Bir kahve tradutor Francês
4,536 parallel translation
Kasabaya bir dahaki gelişinde bir kahve içelim.
Allons prendre un café la prochaine fois que tu es en ville.
Kendine bir kahve al istersen.
Pourquoi ne prendrais-tu pas une tasse de café, hein?
Bir kahve içsem bir şeyim kalmaz.
J'ai juste besoin de café. Peux-tu...
Bir kahve iyi giderdi ama iyiyim.
J'aimerais un café, mais ça va.
Bir kahve iyi olur.
Prend un café.
Bana bir kahve getirir misin?
Tu m'amènes une tasse?
"Eskimiş bir çift çorap kirli bir kahve bardağı, ödenmemiş bir fatura şifoniyerde bir gözlük sevilmeyen Çarşamba'da sonsuza tek işaretli kalmış bir masa takvimi."
"Une paire de chaussettes trouées, un mug à café tâché, une facture impayée, une paire de lunettes de soleil sur le buffet..." "Un calendrier de bureau figé à jamais sur ce mercredi."
Ama bana bir kahve daha getir.
Mais hey, apporte moi un autre café.
Uyandınız, bir kahve içtiniz, belki parkta koştunuz.
Vous vous êtes réveillés, vous avez bu un café, peut-être aviez fait un jogging dans le parc.
Tamam, kendine bir kahve al ve Max ile kayıt yap.
Okay, bien, uh, prends un peu de café et vérifie avec Max.
Peki, güzel olduğun için bunu saymayacağım ama kötü geçmiş çocukluğunla ilgili bir kahve eşliğinde konuşabiliriz.
Ok, je ne vais pas m'en offusquer car vous êtes jolie, mais on devrait peut-être parler de votre enfance difficile en prenant un café un de ses quatre.
Zor beğenen bir adamın seveceği bir kahve bakıyordum.
Je cherche un café qu'un homme difficile aimerait.
3 fincan kahve, bir kahve seti, bir bardak kahve ve bir de sandalyelerin temizlik ücreti.
3 tasses de café et 3 services à tasses à café. Ce sont des tasses en verre avec anses, et cela inclut aussi les frais de nettoyage des chaises.
Bir kahve içmeye gitmeyi çok isterim.
Et bien, oui, j'adorerais aller prendre un café.
Üniversitenin içinden güçlü bir kahve alırız. Tamam mı?
On va prendre un café en allant à la fac.
Bir kahve içelim, olur mu?
Prenons un café avec lui, ok?
Sadece bir kahve.
C'est juste un café.
Bir kahve daha alabilir miyim?
- Je peux avoir un autre café?
Donna, bana bir kahve getirir misin?
Donna, je peux avoir un café?
Bana bir kahve, ona da iki yumurta.
Apportez-moi un café, et apportez-lui des œufs.
Bir kahve daha ister misin?
Tu veux un café?
Neden kendine bir kahve almıyorsun.
Allez donc prendre un café.
Bir büyük, siyah, filtre kahve lütfen.
Un grand café noir s'il vous plait.
Yer çekiminin yanı sıra, kadınların herhangi bir siparişte bulunmaya, kahve yapmaya ve telefonlara cevap vermeye göre uyarlanmadıkları keşfedildi.
En plus de la gravité, ils ont découvert que les femmes ne sont pas uniquement adaptées pour commander le stock, faire des cafés, et répondre au téléphone.
Kahve bir arkadaşının evine gitti.
Et Jenna? Oh, elle est revenue à la maison avec un ami Brown ( marron )
Yani Kahve'den bir arkadaşıyla. Çinli bir çocuk işte.
Un ami du Brown ( quartier de NY )
Ya da daha sessiz bir yere gidip kahve mi içmek istersin?
Tu veux aller dans un endroit tranquille, prendre un café?
- Bir şey ister miydin? Su ya da kahve?
- Je peux vous offrir quelque chose?
Kahve aramla ilgili bir yazı yazmak mı?
Écrire un article sur moi prenant un café?
- Gidip bir fincan kahve alacağım.
- Je vais aller prendre un café.
- Git bir kahve iç.
Allez chercher un café.
Bir fincan daha kahve içmeden eve arabayla dönmüyorsun.
