Daha iyisi tradutor Espanhol
2,736 parallel translation
Daha iyisi için ne ümit edebilirsin
¿ Qué bueno puedes esperar?
Bundan daha iyisi olamazdı.
No hay nada mejor que esto.
Bak dostum, bu döşeme turu süper ama daha iyisi ne olurdu, biliyor musun?
Mira, tío, este recorrido del linóleo está guay, ¿ pero sabes lo que sería mejor?
Daha iyisi olamazdı öyle değil mi?
¿ No mejora ya más, no?
Ne zaman bir yerlere gitsek her zaman, döndüğümüz ilk akşam "Kendi yatağından daha iyisi yoktur." derdi.
Pero a donde quiera que fuéramos Cuando volvíamos solía decir No hay nada como tu propia cama.
Bundan daha iyisi olamayacağını düşünmüştüm.
Pensé que no podría conseguir nada mejor que eso.
Hayır, hatta daha iyisi gidip bir DNA testi yaptırmıyorsun?
No, mejor aún, ¿ por qué no te haces un análisis de A.D.N?
Ya da daha iyisi, terapistin muayenehanesinde Gordon'a anlatmak.
O mejor aun, se lo digo en la consulta.
Çıkmaktan daha iyisi.
- Algo mejor que una cita.
Hatta daha iyisi tamir için Buy More'a götürdüğünü söyle.
Dile que la trajiste a Buy More para repararla.
Bundan daha iyisi olamazdı. Uzay turizminin gelişmesiyle, Avustralyalı üretici Jaron Mitchell kendi birasının yörüngedeki ilk bira olmasını istiyor.
Con el turismo espacial a la vuelta de la esquina el australiano Jaron Mitchell quiere que su cerveza sea la primera en órbita.
- Daha iyisi.
- Mejor.
Daha iyisi, pembe topuk taşı var.
Tengo una lima de pies rosa. - Puedes usar esa.
Belki daha iyisi olacaktır.
Realmente, sabes, eso es mucho mejor,
Peder. Peder? Daha iyisi.
Capellan. ¿ Capellan?
Daha iyisi olacak.
Mejores.
Keşke "eski" olsaydı, Lordum. Ya da daha iyisi "merhum".
Desearía que fuese la'anterior', m'lord, o mejor aún,'la última'.
Ya da daha iyisi pijama?
O mejor aún de pijama.
Yok, bundan daha iyisi olmaz.
No, no se podría poner mejor.
Ya da daha iyisi : Eşyalardan kurtulmaya çalışmıyor muyuz?
¿ Estamos intentando deshacernos de cosas?
Daha iyisi için bütçe imkanlarını biraz zorladım.
He aumentado el presupuesto para mejores efectos.
- Bundan daha iyisi olabilirdi, takım.
- Eso pudo haber salido mejor, equipo.
Oh, daha iyisi olamazdı...
Esto no mejora más...
AKlına daha iyisi gelmedi mi?
¿ Es lo mejor que se te ha ocurrido?
Bu işte benden daha iyisi yok.
No hay nadie mejor en ello que yo.
Bundan daha iyisi var, Nate durum güncellemeleri ve tweet'lerin oranı konuşmadan sonra, neredeyse herkes onu konuşur oldu.
Incluso más que eso, Nate... la cantidad de tweets y estados que se han subido desde el discurso... están hablando de él.
Mükemmel bir cinayet işlemek istiyorsan, bir okulun fen laboratuarından daha iyisi yoktur.
Vamos, Jefe. Tiene que haber alguna razón.
Bundan daha iyisi olmaz, değil mi?
Es decir, qué puede haber mejor que esto, ¿ no?
Bana senin yazılarını hatırlattı, sadece... daha iyisi.
Me recordó a tu trabajo, solo que... mejor.
Kendi meselelerimizi uygun bakış açısıyla inceleyebilmek için nesli tükenmiş canlılardan ve eski krallıklardan daha iyisi yok.
