English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ B ] / Bundan hoşlandım

Bundan hoşlandım tradutor Francês

194 parallel translation
Elbette bundan hoşlandım, sözü bile kulağa hoş geliyor.
Mais si, ça m'emballe, c'est une idée merveilleuse.
Teşekkürler. Bundan hoşlandım, Zatoichi
Tu me plais, Ichi.
Akıllısın, bundan hoşlandım.
Vous êtes très intelligente. Ça me plaît. Et ça signifie autre chose.
ve bundan hoşlandım.
Mais c'était bon!
Hayır, bundan hoşlandım.
Non. Ca m'a plu.
— Bundan hoşlandım...
C'est ce qui me plaît.
Bundan hoşlandım.
Je trouve ça très charmant.
Bundan hoşlandım.
Ça, ça se laisse regarder.
Bundan hoşlandım.
J ´ aime ça. Approche-toi!
Bundan hoşlandım!
Divorce.
Evet, bundan hoşlandım sanırım.
Oui. J'aime beaucoup.
Aslında bundan hoşlandım gibi.
J'aime bien celle-ci.
Bana sataştın ve ben bundan hoşlandım... Ama mutlu evliliği olan biri sanıyordum seni.
Je ne déteste pas quand tu me fais du charme... mais je t'ai toujours cru heureux en ménage.
Bundan hoşlandım!
Ca me plaît.
Bundan hoşlandım.
Ça me plaît.
Olabilir. - Her zaman bundan hoşlandınız mı?
Et tu as toujours vécu là-dedans?
- Bundan hoşlandığımı sanmayın.
Mais ne pensez pas que j'aime ça. Une cigarette?
Bundan hoşlandın mı?
ça te plairait?
Bundan hoşlandığımı mı sanıyorsunuz?
Vous croyez que je m'amuse?
Kahraman olmaya çalışmıyorum. Bundan hoşlandığımı sanıyorsan delirmişsin.
Ce n'est pas mon intention, ne crois pas ça.
ve bu seni bir tür Tanrı yapmıştır, ve ben bundan hoşlandım.
Juste les images, coupe le son.
Her neyse, bundan hoşlandığımı biliyorum.
Mais, je sais que j'aime ça.
Bundan hoşlandığımı söyleyemem.
Je ne dirais pas que ça m'a plu.
- Bundan hoşlandığımı sanmıyorum.
- Je n'aime pas beaucoup ça.
Bundan hoşlandığımı mı sanıyorsun?
Tu crois que ça me fait plaisir?
tamam, bundan hoşlandığımı sanmıyorum.
J'y avais pas pensé.
Evet, sanırım bundan az da olsa hoşlandın.
J'étais sûr que ça vous plairait!
Onca serüvene bunları yaşamak için mi katıldım şimdiye kadar yaşadıklarımızdan sonra, bundan pek hoşlandığım söylenemez.
J'étais venu de loin et avais vécu des aventures pour la voir... et maintenant, je n'en aimais pas du tout l'aspect!
Bundan hoşlandın mı, hindi pisliği?
Qu'est-ce que tu penses de ça, merdouille?
- Bundan hoşlandın mı evlat?
- Ça te va, petit gars?
- Bu pulu postalamak dahiceydi - Bundan hoşlandın mı?
- Très ingénieux, le coup du timbre.
Bundan daha çok hoşlandım gibi. Nasıl?
Voilà qui est judicieux!
Benim bundan hoşlandığımı mı sanıyorsun?
Tu crois que ça me fait plaisir?
Bundan hoşlandın mı?
Tu veux que je te punisse?
Onu başka bir adamın kollarına attın ve o da bundan hoşlandı mı?
Tu l'as jetée dans ses bras... et ça l'a plue?
Bundan da hoşlandım.
Ça m'a plu aussi.
Bundan hoşlandığımı mı samıyorsunuz? Sorun bu.
- Vous croyez que ça m'amuse.
Bundan hoşlandın mı?
Ça te dit comme programme?
Sanırım bundan hoşlandım.
Ça me plaît bien, ça.
- Bundan hoşlandığımı ima etmiyorsun değil mi?
- Tu n'insinues pas que j'ai aimé ça?
Ona yıllardır yaşadığı en iyi anı tattırdım. Ve sanırım bundan çok hoşlandı.
Elle n'avait pas connu un plaisir comme ça depuis des lustres et ça lui a plu.
Bundan pek hoşlandığımı söyleyemeyeceğim küçüğüm.
Ce n'est pas très agréable de se remettre en question.
Bundan hoşlandın mı?
Ça t'a plu?
Bundan hoşlandım.
- J'aime bien ça.
Kıvırcık, düz. Bay Simpson, Bundan hoşlandığını sanmıyorum.
M. Simpson, je crois qu'il n'a pas l'air d'apprécier.
- Sen aynı görünüyorsun, Billy ama bundan çok hoşlandığımı söyleyemem.
Billy, pour moi tu es toujours le même. Et je ne peux pas dire que j'aime ça!
Götürdüyse, bundan hoşlandı mı?
Si oui, a-t-elle aimé ça?
Kızı gördüm ama bundan daha fazla hoşlandım.
Je l'ai vue une fois, et je l'aime beaucoup.
- Şimdiden bundan hoşlandım.
Je l'aime déjà.
Bundan ne kadar hoşlandığımı bilirsin.
Tu sais comme j'aime ça.
Bundan hoşlandım.
Tu es jalouse.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]