Işt tradutor Português
306 parallel translation
İnatçı diye buna denir işt, Hastings.
Este é teimoso, Hastings.
Istırapların en acısını çekerken söylenmeyen valilerini örnek alabilecek bir yurttaşım var mıdır ki?
Será que nenhum dos meus cidadãos pode seguir o exemplo do governador, que suporta a maior agonia sem um pio?
Istırap çekmek de yok.
E também nenhuma miséria.
Lütfen hizmetçiyi odama yollayın. Hier ist meine Wäscheliste.
Por favor, mande o valete para o meu quarto.
Istırabınızı anlıyorum...
Compreendo seu desespero...
Istırap akıl almaz bir şey, izaha gerek duymuyor.
O sofrimento é incompreensível, portanto não exige explicação.
- Armstrong nerede?
- Wo ist Armstrong?
İşt, Garcia.
Esse é o Garcia.
Istırabım kısa olacak.
A minha angústia Será breve
Eğer üniversiteyi kapatmak istiyorsanız, ne yapmak ist...
Se querem fechar a universidade o que queres fazer?
Istırabımız dehşet verici.
O sofrimento é medonho.
Istırap verici şeylerin... hissettiğin güzel şeylerden bir hayli fazla olduğunu anlaman... çok üzücü, inan bana.
É muito triste, acredite, quando você descobre que as aquilo que te perturba... supera em muito aquilo que te faz bem.
Hakikat olabilir... Istırap yaşamı kasvetli ve kuşkulu gösterir.
Pode ser... que o sofrimento dá à vida, um ar sombrio, cheio de suspeitas.
Istırapla boğulmasını umarak, önce onu komutanlığa yükseltti.
Primeiro, ele apontou-o Comandante, na esperança de que ele se afogasse miseravelmente.
Ben dolgun ist... İşte bu!
Como você e o seu cavalo, pequeno Tod.
Ve ağlayın ki Istırabım dinsin.
e chorem com lágrimas para aliviar minha dor.
"Istıraptan perişan olmuş suratını görsün istemez."
Ela não quer que ele veja a sua cara deformada pelo sofrimento. "
Bunu Istırap Ağacı'nda düşün.
Medita sobre isto na Árvore do Infortúnio.
- Eğer saçma sapar bir şey ist..
- Se quer algo esquisito...
Seksi olmanın nesi yanlış? Yani, bunun... Sex-ist!
O que há de mau em ser sexy?
Bu da benim karım oluyor.
Und sie ist meinen Frau.
- Istırap çekiyorsun, haklı mıyım?
- Boticella? - Sím, Pippo Boticella.
- Istırap içindeyim ama!
- Mas estou em agonia!
Istıraba hazır mısınız?
Está preparado para sofrer?
- Bu seni ne yapar biliyor musun? "Kel" ist.
Sabes o que é que tu és? Uma "calvicista".
- Istıraptı.
- Foi o desespero.
Das ist not eine booby.
aqurilo narao serre uma tétara.
Sayın Başkan, bunu görmek ist...
Sr. Presidente, talvez queira...
Istırap, şiddet... kol bacak kesme.
Dor, maldade, mutilação.
Denemelerimden biri olan "Yaşam ve Istırap" bunlar hakkında. Bu yüzden hepsini birden hızlıca sıralayabildim.
Um desses artigos, o "Dor e Vida" fala de todas elas, por isso é que lhe dei uma lista tão completa.
Kendinize bir takma ad bulun, çünkü onları yayımlayacağız. "Yaşam ve Istırap" ilk çıkacak ilavede yer alacak.
Vá pensando num pseudônimo porque quero que o "Dor e Vida" seja publicado no próximo suplemento.
"Yaşam ve Istırap" başlığı hoşuma gitti.
Gosto muito do título "Dor e Vida".
Haçı niye almıyorsun? Istırap çekenlerin dayanağıdır o.
Não devias segurar o crucifixo?
Istırap için hiçbir sebep yok.
Não tem fé? Não há motivo para sofrer.
Tepkimiz, kaldığımız yerden devam etmek ve her şeyi yine sıçıp batırmak oldu. Istırabın üzerine ıstırap yığmak onu bir kaşığa koyup bir damla asitle eritmek. Sonra da onu iğrenç, hastalıklı damarına saplamak.
A nossa única reacção foi foder tudo, fazer merdas umas atrás das outras, dissolvê-las numa colher com uma gota de bílis e injectá-las numa veia puru - lenta e recomeçar o processo.
Istırap içindeki çocuklara üzülüyorum.
O triste é que os miúdos é que sofrem.
"IUD ne demek" gibi mi? "
Wie z.B. "Was ist ein Pessar?"
Baba istırabımı anlayamazsın
Pai, porque é que a nossa felicidade e paz, a nossa vida estão arruinadas, e eles estão a viver tão pacificamente?
Zavallıya "Istırap içindeyim" numarasını çektim.
Faço aquele ar de cachorrinho "estou todo torturado".
Istırap içindeyim havası numara değil mi?
Digo, isso da tortura é uma representação, não é?
Hikaye çok saçma...
- Meine Name ist Karl.
Titus katı. Kendisine karşı ihmalkar. Istırabı henüz gömülmeyen evlatları için.
Tito, cruel, que dos seus não cuidou, por que consentiste que filhos teus, ainda por sepultar, ficassem nas praias de Estige?
Onu öldürdüm. Istırap gözyaşlarım beni kör etti.
Matei aquela por mor de quem as lágrimas me cegaram.
Öd und klar ist das Meer.
Öd und klar ist das Meer.
Istırap paylaşıImak ister, genç adan.
O suplício adora companhia.
Istırabından ne dediğini bilmiyor.
Ele está apoderado pela ganância.
- Flamingo Ist'e ne dersin?
Le Cirque, Flamingo East, Oyster Bar.
Mein Siegenbock istseksi!
Mein Siegenbock ist sexy!
Istırabın sonra erecek.
O teu sofrimento terminou.
Çok fazla "ist" var.
Há "istas" demais no mundo.
Bir tek doğru "ist" olabilir, humanist.
0 único "ista" deveria ser o humanista.
işte 8558
iste 115
istanbul 134
istediğim 46
ister 23
istemiyorum 1125
istiyorum 518
işte bu 2275
iste bu 21
işte burada 1824
iste 115
istanbul 134
istediğim 46
ister 23
istemiyorum 1125
istiyorum 518
işte bu 2275
iste bu 21
işte burada 1824
iste burada 21
işte orada 1649
iste orada 22
istersen 241
istedi 31
istedim 74
istiyorsun 66
isterim 243
istemem 270
istiyor 63
işte orada 1649
iste orada 22
istersen 241
istedi 31
istedim 74
istiyorsun 66
isterim 243
istemem 270
istiyor 63
istemiyor 51
ister misin 572
işte böyle 2360
isterdim 117
isterseniz 150
istemiyorsan 36
istediğin gibi olsun 39
istemiyorsun 47
istemez 58
ister inan ister inanma 68
ister misin 572
işte böyle 2360
isterdim 117
isterseniz 150
istemiyorsan 36
istediğin gibi olsun 39
istemiyorsun 47
istemez 58
ister inan ister inanma 68