Oraya koy tradutor Espanhol
402 parallel translation
Oraya koy! Koy! Oraya koy!
Ponlo, ponlo, ponlo allí.
Yüzüm hariç, nereyi istiyorsan oraya koy şunları.
Ponlas donde quieras, excepto en mi cara.
- Elindekileri oraya koy Betty.
- Pon ahí las cosas, Betty.
Anahtarı oraya koy.
Ponga la llave allí.
Oraya koy. Bunlar püf noktaları mı?
Pon eso ahí. ¿ Es información privilegiada?
- Amy, şu fincanları oraya koy.
- Amy, lleva esas tazas allá.
Bunu oraya koy.
Pon eso por allí.
Oraya koy, kapının arkasına.
ponlo ahí, detrás de Ia puerta.
Oraya koy.
LIévaIo allí.
Botunu oraya koy, tamam mı?
¡ Péguele una patada!
Onu buraya koy ve bunu oraya koy.
Ahora por aquí, ahora por allá.
Onu buraya koy, bunu oraya koy.
Ahora por aquí, ahora por allá.
- Oraya koy, olur mu?
- Ponlo ahí, gracias.
- Oraya koy, Doreen.
- Ponlo ahí, Doreen.
Oraya koy.
Ponlo ahí.
Oraya koy.
Guarde eso.
Ellerini oraya koy.
Pon las manos, Suzanne.
İğneyi oraya koy.
Pon el alfiler ahí.
Oraya koy.
Así está abierta.
Kolunu tam oraya koy.Hadi kolunu indir.
Apoya el brazo ahí. Venga, apóyalo.
Onu oraya koy.
Meta eso ahí.
Oraya koy.
Deja eso ahí.
Şu Hollywood kamerasını oraya koy.
Pongan esa cámara de Hollywood allí.
bana gübre getir, oraya koy.
Traerme lel taburete, ponlo ahí
- Elini oraya koy.
- ¡ Coloca tus manos detrás!
Ellerini oraya koy.
Pon tu mano aquí.
Oraya koy lütfen.
Ponla ahí, por favor.
Onları oraya koy.
Ponlos ahí arriba.
Atları oraya koy.
Lleva los caballos al cobertizo.
Oraya koy dostum.
Ubícalos por allá, amigo.
- Miles, oraya koy.
- Miles, ponlo ahí.
Bunu da oraya koy.
Sí, con lo demás.
- Şu şeyleri oraya koy.
- Pónlas aquí.
Bunu oraya koy.
Apóyalo aquí.
Oraya koy.
Métela ahí.
Oraya koy. - Ton balığında kemik yok.
¿ No hay tesoros enterrados en el hielo?
- Oraya bir yere koy Hoy.
- Donde quieras, Hoi.
Oraya Gilbert'ı koy.
Gilbert a su lado.
Oraya, yerine geri koy.
Devuélvalo a su lugar.
Oraya, direğin tam başının altına koy.
Justo en el extremo.
- Kitabı kaldır. Başına koy, ve oraya kadar yürü.
Póngaselo sobre la cabeza y camine para allá.
Oraya koy.
Déjala ahí.
Oraya koy.
Déjalo ahí.
Oraya da koy.
Pon uno.
Posta arabasını oraya da iki nöbetçi koy.
también doble la vigilancia sobre la diligencia allí.
Oraya kütük koy.
Ponga esos troncos aquí.
Yere koyun şunları. Evet, koy oraya.
¡ Ud. póngalo en el suelo!
Onları oraya koy, Hubert.
Déjalo ahí, Hubert.
Böyle bir ev için, oraya bak, şuraya bak, onu al, bunu koy, bütün gece sürer, belki daha da fazla.
En una casa como ésta, mirarlo todo, seleccionarlo y escogerlo, me llevaría toda la noche... y más.
Koy oraya.
Ponlos allí.
- Efendim? - Koy oraya.
Aquí está.
koyu 23
koyun 28
köylü 41
koyayım 25
koydum 27
koyuyorum 18
koyunlar 19
köyde 17
koyu saçlı 18
koy onu yerine 28
koyun 28
köylü 41
koyayım 25
koydum 27
koyuyorum 18
koyunlar 19
köyde 17
koyu saçlı 18
koy onu yerine 28
köylüler 64
oraya 298
oraya git 101
oraya gidiyorum 49
oraya geliyorum 69
oraya gitmek istemiyorum 20
oraya gidemezsin 37
oraya gidelim 54
oraya bak 56
oraya gitmeliyiz 19
oraya 298
oraya git 101
oraya gidiyorum 49
oraya geliyorum 69
oraya gitmek istemiyorum 20
oraya gidemezsin 37
oraya gidelim 54
oraya bak 56
oraya gitmeliyiz 19
oraya gidin 38
oraya geç 17
oraya hiç gitmedim 28
oraya gittim 26
oraya gitme 62
oraya otur 27
oraya giremezsin 27
oraya gidemem 20
oraya gitmeyin 17
oraya girme 29
oraya geç 17
oraya hiç gitmedim 28
oraya gittim 26
oraya gitme 62
oraya otur 27
oraya giremezsin 27
oraya gidemem 20
oraya gitmeyin 17
oraya girme 29