Korkunç şeyler tradutor Espanhol
1,528 parallel translation
Öpüşürsek korkunç şeyler söyleyemez.
Mientras besa no puede decir cosas horribles
Ama tüm o korkunç şeyler, bana verdiklerini yok etmiyor.
Todo lo horrible no iguala lo que me dio.
Ona asla geri alamayacağım korkunç şeyler söyledim.
Le dije cosas horribles de las que no me puedo retractar.
Bağırıp çağırıyor, korkunç şeyler söylüyordu.
Gritaba y decía cosas horribles...
Gerçekten, korkunç şeyler oldu.
- Hemos tenido problemas aquí.
"Onlara korkunç şeyler yaptılar."
Les hicieron cosas horribles a ellas.
Sadece tüm o insanlar, çoğu mutsuz olan insanlar. Birbirlerine yaptıkları korkunç şeyler...
Bueno, ya sabes, en toda esa gente y en lo infeliz que es la mayoría, y en las cosas tan horrendas que se hacen los unos a los otros y, bueno...
Vietnam'da korkunç şeyler görmüşsünüz.
Oí hablar de que Ud. vio algunas cosas bien desagradables en Vietnam.
Ona korkunç şeyler yaptılar.
Le hicieron cosas terribles.
Beni görmeye geldi, çok korkunç şeyler söyledi ve çıkıp gitti. Bana yardım etmek zorundasın.
Me tienes que ayudar.
Korkunç şeyler yaptığımın farkındayım.
Sé que he hecho algunas cosas terribles.
O evde korkunç şeyler olmuş.
Cosas terribles pasan en esa casa
Bu kadar korkunç şeyler olurken çılgıncaydı.
Con toda la mierda de miedo que ocurría fue una locura.
... aralarında şunlarında bulunduğu liste, Suşi, köpekler, kayak tüyler ürpertici-korkunç şeyler, ve kırmızı renk.
Que incluye, entre otras cosas, el sushi, los perros, andar en kayak... Ios insectos y el color rojo.
Bazıları korkunç şeyler yapmaya zorlanmış.
A algunos los obligaron a hacer cosas horribles.
Kariyerim boyunca, birilerini korkunç şeyler yaptıktan sonra yakalamaya çalıştım.
Pasé mi carrera tratando de atrapar a alguien después de que hiciera algo horrible.
Korkunç şeyler.
Es terrible.
Burada tüm hayatın ve insanlara yaptığın korkunç şeyler nevcut.
Tiene todas las cosas terribles que ha hecho.
Korkunç şeyler...
Algo terrible...
Bu gece korkunç şeyler olacak.
Algo terrible va a suceder esta noche.
Korkunç şeyler yaptın.
Has hecho cosas terribles.
Bu korkunç şeyler yaşandı.
Estas cosas horribles existieron.
Senin yanında olmak istemediğim dışında söyleyecek hiçbir şey kalmadı. Her seferinde, korkunç şeyler oluyor.
Pero no hay nada que quede por decir, salvo que no puedo estar cerca de ti porque cada vez que lo hago, algo horrible sucede.
"Korkunç şeyler..."
Cosas terribles ".
Laboratuvarlar varmış. Gerçekten gizli laboratuvarlar... Orada korkunç şeyler gördüğünü söylemişti.
En los laboratorios, unos laboratorios secretos, dijo que había visto cosas terribles.
- Korkunç şeyler.
- Cosas terribles.
İşte korkunç şeyler görüyorum, açıklanamaz şeyler.
En mi trabajo veo cosas horribles cosas que no pueden ser explicadas.
Korkunç şeyler yaptı.
Ha hecho cosas terribles.
Sana korkunç şeyler yaptım, yalanlar söyledim.
Las cosas que le hice a Ud. Son terribles... Mentirle de ese modo.
- Hepimiz korkunç şeyler yaparız.
Todos hacemos cosas terribles.
Biz büyürken, annen onun hakkında korkunç şeyler söylerdi.
Tu mamá decía cosas horribles de él cuando éramos chicos.
Çok korkunç şeyler oluyor.
Están pasando cosas terribles.
Sevdiğim insanlar er ya da geç onlara korkunç şeyler oluyor.
La gente a la que quiero tarde o temprano... algo terrible les sucede.
Korkunç şeyler her zaman iyi satar.
Las monstruosidades son siempre un buen prospecto.
Çok kötü hissetmeyin, ben de korkunç şeyler yaptım
No se sientan tan mal. Yo también he hecho cosas terribles.
Çok korkunç şeyler oluyor.
Ha sucedido algo horrible.
Burada gerçekten çok korkunç şeyler yapmış.
Realmente, ha hecho cosas terribles aquí.
Korkunç şeyler yaptık Dahlia.
Hicimos algo terrible, Dahlia.
Bazı adamlar onu aldı ve ona korkunç şeyler yaptı.
Algún hombre la llevó y le hizo cosas horribles.
İnan bana... Hayatımda oldukça korkunç şeyler gördüm.
Créeme... he visto algunas cosas bastante horribles en mi vida
Sana korkunç şeyler söyledim.
Te he dicho algunas cosas horribles.
Bana daha önce de korkunç şeyler söylendiği oldu... senin tarafından.
Me han dicho cosas horribles antes y también fuiste tú.
Buraya korkunç şeyler yapmak için gönderildim.
- ¿ Ayuda? - Me enviaron a hacer unas cosas. ¡ Cosas brutales!
Ayağım korkunç su topladı ve anneniz derhal bir şeyler içmezse burada işler çığırından çıkacak.
Y si mami no consigue algo para beber inmediatamente las cosas se pondrán muy feas.
Herkes gerçekten korkunç bir şeyler görmeye hazır mı?
¿ Están listos para ver algo muy espantoso?
Neden böylesi korkunç bir yer hakkında bir şeyler okumak istiyorsun ki?
- Querida, por qué quisieras leer acerca de ese terrible lugar?
Bu sabah orada korkunç bir şeyler yaşandığı kesin.
Pero, claramente, algo devastador sucede esta mañana allí...
Caitlin, korkunç bir şeyler olacak.
Caitlin va a pasar algo terrible.
Korkunç, çok korkunç şeyler.
Hice algo... algo terriblemente terrible.
Korkunç birşey yaptım. - Hepimiz korkunç şeyler yaparız.
Hice algo terrible.
Dün gece korkunç bir rüya gördüm. En iyi arkadaşım bana gelip erkek arkadaşıma karşı bazı şeyler hissettiğini söylüyordu.
Verás, tuve un sueño horrible anoche donde mi mejor amiga me dijo que sentía algo por mi novio.
şeyler 33
korku 183
korkuyorum 1153
korkunç 714
korkusuz 57
korkuyorsun 140
korkutucu 69
korkuluk 18
korkuyor musun 376
korkuyor 70
korku 183
korkuyorum 1153
korkunç 714
korkusuz 57
korkuyorsun 140
korkutucu 69
korkuluk 18
korkuyor musun 376
korkuyor 70