English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ S ] / Sabah 5

Sabah 5 tradutor Francês

839 parallel translation
Bu sabah 5 : 00'den beri bir ameliyat bitiyor, öbürü başlıyor.
Une opération après l'autre depuis cinq heures ce matin.
- Saat sabah 5 : 00!
- Il est 5 h du matin!
Sabah 5 : 00'da uyanmamız lazım.
Nous nous levons à 5 h demain.
Gece yarısıyla sabah 5 arasında boğulduğu anlaşılıyor.
Morte à l'arrivée. Etranglée entre minuit et 5h.
Sabah 5'teki Marsilya trenine bineceğim.
Je prends le train de 5 heures pour Marseille.
İsa resimlerim için 7 frank alırdım. Bu sabah 5 frank vermek istedi.
Ce matin, il voulait une "Ascension" pour cinq francs.
Tamam, sabah 5'te burada.
A demain, 5 h!
Cumartesi akşamı buradan kaçtı. Bu sabah 5.00'te döndü.
Il s'est enfui samedi après-midi.
Yarın sabah 5 : 30'da sokaktaki polisler vardiya değiştirecek.
A 5 h 30 du matin, à la relève des flics, je viendrai.
- Sabah 5'e kadar uyumadım.
- Je ne me suis pas endormie avant 5 h!
Yaz aylarında saat 9'da bu oda resmen fırın gibi olur... bu yüzden sabah 5'te ameliyata girerim. Yani siz de 4'te uyanacaksınız.
En été, cette salle chauffe comme un four à 9 h du matin, j'opère donc à 5 h, Vous devrez vous lever à 4 h,
Sabah 5'te miydi?
A 5 h du matin?
Sabah 5'te ameliyat yaptık.
On a opéré à 5 h du matin,
Saat gece yarısını geçti ve sabah 5'te yine ameliyat var.
Il est minuit passé et demain, on opère à 5 h,
Tom Doniphon! Sabah 5 : 30.
Tom Doniphon, il est 5 h 30 du matin.
Sabah 5 demiştik.
On avait dit 5 heures.
Sabah 5.37. 14 Ağustos, 1900.
5 heures 37, le 14 août 1900.
Sabah 5'te sizi uyandırırım.
Je vous réveille à 5h du matin.. Tu viens Juliette..
# Buluşacağız tekrar #'3 Ekim, sabah 5 : 00.
Au bord de l'Oder 3 octobre, 5 heures du matin.
Sabah 5'te kalktım, bir bardak çay yapıp camdan dışarı baktım.
Debout à 5 h, je me suis fait un thé et j'ai regardé par la fenêtre.
"Bu sabah, Bean amca 5 : 15'te vefat etti. Son."
" Oncle Bean est décédé à 5 h 15 ce matin.
Michael, saat sabahın 5 : 30'u, farkında mısın?
Michael, sais-tu qu'il est 5 h 30 du matin?
Madem beyefendi senatörleri bu kadar düsünüyor... 7,5 saattir konustugunu ve artik yoruldugunu da düsünerek... yarin sabaha kadar bir ara vermeyi düsünür mü? Yarin sabah, daha dinç olarak gevezelige devam eder.
Au regard de sa préoccupation pour les Sénateurs, et du fait qu'il a parlé pendant 7h1 / 2 et doit être fatigué, nous autoriserait-il à une suspension jusqu'au matin, où nous pourrions alors reprendre cet étonnant bavardage?
Saat sabahın beşi.
C'est 5 h du matin.
Tamam. Ama yarın sabah erkenden, gemi kıyıya yanaşmadan önce koridorun sonundaki 5 numaralı kamaraya gitmelisin.
Demain matin, avant l'arrivée au port, vous irez à la cabine 5, au fond du couloir.
Sabah kahvaltı için zili çalacak. 5 numara.
Le numéro 5 demandera à déjeuner.
- Sabah 5 civarı.
- Prés de 5 h.
Neden şelaleler beni buraya sabahın 5'inde getirsinler ki?
Pourquoi les chutes me tirent-elles de mon lit à 5 h?
Neden pazar sabahı 5.00'te basın toplantısı yapılıyor?
Pourquoi tenir une conférence de presse à 5 h un dimanche?
