Bu sen misin tradutor Francês
1,328 parallel translation
Bu sen misin?
C'est toi?
Nina? Bu sen misin?
C'est toi?
Ona doğru git ve şöyle de : " Peter, bu sen misin?
tu vas le voir et tu dis : " Peter, c'est toi?
Bu sen misin?
C'est toi, ça?
Charlie, bu sen misin?
Charlie, c'est toi?
Avcı, bu sen misin?
C'est toi, la Tueuse?
Bu sen misin?
Tu es bien réel?
Bu sen misin?
Est-ce toi?
Bu sen misin yoksa lağım mı? Meğersem aldıkları çıban değil benim doğmamış ikizlerimden arta kalanlarmış!
Et ils se sont aperçus que c'était pas un furoncle, mais les restes de mon jumeau mort-né.
Meris, bu sen misin?
Meris, c'est toi?
- Bart, bu sen misin?
Bart, Bart c'est toi?
Foreplay *, bu sen misin?
Hey, Foreplay, c'est toi? * Foreplay : préliminaires *
Wayno. Bu sen misin?
Wayne.
Deke, bu sen misin?
Deke, c'est toi?
Bu sen misin?
- C'est toi?
- Linda Miller, bu sen misin?
Linda Miller, c'est toi?
Bu sen misin?
- Buddy, c'est toi?
- Bu sen misin?
- C'est toi?
Bu gerçekten sen misin?
C'est vraiment toi?
- Evet ama sen bu dünya için yeterince iyi misin?
L'êtes-vous pour lui?
Aman Allahım, bu hakikaten sen misin?
Mon Dieu! C'est vraiment toi?
Triglocites ondan sonra bana yaklaştı ve : "Dolores bu sen misin?" dedi.
Des triglocytes!
- Bu resimdeki sen misin? - Evet.
C'est vous sur les photos?
- Sen bu hastanede yeni misin?
Vous etes nouveau á l'hôpital?
Bu normal. Sen iyi misin?
C'est cool. ça va?
Teknik olarak, bu durumlarda onları çiğneyen sen değil misin?
Et elles savent ça. Et c'est pour ça qu'elles nous marchent dessus.
Bu gerçekten sen misin, John Crichton?
Est-ce vraiment toi, John Crichton?
- "Patron Kim?" in yıllar sonraki hali. - Sen bu konuda ciddi misin?
- Richard, tu es vraiment sérieux?
Bu gece sen katılabilir misin?
Un de mes amis s'est décommandé pour le poker...
- Bu gerçekten sen misin, Pete? - Hayır, o yansımam.
Pete, c'est bien toi?
Said... sen bu konuya ışık tutabilir misin?
Said. Pouvez-vous nous éclairer?
Bu sabah sen çıkmadan önce ne dediğimi ona söyler misin?
Peux-tu lui répéter ce que je t'ai dit ce matin avant que tu ne partes?
Bu sirkin güvenliği sen misin?
Vous êtes l'agent de sécurité?
Bir daha söyler misin? Neden bu tartışma programına sen çıkmıyorsun?
Pourquoi refuses-tu d'aller a ce debat?
- Bu fotoğraftaki sen misin?
- C'est toi sur la photo?
Bu sen olabilir misin acaba?
Ce serait pas toi, des fois?
Cheese, sen misin bu?
Frometon, c'est toi?
Bu şekilde olması doğru değil. - Sen deli misin?
Non... écoutez, ça ne marche pas!
Kolayı bu. Ama bir şeyi değiştirmez. Seksten nefret eden bir tek sen misin sanıyorsun?
Je rêve que tu me bat jusqu'à ce que mes articulations explosent comme de la cire...
- Bu sen misin?
- C'est vous.
Sen bu analizi yapabilecek seviyede misin? Aslına bakarsanız, kesinlikle öyleyim.
Et vous êtes qualifiée pour faire une telle déclaration?
Sen de bu kaldırım için biraz büyük değil misin?
Tu n'es pas un peu grosse pour le trottoir?
Bu yeni sen misin, Lowell?
C'est le nouveau Lowell?
- Bu annemle sen misin?
C'est toi et maman?
Bu harika birşey! Fakat sen kalabilir misin?
C'est admirable, mais... tu pourras?
- Sen Bill Murray'misin? - Evet, Bill Murray'im. ama bu aramızda kalsın, tamam mı?
Oui, je suis Bill Murray, mais... que ça reste entre nous.
Bu acıklı Hollywood hikayesinin arkasındaki sen misin?
C'est toi qui es derrière cette histoire à faire chialer?
- Bu konuda bilmiyordum Sen emin misin?
- Tu n'étais pas au courant?
- Sen iyi misin? - Evet, bu konuda zaman - Siz geldi.
Il était temps que vous me rejoigniez.
Bu... Sen iyi misin?
Ça va?
John, sen bu konuyla ilgilenir misin?
John, est-ce que tu veux bien t'en occuper?
bu senin sorunun 70
bu senin mi 96
bu sensin 203
bu sen değilsin 47
bu senin hayatın 30
bu senin 195
bu seninle benim aramda 18
bu senin için 282
bu senin düşüncen 27
bu seni ilgilendirmez 244
bu senin mi 96
bu sensin 203
bu sen değilsin 47
bu senin hayatın 30
bu senin 195
bu seninle benim aramda 18
bu senin için 282
bu senin düşüncen 27
bu seni ilgilendirmez 244