Bu senin suçun değil tradutor Francês
420 parallel translation
- Bu senin suçun değil.
- Ce n'est pas ta faute.
Bu senin suçun değil.
Ce n'est pas de ta faute.
Biraz fazla zekisin ama bu senin suçun değil.
Un peu trop futé, mais c'est pas votre faute.
Vincent, bu senin suçun değil.
Ce n'est pas ta faute.
Kendimden utanıyorum, fakat bu senin suçun değil.
Mes reproches vont à mon inexpérience, pas à vous.
- Bu senin suçun değil.
Tu n'y peux rien.
- Bu senin suçun değil.
Ce n'est pas ta faute.
- Bu senin suçun değil. Bu atmosfer herkesin moralini bozar.
- Ce n'est pas vous, cette ambiance abattrait n'importe qui.
Ama biliyorsun, bu senin suçun değil.
Mais vous savez ce n'est pas votre faute.. Ne croyez pas que ça va durer..
Bu devletin dörtte üçü kötüyse bu senin suçun değil.
Vous n'y pouvez rien si l'État est si mauvais.
O çok kaprisli. Bu senin suçun değil.
Ce n'est pas ta faute.
- Bu senin suçun değil ki.
- Ce n'est pas de ta faute.
Bak tatlım, bu senin suçun değil.
Ecoute, chéri. C'est pas ta faute.
Bu senin suçun değil.
Ce n'est pas ta faute.
Bu senin suçun değil.
Après tout, ce n'est pas de ta faute.
Bu senin suçun değil ki.
Ce n'est la faute de personne.
Bu senin suçun değil.
Ce n'était pas ta faute.
- Bu senin suçun değil Holling.
- Ce n'est pas ta faute, Holling.
Bu senin suçun değil.
Ce n'est pas de votre faute.
Gelmiş geçmiş en mutlu insan olmayabilirim... ama bu senin suçun değil.
Je ne suis peut-être pas la fille la plus heureuse du monde... mais ce n'est pas de ta faute.
Benjamin, bu senin suçun değil.
Benjamin, ce n'est pas ta faute.
Demek istediğim, bu senin suçun değil.
Je voulais dire, ça n'est pas de votre faute.
Bu senin suçun değil. Klinikteki doktorun suçu.
La clinique est en faute.
Dinle beni. Bu senin suçun değil.
Ecoute, ce n'est pas ta faute.
Bu senin suçun değil.
– Vous, non.
Bu senin suçun değil.
Ce n " est pas de ta faute.
- Bu senin suçun değil.
- Ce n'est pas de ta faute.
Bu senin suçun değil.
Ce n'est pas votre faute.
Bu senin suçun değil, bu radyonun hatası.
C'était une radio de ringards.
Canım bu senin suçun değil.
Trésor, ce n'est pas ta faute.
Doug, bu senin suçun değil.
Doug, ce n'est pas ta faute.
- Bu senin suçun değil...
Tu n'y peux rien si tu es...
Dinle, bu senin suçun değil. Demek istediğim, öyle ama şu anda konumuzla bir ilgisi yok.
Ecoute, c'est pas de ta faute... enfin si, mais qu'est ce que ça va changer?
— Tatlım, bu senin suçun değil.
- Ce n'est pas de ta faute.
Bu senin suçun değil.
C'est pas ta faute!
- Bu senin suçun değil.
- C'est pas ta faute.
Eli, bu senin suçun değil.
Ce n'est pas ta faute.
Bu erkeklerin suçu, senin suçun değil. Kompliman yapmakta ustasın.
J'ai beau vouloir qu'on s'occupe de moi, je n'ai toujours pas réussi à trouver un bon protecteur.
Amerika zengin ve kibar ama ben değil ve bu da senin suçun.
L'Amérique est généreuse, mais pas moi et c'est de votre faute.
Bu içiçe geçmiş karmaşık durum senin suçun değil, bir ağaç zorla, sonsuza dek, çiçek açıp meyve vermez.
Tu as été élevée comme un arbre qu'on oblige à fleurir sans jamais porter de fruits.
- Bu, senin suçun değil, evlat.
Ce n'était pas ta faute, fiston.
- Senin suçun değil. Çocuklar bu pahalı bir şarkı. Hakkını verelim.
Ca nous a coûté cher. ll s'agit de soigner ca!
Bu harika. Senin suçun değil.
- Elle est bonne.
Senin suçun değil bu.
Ce n'est pas ta faute.
Bu onların suçu değil, senin suçun değil.
C'est pas leur faute ni la tienne.
- Senin suçun değil. - Bu benim suçum mu?
- Ce n'est pas ta faute.
Bu yaptığın aslında senin suçun değil.
Ce que tu as fait, tu l'as pas fait exprès. C'est un... vice génétique.
- Bu senin suçun değil!
C'est pas ta faute.
Sadece hikayeni tamamlamak için söylüyorum. Bu kimsenin suçu değil, senin de suçun değil.
Je raconte les faits, je n'en veux à personne.
Tatlım bu senin suçun değil.
C'est pas ta faute.
Bu senin de suçun değil.
Ni la tienne.
bu senin sorunun 70
bu senin mi 96
bu senin hayatın 30
bu senin 195
bu seninle benim aramda 18
bu senin için 282
bu senin düşüncen 27
bu senin hakkın 21
bu senin fikrin 31
bu senin problemin 26
bu senin mi 96
bu senin hayatın 30
bu senin 195
bu seninle benim aramda 18
bu senin için 282
bu senin düşüncen 27
bu senin hakkın 21
bu senin fikrin 31
bu senin problemin 26
bu senin son şansın 40
bu senin için de geçerli 20
bu senin işin 74
bu senin fikrindi 50
bu senin seçimin 22
bu senin araban mı 29
bu senin hatan 79
bu senin işin değil 28
bu senin payın 24
bu senin hatan değil 72
bu senin için de geçerli 20
bu senin işin 74
bu senin fikrindi 50
bu senin seçimin 22
bu senin araban mı 29
bu senin hatan 79
bu senin işin değil 28
bu senin payın 24
bu senin hatan değil 72
bu senin görevin 21
bu senin hatan değildi 18
bu senin iyiliğin için 25
bu senin suçun 44
senin suçun değil 91
senin suçun değildi 28
bu sen misin 162
bu sensin 203
bu sen değilsin 47
bu seferlik 30
bu senin hatan değildi 18
bu senin iyiliğin için 25
bu senin suçun 44
senin suçun değil 91
senin suçun değildi 28
bu sen misin 162
bu sensin 203
bu sen değilsin 47
bu seferlik 30
bu sefer 162
bu sebeple 59
bu seni ilgilendirmez 244
bu ses 55
bu ses de ne 71
bu sefer olmaz 49
bu şekilde değil 53
bu sebeple 59
bu seni ilgilendirmez 244
bu ses 55
bu ses de ne 71
bu sefer olmaz 49
bu şekilde değil 53