Çarşamba sabahı 5 : 00'te, uçağımız havaalanınıza inecek.
A 5h00, mercredi matin, votre avion atterrira dans votre champ.
Sabah da büyük ihtimal "5 Biber Türü ve Bakımı" kitabı gelir.
Tu auras bientôt "Cinq Petits Poivrons : Comment ils ont Poussé le Matin."
Seijuro Yoshioka gelecek. Onun bazı adamları da tanık olarak bulunacak. Yarın sabah saat 5'te Ichijoji Tapınağında.
Seijuro Yoshioka se présentera secondé par quelques-uns de ces hommes au Temple Ichijoji demain matin à 5 heures.
" Bu vesileyle meydan okuyuşunu kabul ediyor ve Ichijoji Tapınağındaki çam ağacının orada bir karşılaşma için sana söz veriyorum. 19 Şubat günü sabah saat 5'de.
" Par la présente, j'accepte votre défi et promets d'avoir un duel avec vous, au pin solitaire du Temple Ichijoji, à 5 heures du matin le 19 février.
Sabahın beşine kadar Teksas'la ilgili bir şeyler okudum.
J'ai bouquiné sur le Texas jusqu'à 5 heures.
Biz her sabah saat beşte kahvemizi içip sohbetimizi ederiz.
On prend le café, on discute tous les matins à 5 h.
O sabah daha erken, saat 5 : 00'de... öğleden sonraki yarışa hazırlık olarak...
Plus tôt, ce matin-là à 5 heures...
5 Eylül günü sabah erkenden, yeni bir ekip ile araştırma gemisinin dalışı vardı.
Le 5 Septembre, tôt le matin, une seconde plongée du bathyscaphe a été effectuée avec un nouvel équipage à bord.
Aldırmam. Biz hep sabah beşte uyanırız.
Pas de problème, je me lève à 5 h.
Sabah beşte. Programı okumadın mı?
Demain à 5 h. Vous ne lisez pas le programme?
Bu sabah, babam beni saat 5'te uyandırdı ve acele edip giyinmemi söyledi.
Ce matín mon père m'a réveíllée à 5 h en me dísant de me dépêcher.
Adamlar sabah 8 : 30 gibi gelip, akşam 5 : 30 gibi gidiyorlar.
Les ouvriers sont là de 8h30 à 1 7h30 environ.
O serserileri sabah beşte kaldır.
Vous réveillerez ces voyous à 5 heures du matin.
- Yarın sabah, saat 5.07'de.
- Demain matin à 5h07.
Özellikle de saat sabahın beşiyken.
Surtout à 5 h. Du matin.
" 22 Ocak sabahı Zulu kralı Cetewayo'nun savaşçıları ile 24. Piyade Taburu 1. Batarya'dan 5 takımla 2.
" Un engagement qui a tourné au désastre a mis aux prises le 22 janvier les troupes du roi zoulou Cetewayo et cinq compagnies du 1er bataillon du 2 4ème régiment d'infanterie et une compagnie du 2ème bataillon, soit au total près de 1500 officiers et soldats.
Siz hepiniz sabahın 4'üne, 5'ine kadar oturun lütfen.
Veillez tant que vous voulez.
Sabahın 5'i. Ne derdiniz var sizin?
Es ist noch zu früh ( il est encore tôt )
Her sabah güne saat 5 : 30'ta başlıyor. Bir önceki gece içtiği uyku haplarından uykulu oluyor.
Elle commence à cinq heures du mat'encore en pleine forme de ses somnifères de la veille!
Sabah saat 5'te uyanıyorum, sırf Neely "ışıldasın" diye.
Je dois être debout à 5 heures du matin et être étincelante!
Sabahın 5'ine kadar seni bekledim.
Je t'ai attendue jusqu'à 5 heures.
Sabahın 5'inde kalkıp Paris'e uç 12'de Old Vic'e içmeye git bütün gün basın ve TV röportajlarında ter dök 10'da eve dönüp bir İskoç futbolcunun öldürülmesine adı karışmış eşcinsel nemfomanyak bir uyuşturucu bağımlısıyla uğraş!
puis rentrer à 22 h pour se taper un pédé nymphomane et drogué impliqué dans le meurtre d'un footballeur écossais?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]