English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ S ] / Sabahın 4

Sabahın 4 tradutor Francês

422 parallel translation
Saat sabahın 4'ü.
Il est 4h du matin.
Eve sabahın 4'ünde gelirsin ve ertesi gün dışarı çıkacak enerjin kalmaz.
Tu rentrerais à 4 heures du matin et tu serais épuisée le lendemain.
Sabahın 4'ünde burada ne arıyorsun sen?
Que diable faites-vous ici à 4 h du matin?
Ama saat sabahın 4 : 30 u.
Mais il est 4 h 30 du matin.
Siz hepiniz sabahın 4'üne, 5'ine kadar oturun lütfen.
Veillez tant que vous voulez.
Sabahın 4'ünde ormanda ne işin vardı?
Et toi, qu'est-ce que tu faisais là-bas à quatre heures du matin?
Breezy, saat sabahın 4 : 30'u.
- Breezy, il est 4 heures 30 du matin.
Birden çok kişi de şaşırarak... sabahın 4'ünde, bu otobanda... çorapsız bir şekilde... ayaklarına bir çift boş ayakkabı kutusu geçirmiş... tuhaf bir iş adamı gördüklerini... iddia ediyorlar.
Plus d'un passant dit avoir vu le fantasque nabab errant sur cette route à 4h du matin les pieds nus, dans des boites Kleenex vides!
Sabahın 4'ünde seni uyandırdığında sevmezsin ama. Hiç tanımadığın birisi sana bir sürü hap aldığını söyler.
On ne l'adore pas quand il sonne à 4 h du matin et qu'un inconnu te dit qu'il est bourré d'acide,
Biliyorum, ama iki aortic aneurism fışkırmasını yakaladım, sabahın 4'ünde, istatistiklerin yapılması gerekiyor.
Mais moi, j'ai eu deux arrêts, et à 4 heures, un anévrisme aortique a pété.
- Planım filan yok. Saat sabahın 4'ü.
- A 4 h du matin?
- Saat sabahın 4'ü.
- Il est quatre heures du matin.
Saat sabahın 4'ü.
Il est 4 h du matin.
Sabahın 4'ü oldu ve sen Jersey'e atacağını söylüyorsun.
À quatre heures du matin, le New Jersey?
Gözeten yok, minimum ışık ve sabahın 4'üne kadar Dixie. - Kim daha fazlasını isteyebilir ki?
Entrée libre, prix raisonnables, et ça joue jusqu'à 4h du mat'!
Saat sabahın 4'ü seni budala!
Il est quatre heures du matin!
Kıçları üzerinde, sabahın sekizinden öğlenin dörtlerine kadar oturuyorlar.
Ils ont le derrière posé de 8 heures du matin à 4 heures de l'après-midi.
- Bu tür şirketler için, sabahın dördünde burada dolaşmazdım
Pour ce genre de compagnie, inutile de venir ici à 4 h du matin.
- Kimi kandırıyorsun? Sabah saatin dörtü
C'est n'importe quoi, il est 4 h du matin!
Bu sabah saat 4.00'ten öğleye kadar herhangi bir tutuklama yaptınız mı?
Avez-vous arrêté quelqu'un entre 4 h du matin et midi?
Sabahın üçüne, dördüne dek sokaklarda dolaşmaya başladım.
Je marchais dans les rues jusqu'à 3 ou 4 heures du matin.
Yarın sabah arabaya iyi bir at koşulsun, saat 4.00'de evimin önünde olsun.
- On est allé la chercher. Dès qu'elle sera là, vous irez mieux.
Yaz aylarında saat 9'da bu oda resmen fırın gibi olur... bu yüzden sabah 5'te ameliyata girerim. Yani siz de 4'te uyanacaksınız.
En été, cette salle chauffe comme un four à 9 h du matin, j'opère donc à 5 h, Vous devrez vous lever à 4 h,
Saat neredeyse sabahın dördü.
- Bientôt 4 h.
Mesajını sabah 4'te aldım ama!
Ben, si, mais quand j'ai trouvé ton message, y était quatre plombes!
Biliyorum sabahın dördü ama, yaşadıkları... - Burada mı?
Je sais qu'il est 4 heures du matin, mais enfin, après tout ce qu'il a vécu...
