Bu sensin tradutor Francês
2,546 parallel translation
Bu sensin Davies, SAS, kimi dersen artık.
C'est toi, Davies, les SAS, les mecs comme toi.
Ancak, bu sensin.
Sauf que ça te concerne.
Gerçekten de bu sensin kardeşim.
Effectivement, voilà mon chef.
Bu sensin.
C'est toi.
Bunu kabul ediyorum.Çünkü bu sensin!
Ca ne me pose pas de problème.
Bu sensin.
C'est vous.
Bu sensin, ve bu benim hoşuma gidiyor.
C'est qui tu es, et ça me va.
Bu sensin. Sen böylesin...
C'est vous, celle que vous êtes.
Bu sensin değil mi?
C'est toi, hein?
Bu sensin.
C'est bien toi?
Peter, bu sensin.
Peter, c'est toi.
Bu sensin, Hannah.
C'est qui tu es, Hannah.
- Bu sensin, annenin karnındayken.
Ça, c'est toi, quand tu étais dans le ventre de maman.
Bu sensin, Nascar arabası gibi, markalarla bezeli bir şekilde Haç'ı taşıyorsun.
Là, tu portes une croix recouverte de logos publicitaires.
Nestor.Bu sensin.
Hé, mais c'est vous, Nestor.
- Sensin. Bu seneki ödülü sen alacaksın.
- C'est que vous... recevrez le prix cette année.
Bu şey ortaya çıkarsa, ayağı kayacak olan sensin.
Quand ça va éclater, c'est toi qui vas plonger.
Sensin içimdeki bu can
La vie qui est en moi
# Bu çöküntüye kendini sürükleyen sensin #
C'est toi qui t'es mis les pieds dans les plats
Melekleri bu işe karıştıran sensin.
C'est vous qui avez parlé d'ange, pas moi.
Bu senin fikrin, ona sormaya korkan sensin.
C'est une idée stupide parce que vous ne pouviez demander Jess quitter.
Bu evdeki tek gereksiz şey sensin.
Il n'y a que toi de commun ici.
Bunu bu hale getiren sensin.
C'était avant que tu ne deviennes comme ca.
Ama konu, senin gerçekten kim olduğun sorusuna gelince sanırım buna yanıt verebilecek tek kişi sensin. Bu duyduğum en aptalca şey.
J'aimerais pouvoir t'aider mais quand il est question de qui tu es vraiment, la seule personne qui détienne les réponses, c'est toi.
Hey, bu grubun erkek solisti sensin, Finn.
Tu es le meneur masculin.
O yüzden bu görevde güvenebileceğim tek Lakers oyuncusu sensin.
C'est pourquoi tu es le seul Laker à qui je pouvais faire confiance pour cette tâche.
Aa bu da sensin ;
Et c'est toi...
Bu deklarasyonu ortaya sen attığın için sözcü sensin.
C'est ta résolution. Tu seras porte-parole.
İşte bu sensin dostum.
- C'est à toi.
Bu yüzden de elimizdeki tek tanık sensin.
Donc, ça vous laisse que le seul témoin que nous avons
Ama gelecek de sensin ve bu da onu korkutuyor.
Vous êtes l'avenir et ça lui fait peur.
Bu da sensin.
Ça, c'est toi.
Otur sen. Bu görkemli festivali yaratan sensin, en azından temizleyen ben olayım.
Tu étais l'architecte de ce festin et je serai celui qui enlève les restes.
Bu durumu en iyi anlaması gereken kişi sensin.
- Je ne te comprends pas. Tu devrais, plus que tout le monde, être compatissante.
- Bu işe yarar... - Hayatımdaki en özel kişi sensin de.
Elle est spéciale pour toi.
Bu durumu değerlendireceğiz çünkü aralarında en kötüsü sensin.
Il faut voir ce qu'on va faire de cette grossesse, parce que vous êtes la pire de toutes.
Şahidin var biliyorum, ama bu cinayetle ilişkili olan tek insan da sensin.
Je sais que vous avez un alibi. Mais vous êtes notre seul lien avec le tueur, vous comprenez?
İşte bu yüzden sen sensin ben de seni kontrol edenim.
C'est pour ça que tu es toi. Et que je suis ton contrôleur.
Sensin korkak! Bu göreve inanmayan da sensin!
C'est vous qui n'y croyiez pas!
- Bu da sensin.
- Et ça, c'est toi.
Bu da sensin, Tyler.
Et c'est toi, Tyler.
Bu da sensin, değil mi Alo?
Et le guide, c'est toi?
- Bu da sensin.
C'est donc toi.
Bu daire sensin.
Celle-ci, c'est vous.
Günün kazananı Peter sensin bu yüzden döndüren ilk kişi sen olacaksın.
Adieu, mec de l'église! Adieu, conversation sans fin!
Maalesef, bu ailelerin çocuklarını bir daha canlı görebilmelerinin tek yolu sensin.
Vous êtes la seule chance pour que ces parents puissent revoir leurs enfants vivants.
- Pam, bu biçimsiz toparlak rasta sensin.
Pam, t'es la rasta-boule amorphe.
Bu operasyonda patron sensin.
C'est vous, le patron.
Demek malımı çalan polis sensin. Bu, Toby.
J'en déduis que vous êtes le flic qui a volé ce qui m'appartient.
Bu oyun sensin.
C'est toi.
Ama Amber bu kazanın bir sebebi de sensin.
Mais un accident que tu as un peu provoqué.
sensin 644
sensin demek 36
bu sen misin 162
bu senin sorunun 70
bu senin mi 96
bu sen değilsin 47
bu senin hayatın 30
bu senin 195
bu seninle benim aramda 18
bu senin için 282
sensin demek 36
bu sen misin 162
bu senin sorunun 70
bu senin mi 96
bu sen değilsin 47
bu senin hayatın 30
bu senin 195
bu seninle benim aramda 18
bu senin için 282
bu seferlik 30
bu sefer 162
bu senin düşüncen 27
bu sebeple 59
bu seni ilgilendirmez 244
bu ses 55
bu senin hakkın 21
bu senin fikrin 31
bu senin problemin 26
bu senin son şansın 40
bu sefer 162
bu senin düşüncen 27
bu sebeple 59
bu seni ilgilendirmez 244
bu ses 55
bu senin hakkın 21
bu senin fikrin 31
bu senin problemin 26
bu senin son şansın 40