Tu ne rentres pas tant que tu ne prends pas un autre café.
Bir ara kahve içmek ister misin?
Tu voudrais prendre un verre avec moi un de ces jours?
Dinle, biliyorum kahve demiştik, ama daha farklı bir şeyler yapabiliriz diye düşündüm.
Ecoute, je sais qu'on a parlé d'un café, mais j'ai pensé qu'on pourrait faire autre chose,
Bir dahaki sefere kahve sade olsun.
La prochaine fois, je le prendrais noir.
Kendi için bir fincan kahve alıyorsa, illa ki bana da getirirdi.
Tu sais s'il allait chercher un café pour lui, il en prenait aussi un pour moi.
Bakın size kahve ikram ederdim ama 15 dakika sonra başka bir bakıcıyla görüşmem var.
Je vous offrirais bien du café, mais j'ai un autre entretien avec une nounou dans à peu près 15 minutes.
Belli ki ölmeden hemen önce bir kadın ona kahve getirmiş. - Sence katil o kadın mı?
De toute évidence une femme lui a apporté 1 café peu de temps avant qu'il ne meure.
Bu kağıt bir kahve dükkânından.
Qui est Dave?
Bir cep kahve de ister misin?
Je peux te servir une "poche" de café?
Bir ara kahve içmeye gitmek ister misin?
Veux-tu sortir prendre un café quelques fois?
Kahve aldım, bir de limonlu haşhaşlı muffin.
J'ai eu du café et, euh, muffins au citron aux graines de pavot.
Kahve için buraya geliyorum ve şimdi kendimi çözülmemiş bir suçun faili gibi hissediyorum.
C'est juste que j'étais passé boire un café, et là j'ai l'impression d'être jugé pour je ne sais quel crime.
Hayır, Leonard beni bir fizik dersine götürecek kahve içersem uyuyamam.
Non, Leonard m'emmène à une conférence sur la physique, et le café ne ferait que me rester éveillée.
Bir bardak kahve ve sandviçe ihtiyacın var gibi.
On dirait que vous avez besoin d'un café et d'un sandwich.
Dün bir mağazaya gittim. Bir kafeye gidip kılık değiştirmeden kahve içtim.
J'ai été faire des courses hier, j'ai même été prendre un café sans mon déguisement.
Bir ara benimle öğle yemeği yemek ister misin? Ya da kahve içmek?
Vous voudriez déjeuner ou prendre un café, un de ces jours?
Bir fincan kahve ister miydin?
Voulez-vous une demi-tasse?
Teorisyenlerin hayatında kahve çok önemli bir şeydir.
Le café a une place importante dans la vie d'un théoricien.
Birine bir fincan kahve alırsın birden en yakın arkadaşın oluverir.
Tu sais bien, tu paies un café à un pauvre gars puis tout à coup, il devient ton ami pour la vie.
Üstüne de bir kahve içersin.
Tu vas passer une bonne nuit et on te fera un café.
kahve 692
kahverengi 80
kahve ister misin 212
kahve içer misin 28
kahve ister misiniz 65
kahve hazır 31
kahve var mı 18
kahve mi 55
kahverengi saçlı 16
kahve isteyen var mı 21
kahverengi 80
kahve ister misin 212
kahve içer misin 28
kahve ister misiniz 65
kahve hazır 31
kahve var mı 18
kahve mi 55
kahverengi saçlı 16
kahve isteyen var mı 21
kahveniz 23
kahve lütfen 26
kahve için teşekkürler 24
kahveni iç 16
kahve alır mısınız 22
bir kız 192
bir kızım var 22
bir kere daha 137
bir kez 117
bir kere 190
kahve lütfen 26
kahve için teşekkürler 24
kahveni iç 16
kahve alır mısınız 22
bir kız 192
bir kızım var 22
bir kere daha 137
bir kez 117
bir kere 190
bir kez olsun 43
bir kız mı 24
bir katil 56
bir kitap 34
bir kız var 17
bir karar ver 16
bir karar verdim 25
bir kez daha 333
bir kadın 232
bir kadın mı 37
bir kız mı 24
bir katil 56
bir kitap 34
bir kız var 17
bir karar ver 16
bir karar verdim 25
bir kez daha 333
bir kadın 232
bir kadın mı 37