Nada como especies extintas y reinos antiguos para poner nuestros asuntos en debida perspectiva.
Daha iyisi ne olur, bilemiyorum.
No sé cómo podría serlo.
Ya da daha iyisi, kendine bir özel avukat tut.
O mejor aún, conseguirte tu propio abogado.
Bundan daha iyisi olamaz dediğiniz zaman sadece direksiyonda ki M tuşuna basın tüm arabanın titrediğini hissedin.
Y justo cuando piensas que no podría ser mejor, aprietas el botoncito M del volante y todo el coche se agita.
Daha da iyisi Alpler alayı, sadece kendi bölgesinden asker alır.
Y se pone mejor. Los regimientos alpinos solo reclutan gente de sus zonas.
Daha da iyisi, kederli dul kadını aldın mazeretin için.
Mucho mejor, ahora logra que la viudita afligida le dé una coartada.
Haftalar? Daha da iyisi, bu öğleden sonra mahkemede olacağız.
Incluso mejor, vamos a estar en la corte esta tarde.
( Vızıltı ) - Bu kusursuz.Daha iyisi olamazdı.
- Esta es perfecta.
Daha da iyisi.
Aún mejor.
Daha da iyisi.
Mejor que eso.
Biraz daha zaman istiyorsan, yapabileceğimin en iyisi 48 saat olur.
Si necesitas una extensión, Lo mejor que puedo darte son 48 horas.
Ama durun, daha da iyisi geliyor.
Pero esperen. Se pone mejor.
Dokunmamak en iyisi. Diğer türlü sadece daha fazlaları gelir.
La mayoría son los lentos, hacen el menor ruido y luego atraen a los demás.
Daha da iyisi.
Mucho mejor.
Ve kanıt işlemi konusunda senden daha iyisi yok.
Nos quedamos hasta tarde anoche.
Bak, hatta daha da iyisi, oraya hiç gitme.
Mira, mejor aún, no vayas allí en absoluto.
Senin en iyisi olacağını biliyordum. Herkesten daha çok çalıştığına şahit oluyorum.
Supuse que tu serías el que encontraría trabajando más tarde que el resto.
En iyisi hangisinin daha hızlı olduğunu görelim, senin yumruğun mu benim kılıcım mı?
Mejor ver qué es más rápido, ¿ tu puño o mi espada?
- Daha iyisi de var.
- Tengo algo mejor para tí.
Bayan Jamison'la bu konuyu zaten konuştuk. Daha fazla irdelememek en iyisi bence.
Señor Jamison, ya lo hablé y probablemente sea mejor dejarlo así.
Daha da iyisi.
Algo mejor.
Uzun zamandır "İşte bu en iyisi" diyebileceğimiz bir şey yaptık mı? E - Type'ın Ferrari'nin üçte biri kadardı Daha hızlıydı, daha iyi bir görünüme sahipti.
¿ Puedes pensar en algo que hayamos hecho desde entonces que sea "un número 1"?
daha iyisini yapabilirsin 39
daha iyisin 19
daha iyisi olamazdı 24
daha iyisini yapacağım 16
daha iyisin ya 55
iyisin 289
iyisiniz 21
iyisin değil mi 17
iyisi mi 20
daha önce hiç böyle hissetmemiştim 22
daha iyisin 19
daha iyisi olamazdı 24
daha iyisini yapacağım 16
daha iyisin ya 55
iyisin 289
iyisiniz 21
iyisin değil mi 17
iyisi mi 20
daha önce hiç böyle hissetmemiştim 22
daha fazla 180
daha sonra 654
daha neler 80
daha iyi olur 49
daha iyi 561
daha iyiyim 141
daha iyi olacak 29
daha iyi misin 168
daha sonra gel 18
daha yeni geldim 61
daha sonra 654
daha neler 80
daha iyi olur 49
daha iyi 561
daha iyiyim 141
daha iyi olacak 29
daha iyi misin 168
daha sonra gel 18
daha yeni geldim 61