Hangisini tradutor Francês
2,267 parallel translation
Hangisini feda edeceğimizi kararlaştırmalıyız sadece. İğneleme desek...
Il faut juste décider quoi sacrifier.
Hangisini seçerseniz seçin, çabuk olsun yeter.
- Je suis content de la voir et de te voir.
"İlk önce hangisini yersin ; tavuk mu, yumurta mı?" gibi.
Comme choisir de manger d'abord l'oeuf ou la poule.
Belki ben sana, "ben mi işin mi" diye sorma fikri yüzünden alıngan davranmış olabilirim. Çünkü... Hangisini seçeceğini bilmiyorum.
Peut-être que j'étais irrité à l'idée de te demander de choisir entre moi et ta carrière... parce ce que je n'étais sûr qui tu allais choisir.
Hangisini istiyorsun?
Tu choisis quoi?
- Hangisini istersen onu.
- Oui, celui qui te plaira.
Peki hangisini seçerdin?
Ok, est-ce que tu préfèrerais?
Hangisini seçeceksin?
Que choisis-tu?
Chris, önce hangisini giydin, çorabı mı, ceketi mi, silahı mı?
Dis-moi, Chris, qu'est-ce que tu mets en premier? - Chaussettes, veste ou flingue?
- Hangisini?
Lequel?
Portre, hangisini istediğinizi anladım ama maalesef o satıldı.
Le portrait, je vois très bien lequel, mais il a été vendu.
- Hangisini
- Quel maire?
- Hangisini?
- Lequel?
Sizlerden hangisini bunun için kullanacaklarını bilmiyoruz elbette.
Je n'ai pas d'informations concernant le pilote, par contre toi...
Hangi kısmı dinlemek istiyorsun? Kardeşimin beni astığı kısmı mı yoksa bana izlettirdiği kısmı mı? Hangisini?
Vous voulez savoir... comment mon frère m'a suspendu... comment il m'a obligé à regarder... à le regarder...
Hangisini?
- Vraiment? Lequel?
Bazen hayattaki en zor şey hangi köprüyü geçip hangisini yakacağını bilmektir.
Parfois, la chose la plus difficile est de savoir quel pont à garder et quel pont à brûler.
Şu anda kendimi pek fazla açık bir şekilde ifade edemiyorum bu nedenle duygularımı hangisini daha çok hissediyorsam ona göre sıralıyorum yaralı, karmacalı, ihanete uğramış, rahatsız, sıkıntılı ve horlama.
Je n'arrive pas à m'exprimer très clairement pour l'instant. Je ferai donc une liste de mes émotions dans l'ordre de leur intensité. Douleur, troublouille, trahison, inconfort, affliction, souffle court.
Bana kalsa ve Başbakanla Hitler arasında bir seçim yapmam gerekse tam olarak hangisini seçmem gerekir bilmiyorum.
En ce qui me concerne, si je devais choisir entre Hitler et le Premier ministre, je ne saurais pas exactement lequel choisir.
Hangisini sevdiğini bilemedim, o yüzden hepsini aldım.
Je connais pas vos goûts, j'ai pris... la totale.
- Aygır ve kısrak, hangisini tutsak?
- Mère et père et colégram.
- Hangisini görmek istiyorsun?
Lequel vous voulez?
- Hangisini istersin?
Lequel tu veux?
- Hangisini düşünüyorsun?
- Lesquels vous plaisent?
Özür dilerim ama hangisini tercih ettiğimize karar vermek için bize biraz zaman vermeniz lazım.
- Je suis désolé, encore une fois, pardonnez-moi, mais... nous avons besoin d'un moment de réflexion pour décider lequel de ces comptes nous préférons.
Hangisini istersin?
Qu'est-ce que tu veux?
Diyelim ki, bu sana bağlı, Aaron, hangisini çaldırırdın bana?
Si c'était à toi de décider, Aaron, que me ferais-tu jouer?
Sanatçı sensin, anlarsın ya canın hangisini çalmak isterse.
C'est toi, l'artiste. Tu joues ce que tu veux jouer.
Hangisini tercih edersin, sarışını mı, esmeri mi? Sarışın mı, esmer mi?
Laquelle tu préfères, la blonde ou la brune?
Bu gece hangisini takmak istersiniz?
Vous savez quelle montre vous voulez porter ce soir M. Stark?
Hangisini?
- La quelle?
Kodların anlamını sadece biz bileceğiz. Böylelikle hiçbir araştırmacı hangisini araştırdığını bilemeyecek.
Elle ne sera connue que par sa couleur, afin qu'aucun chercheur ne sache ce qu'il teste.
Yarın, tüm günümüzü hangisini seçeceğimizi kararlaştırmaya ayıracağız.
Demain, on débattra toute la journée pour décider laquelle choisir.
Hangisini istersen.
Ce que tu préfères.
Hangisini istersin?
Qu'est-ce que tu préfères?
Sen hangisini istersen.
Peu importe, tu choisis.
Bazen iki şey birden diyorsun. Hangisini muhatap alacağımı bilemiyorum.
Quand tu dis deux trucs à la fois, je m'y perds.
Iz, hangisini daha çok beğendin?
Iz, lesquelles préfères-tu?
Hangisini istiyorsun?
Qu'est tu veux?
- Sen hangisini beğenirsen. Bu sadece bir düğün, hayatım.
C'est qu'un mariage, pas de stress.
Mobilyalar el yapımı Hangisini isterseniz alın
Tous les meubles ont été conçus par de grands designers.
Yuan Ni, hangisini seçeceğine karar verdin mi?
Yuan Ni, tu as fini par te décider... Lequel?
- Hangisini dedin?
Lequel?
Anneme hangisini kurtaralım diye sordular.
Ils ont demandé à ma mère de choisir qui elle voulait sauver.
Hangisini seçersin?
Tu préfères quoi?
- Bununla hangisini alabilirim?
Qu'est-ce que je peux avoir avec ça?
Hangisini itiraf etmeliyim Ben de çok sevmiyorum. Neden?
Que, je te l'avoue, je n'aime pas beaucoup.
Hangisini dinleyeceğini bilmezsin çünkü ikisi de doğru olanı yapmak ister.
Et tu ne sais pas laquelle écouter parce que... parce qu'elles veulent toutes les deux faire la bonne chose...
Hangisini?
Lequel?
Manning'in kuramı, katilin Karındeşen şüphelilerinden hangisini taklit ettiğini bulmaya dayanıyor. Ne olmuş?
Et alors?
Hangisini?
Laquelle?
hangisini istiyorsun 29
hangisini tercih edersin 24
hangisini istersen 21
hangisini istersin 35
hangi 30
hangisi 644
hangi konuda 225
hangi oda 22
hangi adam 101
hangisi o 27
hangisini tercih edersin 24
hangisini istersen 21
hangisini istersin 35
hangi 30
hangisi 644
hangi konuda 225
hangi oda 22
hangi adam 101
hangisi o 27