kötüsü, ne sikime ona hoşça kal öpücüğü veriyorsun?
Peor aún, ¿ por qué diablos te despides de ella con un beso?
Ve daha da kötüsü Kont bize sahte para vermiş.
Y, por si fuera poco, el conde nos dio dinero falso.
İstediklerini yapabilirsen daha da kötüsü.
Sería peor si fuera como usted quiere.
Veya, daha da kötüsü.
O... peor que eso.
Saphira'ya söyle, üstümüzden uçup kırsalda Urgallar, daha da kötüsü Ra'zaclar var mı diye baksın.
Dile a Saphira que vuele sobre nosotros y busque a úrgalos o peor, a Ra'zac.
Daha da kötüsü... boş yere uğraşmamızı istediler.
Lo que es peor, querían que lo hiciéramos... para que perdiéramos el tiempo.
Daha da kötüsü :
Hay otra peor :
Elena'ya planımızı haber verebilir. Ya da daha kötüsü Sydney'le konuşabilir. Ki bu bir felaket olur.
Podría alertar a Yelena de nuestros planes o incluso peor podría hablar con Sydney lo que sería un desastre.
İblisler onları kendi taraflarına çekmek için elinden geleni yaparlar, ya da daha kötüsü yok ederler.
Los demonios no dejarán de intentar pasarlos a su bando o destruirlos - ¿ Cómo los protegerás?
ya da daha kötüsü, babama.
O peor, se la hubieran dado a mi padre.
Yorgan kavgası, surata dirsek ya da daha kötüsü yoktu.
Sin peleas por la manta. Sin codos en mi cara, o algo peor.
Bıçaklanmış gibi görünüyordu ya da daha kötüsü.
Parecía que ella hubiese sido apuñalada o peor. Estaba cubierta de sangre.
Ya da daha kötüsü.
O peor...
Bazılarımız belki de hepimiz, yakında öleceğiz... ya da daha kötüsü Guatanamo Körfezi.
Algunos de nosotros, talvez todos nosotros, vamos a estar muertos muy pronto - - o peor, en Guantánamo Bay.
Ya da daha kötüsü, güvercinler.
O peor... palomas.
Önceden kötünün en kötüsü buraya gönderilirdi. Ama ceza başarılı bir caydırıcı olarak göründüğünde, Olesya'daki suç oranı düştü. Bunun anlamı da daha az mahkûm demekti.
Al principio sólo los peores de los peores eran enviados aquí pero el castigo se mostró tan efectivo que la tasa de crímenes en Olesia se desplomó lo cual significó menos y menos prisioneros.
... ya da daha kötüsü, o zaman olur.
... o peor, entonces bien.
Erkekleri silahlarla can verecek kadınları ve çocukları köle olacak, ya da daha kötüsü.
Los hombres morirán por las armas y las mujeres y niños serán esclavos o algo peor.
Leonidas hiçbir destek almayacak, yardımım olmaksızın geri dönerse de ya hapse girecek ya da daha kötüsü olacak.
irá a la carcel o algo peor si no lo ayudo.
Bir kenara itilmeyecek Ya da daha kötüsü Seninkilere dönüşmeyecek Çünkü sen dinlemezsin
No se apartarán o peor, se convertirán en los tuyos sólo porque te niegues a escuchar.
Birisini tapınak hakkında konuşurken duyarsanız kilisenin yerine, ya bir Yahudi'dir, ya da daha kötüsü bir Protestan'dır.
Si oís a alguien hablar de "El Templo" en vez de "La Iglesia", o bien es judío, o aún peor, protestante.
daha da iyi 37
daha da iyisi 48
daha da fazlası 27
daha da kötü 35
daha da önemlisi 45
kötüsün 16
daha önce hiç böyle hissetmemiştim 22
daha fazla 180
daha sonra 654
daha neler 80
daha da iyisi 48
daha da fazlası 27
daha da kötü 35
daha da önemlisi 45
kötüsün 16
daha önce hiç böyle hissetmemiştim 22
daha fazla 180
daha sonra 654
daha neler 80
daha iyi olur 49
daha iyi 561
daha iyiyim 141
daha iyisini yapabilirsin 39
daha iyi olacak 29
daha iyi misin 168
daha sonra gel 18
daha yeni geldim 61
daha sonra da 30
daha iyisin 19
daha iyi 561
daha iyiyim 141
daha iyisini yapabilirsin 39
daha iyi olacak 29
daha iyi misin 168
daha sonra gel 18
daha yeni geldim 61
daha sonra da 30
daha iyisin 19