Onu öldürdü tradutor Português
2,069 parallel translation
Gerçek şu ki Ike oradaydı. Kocana işkence yapıp onu öldürdü.
A verdade é que o Ike esteve lá, torturou e matou o seu marido.
- Bence biri onu öldürdü ve gömdü. - Bunu bu kadar kolay kabul etmemeliyiz.
Acho que alguém a assassinou e enterrou o corpo.
O kaltakla onu öldürdü!
Aquelas putas mataram-no.
Joshua'yı elinden aldığı için Carol'dan tiksiniyordu, tekrar ayrılmasını engellemek için de onu öldürdü.
E ressentia-se da Carol por ter levado o Joshua. Matou-a para que ela não o voltasse a fazer.
İşte bu yüzden onu öldürdü.
Por isso ele matou-a.
Onu sevdiği için mi onu öldürdü?
- Ele matou-a porque a amava?
Belki Derek ödemeyi uzun vadede yapmayı düşündü, daha fazla zaman istedi, Mandalay'de onu öldürdü.
Talvez o Derek julgasse que podia ir pagando. Precisava de mais tempo e o Mandalay matou-o.
Ve sonra da sinirli bir biçimde karşılarına dikildi, ve onlar da onu öldürdü.
E confronta-os com um ciúme raivoso, - e eles matam-no.
İkisi de onu öldürdü. İkisi de şantajcıya ödeme yaptı.
Mataram-no os dois e pagaram ambos à chantagista.
Ama biri onu öldürdü ve...
Mas alguém o matou, e...
Belki de paniğe kapılıp onu öldürdü.
Talvez tenha entrado em pânico e foi assassinada.
Ve onu öldürdü.
Ele mata-a.
- Onu öldürdü.
- Ele matou-a.
Evet, Korman gibi. Adam direk olarak onun boynuna baktı ve onu öldürdü.
A maneira como agia, aquela coisa no pescoço dele, aquele tipo que o matou...
Nadia'yı doğruca Stabinsky'e yönlendirdiniz şimdi de onu öldürdü.
Você levou Nadia direito de Strabinsky e agora ela levou-o para fora.
Sonuç, biri buraya geldi ve onu öldürdü bütün her şeyin tek açıklaması.
Ou seja, alguém entrou aqui e matou-o. A única explicação para todos os factos. - E a arma?
eğer birisi araya girerse, Simon onu öldürdü.
Se alguém tivesse tentado interferir, o Simon tê-los-ia matado.
Russ Hilburn onu öldürdü.
Foi o Russ Hilburn que a matou.
- İşi bitince de onu öldürdü.
- E matou-o depois do serviço.
Onu öldürdü biliyorum. Şerefsiz!
Ele matou-a, eu sei, maldito.
O da onu öldürdü.
Então ela matou-o.
Ama o onu öldürdü. Ve biz onunla çalışmaya devam ettik, ta ki bize sırtını dönene kadar.
E nós continuámos a trabalhar com ele.
Onu öldürdü, daha sonra da terörist hücresi kurması için verdiğimiz silahları kullandı.
Matou-a, e depois usou as armas que lhe tínhamos dado para fundar uma célula terrorista.
Onu öldürdü. Sonra da, dedi ki, onlardan sıkılınca böyle yaparmış.
Disse que fazia isso quando se cansava delas.
Sence bu yüzden mi Dyson onu öldürdü?
Não, ele não fazia isso.
Baban onu öldürdü.
O teu pai matou-a.
Dur, söyleyemezsin çünkü yeni sevgilin onu öldürdü!
Espera, não podes, porque a tua nova namorada matou-o.
Onu öldürdü.
Matou-o.
Onu bu mu öldürdü?
Ele matou-a?
Belki de onu dev güveler öldürdü ve sonra kıyafetlerini yedi.
Talvez mariposas gigantes o tenham morto e de seguida comido as suas roupas.
Erkek arkadaşı farkına vardı, ve onu kıskançlığın sebep olduğu öfkeyle öldürdü
O namorado descobriu, e matou-a numa crise de ciúmes.
Onu kim öldürdü?
Quem a matou?
O zaman onu kim öldürdü?
- Mas, então, quem a matou?
Onu Lex öldürdü.
O Lex matou-o.
Birisi kitaplarını almak için mi öldürdü onu?
Mataram-no para roubarem os livros?
Anne, öldürdü onu!
Mãe, ele matou-o!
Bu dava onu 50 yaşında öldürdü.
Aquele julgamento o matou. Tinha 50 anos de idade.
- O yüzden Milo onu da öldürdü.
O Milo matou-a também.
Klaus sırf onu kızdırdığı için Katherine'in tüm ailesini öldürdü.
O Klaus matou toda a família da Katherine só porque ela o traiu.
Peki onu kim öldürdü?
Então, quem o matou?
Televizyona çıkıp onu tanırmış gibi konuştum o da karımı ve kızımı öldürdü.
Fui à televisão falar sobre ele, como se o conhecesse, e matou a minha mulher e filha.
Peki onu kim öldürdü?
Quem o matou?
Bir barınağa sığındı. Barınak çöktü, onu ve altı kişiyi daha öldürdü.
Acabou por ter de se abrigar num refúgio que ruiu.
Maalesef, biz yeterli bilgiyi almadan Donnelly onu da öldürdü.
Infelizmente, o Donnelly matou-o antes de podermos obter informações.
Baptiste'mi öldürdü onu?
O Baptiste matou-a?
Bayan polis Prens John'u öldürdü ve onu da ayarladı.
A mulher polícia matou o Príncipe John e tramou-o.
Yaşlı kadını öldürdü çünkü onu tarif etmeye başlamıştı.
Matou-a porque o começou a descrever.
Stark onu kolayca ceset torbasına saklayabilsin diye Hoyt üç kişiyi öldürdü.
O Hoyt matou três pessoas... para que o Stark possa entrar... e esconde-o num saco.
Ve onu, o şeytan öldürdü.
E o diabo matou-o.
Onu Yegor öldürdü.
Ele matou-a.
Acaba onu kim öldürdü?
Quem achas que o terá matado?
onu öldürdüm 156
onu öldürdün 172
onu öldürdünüz 18
onu öldürdün mü 48
onu öldürdüler 85
onu öldürdük 21
öldürdü 16
öldürdün 19
öldürdüm 50
öldürdüler 18
onu öldürdün 172
onu öldürdünüz 18
onu öldürdün mü 48
onu öldürdüler 85
onu öldürdük 21
öldürdü 16
öldürdün 19
öldürdüm 50
öldürdüler 18
öldürdün mü 21
öldürdün onu 19
öldürdüm onu 23
onu özledim 21
onu öptüm 18
onu özlüyorum 59
onu öldür 51
onu öldürürüm 54
onu özlüyor musun 19
onu öldüreceğim 271
öldürdün onu 19
öldürdüm onu 23
onu özledim 21
onu öptüm 18
onu özlüyorum 59
onu öldür 51
onu öldürürüm 54
onu özlüyor musun 19
onu öldüreceğim 271