Üniversitede, bu amaç için düzenlenen soğuk bir odayı morg olarak kullandık. Bu odada, bir kadavra üzerinde yaptığımız incelemelerde, gövdeye bağlı olan uzuvların, parçalanıp, gövdeden ayrılmış olduğunu gördük. Bu sabah saatlerinde incelemiş olduğumuz kadavra, gözlerini açtı ve gövdesini hareket ettirmeye çalıştı.
Dans la chambre froide de l'université, nous avons gardé un cadavre pour effectuer des recherches plus approfondies, ce matin nous lui avons amputé 4 membres, malgré tout, il a ouvert les yeux et tenté de remuer alors qu'il était mort.
Sabahın üçüne ya da dördüne kadar buradayız nasılsa.
On va être là jusqu'á 3-4 h du matin.
- Biri sabahın dördüne dek uyutmadı.
- Je me suis couché à 4 h du matin!
- Saat sabahın dördü. Biliyorum.
- Il est 4 h du matin.
Sabahın dördünde?
A 4 h du matin?
Pelerinli bir adam laf olsun diye sabahın dördünde karşına dikilmez.
Un homme ne se plante pas devant toi à 4 h du matin dans une cape,
Var mısın? Saat sabahın dördü, beyler.
Il est 4 h du matin.
O treni özlüyorum... Haziran'ın 27'sinde sabah 4 : 30'da öldürüleceğim günü özlüyorum.
Si je loupe le train... je rate mon rendez-vous pour me faire tuer le 27 juin à 4h30 du matin.
Açın! Açın! - Saat sabahın dördü.
- C'est 4 heures du matin, madame.
Sabahın 04 : 00'de, tuvalette, mahsur kalacak
il va être plié sur les toilettes à 4 heures du matin.
Sabahın dördüydü.
II était 4 h du matin.
Saat sabahın dördü beyler.
Messieurs, il est 4 heures du matin.
Sabahın 4'ü olmalı.
Il doit être 4 h.
Sabahın dördünde uyandı.
Elle s'est réveillée à 4 h du matin.
Nihayet geldiğinde, sabah 4 : 00 gibi nefesi içki kokarak ve üstünde bir başka kadının kokusuyla...
Et quand il se pointe, à 4 h du matin... en sentant le whisky et le parfum d'une autre femme...
Sizi ancak sabahın üçünde alırlar. Pistte oturursunuz, çünkü beklenmedik sorunlar çıkmıştır. Paris'te sürekli bir hava trafik kontrol grevi gibi.
alors vous serez pas à bord avant 3 h du mat', mais on poireaute 4 h de plus suite à un "incident imprévu", la grève permanente des aiguilleurs du ciel à Paris... et enfin on se pose à Malaga pour faire la queue aux W.C.,
Bu sabah 3 ila 4 arası büyüklükte bir deprem olacağını bildirdiniz.
Vous aviez prévu un séisme ce matin de 3 à 4 sur l'échelle de Richter.
Nan'ın dün gece babasını öldürmesi mümkün değil çünkü 7 : 30'dan sabah 4 : 00'a kadar Portland'ta benimleydi.
Nan n'a pas pu tuer son père hier soir puisqu'elle était avec moi... de 19 h 30 à 4 h ce matin à Portland.
Ben de aynısını söyledim, sabah 4'de karakoldan gelip uyandırdıklarında.
C'est ce que j'ai dit ce matin à 4 heures quand l'huissier m'a réveillé.
Saat sabahın 04 : 00'üydü.
Il était environ 4 heures du matin.
Sabah 4'te fakülte toplantısının geç bittiğini söylediğimde eşim istiridyelerin taze olup olmadığını sormaz mı!
Quand j'arrive à 4h, en disant que la réunion s'est prolongée... ma femme me demande si les fruits de mer étaient frais.
Beni sabahın 4 : 00 ünde, bunu söylemek için mi kaldırdın?
Tu m'as réveillée en pleine nuit pour me dire ça?
Bayan Gershwitz, Bu yılın 4 Martı sabah saatlerinde neredeydiniz?
Mademoiselle Gerschwitz, le 4 mars dernier au matin... où étiez-vous?
- Sabahın dördüne kadar mı?
Jusqu'à 4 heures du mat'?
Sabahın dördü.
Il est 4 h du matin.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]