Üç gün tradutor Espanhol
3,914 parallel translation
Bayan Laverty'nin bana çalıntı arabadan bahsetmesinden üç gün sonraydı bu.
Fue tres días después de que la Srta. Laverty me informara del robo del coche.
Sezon üç gün içinde başlıyor. Son ay kötü gittim tamam mı?
La temporada comienza en tres dìas, y en el último mes, mi marca está por los suelos, ¿ vale?
Çünkü bugün istediğim paramızın sadece üç gün daha yeteceğini sana söylememekti.
Porque hoy mi sueño es... es desear no haber tenido que decirte que los últimos tres días son todo lo que me puedo permitir.
Mike vurulalı üç gün oldu ve tetiği çeken orospu çocuğu elini kolunu sallıyarak geziyor şu an.
Han pasado tres días desde que mataron a Mike y el hijo de puta que disparó sigue caminando por la calle.
Eski anıları anneyi yönlendiriyor. Daha önce yemek bulabildiği bir koya doğru çok zorlu.. .. üç gün sürecek bir yolculuk yapıyorlar.
Ella se guía por la memoria de una caminata de tres días a un lugar donde encontró alimento antes.
O minibüs üç gün önce çalındı.
el coche fue robado hace 3 días.
Şirket üç gün sonra halka açılacakmış.
- Que estará en venta en 3 días.
Asıl sorun, bunun üç gün önce olması.
El problema es que fue hace tres días.
Bu numara önümüzdeki üç gün boyunca açık olacak.
Este número será viable por los próximos tres días.
Seni takip etmeyeceğim fakat senden üç gün içinde haber almazsam yanlış stratejilerle peşinden gelmem gerekecek.
No voy a seguirte, pero si no sabemos de ti para entonces voy a tener que volver a las tácticas equivocadas.
Davis bunu kabul etmeyecektir ama üç gün önce çocuğu dizginlemek için üst kata çağrıldım.
Davis no va a admitir esto, pero hace tres días me llamaron para que fuera al piso de arriba a detener al chico.
Söylediklerin üç gün önce miydi?
¿ Dijiste que esto sucedió hace tres días?
Ryan üç gün önce sigorta talebinde bulunmuş.
Ryan presentó una reclamación al seguro hace tres días.
Şükran Günü'ne üç gün vardı ve Denizciler için hiçbir yer hazır değildi.
Tres días antes de Acción de Gracias, y no estábamos para nada preparados para los marines.
- Ve üç gün.
Y tres días.
İkisi de üç gün içinde peş peşe altı maçta altı galibiyet alarak 100'lü katlara bir çizik bile almadan ulaştılar.
Cada uno de ellos ha ganado seis combates consecutivos en los últimos tres días. ¡ Han llegado al piso 100 sin despeinarse!
Derler ki Kleitus'un ölümünden sonra İskender gözyaşlarına boğuldu ve üç gün oruç tuttu.
Tras la muerte de Clito, se dice que Alejandro lloró y ayunó durante tres días.
Onu burada üç gün tuttum.
Lo dejé aquí tres noches.
Onu orada üç gün tuttular.
Lo mantuvieron cautivo, tres noches.
Bizi Pakistan açıklarından almanızdan üç gün önce ekibime bir nükleer denetim müfettişini ülkeden çıkarma emri verildi :
Tres días antes de que nos recogió frente a las costas de Pakistán, mi equipo recibió órdenes para rescatar a un inspector nuclear exfil...
Böyle bir kaçırmada transferi ayarlamak genellikle üç gün alır.
Un secuestro como este normalmente toma al menos tres días para organizar el traslado.
Yarısı yarın, diğer yarısı üç gün içerisinde.
Mitad mañana, la otra mitad en tres días.
Kayıp işçilerimden biri olan Morgan Donnelly'i üç gün önce rapor ettim.
Telemarketing. Denuncie la desaparición de una persona de uno de mis empleados, Morgan Donnelly, hace tres días.
Aynı motor üç gün önce New Jersey'de soyulan bir inşaat alanının civarında görülmüş.
La misma motocicleta fue vista por una cámara vial cerca de un robo en una obra en construcción de Nueva Jersey, hace tres noches.
Arianrhod'un Kazanı'na ulaşmak için üç gün yeter.
Tres días es tiempo suficiente para llegar al Caldero de Arianrhod.
Ama oyuncağın piyasaya sürülmesine sadece üç gün var.
Pero el lanzamiento es en 3 días.
Saldırıdan üç gün önce senin hesabından 40.000 şekel çekilmiş.
Tres días antes del atentado, 40.000 shekels fueron retirados de su cuenta.
- Ama neredeyse üç gün geridesiniz.
Pero lleváis retraso.
- İki veya üç gün.
Dos o tres días.
