Sabah 6 tradutor Francês
999 parallel translation
Uyurken cır cır böcekleri, uyandığında kuşlar... Sabah 6'da şarkı mırıldanırlar.
Les cigales vous chanter pour vous endormir, et les oiseaux aussi, pour vous réveiller... vers 6 heures du matin.
Direnmeye devam ederlerse, sabah 6 : 00 için bir yangın birimi hazırlayın.
Et s'ils s'entêtent, commandez le peloton d'exécution pour 6 h.
Sabah 6 : 30'da varmış olacağız.
Nous arrivons à 6 h 30.
Sabah 6'ya gemide olmanız mı gerekiyor?
Et vous rembarquez à 6 h demain matin?
Çünkü sabah 6'da o bisikIette değiIseniz...
Si on n'est pas en selle à 6 h du matin...
- Gemi mürettebatı sabah 6'da dönecek.
L'équipage reviendra vers 6h.
SABAH 6.26'DA OTOYOLDA KİMLİĞİ BELİRSİZ BİR KADIN CESEDİ BULUNDU.
CORPS feminin TROUVE A 6 H 26 PRES DE L'AUTOROUTE.
Gece 12 : 00'den sabah 6 : 00'ya kadar havalanında bekçi olmaz.
Aucun veilleur de nuit entre minuit et 6 h.
- Kadın dün sabah 6.00'ya kadar...
- Elle n'a jamais quitté l'appartement...
- Thorwaldların, sabah 6.00'da çıktığını.
- Celui des Thorwald, à 6 heures du matin.
Bayan Thorwald'un dün sabah 6.00'da
Que Mme Thorwald est partie à 6 h du matin
Bu sabah 6.00'dan beri o sandalyede oturuyorum.
Je n'ai pas bougé de leur fauteuil depuis six heures.
Polis onu sabah 6.30'da bulmuş.
On l'a trouvé à 6 h 30 ce matin.
Dikkat, Sabah 6'da açılıyor Hatta daha erken.
A faire attention. Ouverture à 6 h. Avant même.
Kapıcı sabah 6 da kalkıp, merdivenleri siliyor.
Le portier ouvre à 6 heures, il nettoie l'escalier.
Sabah 6 : 00'da.
À 6 heures du matin.
Duş alma saatleriniz, sabah 6 : 30 ve 6 : 50 arası olacak.
Vous y viendrez de 6 heures 30 à 6 heures 50.
Sabah 6.00'dan beridir burada çalışıyoruz.
On est là depuis six heures du matin.
Sabah 6'ya dek vaktiniz var.
Je vous attendrai jusqu'à 6h00.
Sabah 6'da geminin kaptanını oynayacaksın.
Vous faites office de commandant à 6 h du matin.
Çin hükümeti, esir subayı sabah altıda teslim etmeyi kabul etti. Yüzbaşı Harvey'i serbest bırakma sözünüze güveniyoruz.
Acceptons d'échanger l'officier à 6 heures contre votre promesse de libérer le Capitaine Harvey.
- Para, macera ve şöhret. Yarın sabah saat 6 : 00'da başlayacak uzun bir deniz yolculuğu. Hayattaki en büyük heyecan.
La richesse, l'aventure, la gloire.
Sabah mı?
À 6 heures du matin?
Bu sabahın altısından bu yana Gestapo'daydım.
Avec la Gestapo, depuis 6 h ce matin!
- Evet? - Babanız bu sabah... 6 : 00 da infaz edilecek.
Votre père sera exécuté à 6 h du matin.
- Ne zaman? Bu sabah saat 6'da.
- Ce matin, à six heures.
Pazartesi sabahı. Bu Backalis denen adam da aynı sabah 3 : 00 ve 6 : 00 saatleri arasında ölmüş.
Backalis entre 3 et 6 h le même matin.
Yarın sabah saat 6'da işe başlıyorsun.