Planladığımızdan da önce Promontory Zirvesi'nde üç gün sonra olacağız!
¡ Estaremos en la cima Promontory antes de lo planeado, dentro de tres días!
Çürümesi için üç gün bıraktılar.
Salieron de aquí a la putrefacción del cuerpo tres días.
- Çünkü üç gün sonra acıhaûûeyecek.
- Porque después de tres días, el dolor disminuye.
- Neden üç gün?
- ¿ Por qué tres días?
Yalnızca üç gün önce, babamın cesedi teşhis etmek zorunda kaldım.
Hace tres días... Tuve que identificar el cadáver de mi padre.
Vasiyetname üç gün içinde okunacak.
Abrirán el testamento en tres días.
Köpeğimi hariç tutarsak iki ya da üç gün üst üste aynı kişiyle yan yana yatmadım hiç, o yüzden ne desem sana yardımı dokunur mu Tanrı bilir.
Mira, exceptuando a mi perro, no me he acostado con la misma persona más de dos o tres días seguidos, así que no sé qué decir que sea relevante para tu situación.
Makalenin çıkmasından üç gün sonra üç kocaman paket kaldığım yere ulaşmıştı.
En el lapso de tres días desde la publicación de ese artículo, había tres enormes bolsas de cartas al frente de mi dormotrio universitario.
İlk Şükran Günü'nün üç gün öncesindeyiz.
Tres días antes de la primera Acción de Gracias.
Her ekip üç gün.
Tres días cada uno.
Ve ertesi gün, bizi ağaçlık bir yere götürdü,... ki üç firariyi oraya gömmüş.
Y al día siguiente, él nos lleva al bosque donde había enterrado a otras tres escapadas.
Bu koşullar altında ceset bulunmadan önce çürümeye bakarsak, ölüm üç ile beş gün arasında mı gerçekleşmiş?
Bajo condiciones así, basado en la descomposición, ¿ la muerte ocurrió entre tres y cinco días antes de que le descubrieran?
Bu kanlar o gün Pentagon'da birlikte çalışan üç kişiye ait.
La sangre era de tres personas que estaban trabajando en el Pentágono ese día.
Ben üç sene boyunca her gün oraya gittim.
Entré ahí todos los días por tres años.
Yarılanma süresi yaklaşık on saat. Yani alınma miktarına, beslenmesine ve metabolizmasına bağlı olarak mideye indirdikten sonra üç veya dört gün herhangi bir yerde olabilir.
La vida media es de unas diez horas, así que dependiendo de la cantidad ingerida y del metabolismo, estaría presente todavía unos tres o cuatro días después de la ingesta.
Aynı gün içerisinde bu üç şeyle başa çıkmam gerekeceğini asla düşünmemiştim.
Tres cosas con las cuales nunca pensé que tendría que tratar en el mismo día.
Annem bir gün içinde üç kez aradı.
Mamá me llamó tres veces en un día.
Merhaba kovboy. Amirim bana üç gün uzaklaştırma verdi.
Oye, vaquero.
Bir de üç numaralı kutu var. 8 hafta boyunca radyasyon ışımalarının haftada 5 gün erkekliğimi öldürmesi.
Y luego está la puerta número tres... niveles tóxicos de radiación enviadas a mi masculinidad cinco días a la semana durante ocho semanas.
- Dört gün üç gecelik de olur.
O, tú sabes, cuatro días y tres noches.
Artık üç dört gün sürer.
Va a durar por lo menos 4 días esta vez.
Mindy, üç hafta boyunca her gün beni öldüresiye dövdü. Kendini koru!
Mindy me pegó todos los días durante tres semanas.
üç gün sonra 30
üç gün önce 40
üç gündür 21
üç gün oldu 17
gunther 50
günaydın 7167
günaydin 27
günaydın sevgilim 16
günü 31
güney 137
üç gün önce 40
üç gündür 21
üç gün oldu 17
gunther 50
günaydın 7167
günaydin 27
günaydın sevgilim 16
günü 31
güney 137
gunner 21
günün nasıl geçti 55
güneş 243
günaydın tatlım 25
gündüz 49
günahkar 29
günah 39
günler 45
günaydın hayatım 17
günaydın hanımefendi 52
günün nasıl geçti 55
güneş 243
günaydın tatlım 25
gündüz 49
günahkar 29
günah 39
günler 45
günaydın hayatım 17
günaydın hanımefendi 52
günaydın çocuklar 50
güneş ışığı 22
güneşte 16
günaydın efendim 192
günün nasıldı 39
günlük 37
günaydın bayım 22
günaydın baba 43
günaydın millet 27
güneyde 29
güneş ışığı 22
güneşte 16
günaydın efendim 192
günün nasıldı 39
günlük 37
günaydın bayım 22
günaydın baba 43
günaydın millet 27
güneyde 29