Dès demain, au travail à 6 heures.
Her sabah saat tam altıda yoklama yapıyorlardı.
Tous les jours, à 6 h, c'était l'appel.
Sabahın 6 : 00'sı.
- 6 heures du matin.
Cevabını sabah saat 6'da Sanjiro köprüsünde ilan et.
"Vous donnerez votre réponse demain à six heures au pont Sanjuro."
6 Mayıs, sabah 06.00. Okyanus Araştırma Kurumu tarafından.. izin verildiği gibi!
12 Mai, 6 heures... j'ai reçu l'autorisation... de l'Institut de recherche océanographique... le processus de plongée avec le bathyscaphe se déroule dans de bonnes conditions... un monde féerique apparaît dans le faisceau des projecteurs... mon excitation est comparable à celle du pilote d'un vaisseau spatial
Dün sabah Pasifik'ten gelen bir sinyal Force 316'daki göreviniz için geçici transferinize izni verdi.
Nous avons reçu un message du Q.G. de la zone Pacifique... autorisant votre transfert temporaire au sein du Corps 31 6.
Ayrıca yarın sabah altıya kadar gitmeniz gerekmiyor.
En plus, vous ne devez pas y être avant 6 h,
Pazartesiydi. 11 Haziran sabah saat 6 : 15.
C'était le lundi 11 juin, à 6 h 15 du matin.
Unutma, yarın sabah tam 6 : 20'de çıkıyoruz.
N'oublie pas qu'on part à 6 heures 20, demain.
- Yarın sabah altıda yola çıkıyoruz.
- Nous partons à 6 h.
Tren sabah 6,00'da yola çıkacak ve sen de binmek zorundasın.
Vous devez le prendre.
Bu sabah saat altıda gelmesi gerekiyordu, az önce telefon ettiler ve işi bıraktığını söylediler.
Il devait arriver ce matin à 6 heures, mais ils ont appelé pour dire qu'il ne viendrait pas.
O yüzden kesin emin olmak için, sabah 8 akşam 6 arası burada sadece, o da illa gerekiyorsa hareket edeceğiz.
Pour ne pas nous exposer, de 8 h à 18 h... il faudra éviter de marcher.
Sabahın altısında burada ne işi var?
Qu'est-ce qu'il fait ici à 6 heures du matin?
Eğer Deniz Kaplanı'nın ilk kaptanıysan ve onu sabah saat 9'da hurdalığa gönderme emrini de sen verdinse saat 6'da ne yapardın?
Comme premier commandant du "Sea Tiger", si tu devais l'envoyer à la ferraille à 9 heures, qu'est-ce que tu ferais à 6 heures?
- Sabah saat 6 : 00'da giyinmek... adetim değildir. Alın da bakın.
Mes papiers sont en règle.
Sabahın altısında evimden çıkan hanginizdiniz?
Lequel de vous deux sort de chez moi à 6 h du matin?
Yarın sabah saat 6'da ormanda.
Demain matin, à 6 heures dans la forêt.
Sabahın altısı oldu ve anneniz her zamanki gibi...
Déjà 6 heures, et votre mère, Comme d'habitude...
- Saat sabahın 6'sı, Bayan Kelly.
Il est 6 h du matin.
Bu sabah saat 6'da üstlerimden bir telefon aldım.
Ce matin à 6 heures, j'ai reçu un appel téléphonique d'un supérieur.
Birimim yarın sabah altıda Ford Island'a bildirecek.
Nous avons ordre de rallier l'île Ford à 6 h du matin.
Zaman : Gözlerden uzak olması için, sabah saat altıda.
A 6 heures du matin pour éviter les passants.
Yarın sabah saat altıda Shiba Zojoji Tapınağı'nın yakınında Hyoma Utsugi'yi öldüreceğim.
Demain matin, à 6 heures, près du temple Zojoji, je vais tuer Utsugi Hyoma.