English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ S ] / Sabah 3

Sabah 3 tradutor Português

621 parallel translation
Sanırım sabah 3'te bir tren var.
Acho que há um comboio às 3h da manhã em Lamotte-Beuvron.
Yarın sabah 3 : 00'da mahkeme toplansın.
Marque para amanhã às 3 da tarde.
Askeri mahkeme bu sabah 3 : 00'de şatoda toplanacak.
A corte-marcial se reunirá no castelo às 15 : 00h de hoje.
Bay Dyle, lütfen sabah 3.30'da nerede olduğunuzu söyler misiniz?
Diga-me, Sr. Dyle. Onde estava às 3 : 30 da manhã?
Evet, sanırım bu sabah 3 : 00 ila 4 : 00 civarında.
Sim, entre as três e as quatro da manhä, compreendo.
Sabah 3 : 00'ten az önce.
Pouco antes das três da manhã.
Evet, yaşlı Bn. William Pitt sabah 3'te kalkıp burnuyla domalan mantarı ararmış.
Sim, e Mrs. William Pitt, a Velha, levantava-se às 3h e ia cavar trufas com a ponta do nariz.
Reading'deki üç odalı evinde Ken her sabah 3 : 00'te kalkar.
Todas as manhãs, no seu T3 quase perto de Reading, Ken levanta-se às 3h00.
Sabah 3!
Eram 3 : 00 da manhã!
Cesedi bulduklarında 12 saat önce öldürülmüş olduğunu söylediler. Sabah 3 : 00'te bulmuşlardı.
Disseram na rádio que ela estava morta há 12 horas quando a encontraram às 3 da manhã.
Elyazısı araştırılmamış. Affedersiniz, Komiser. şu Bay Lessing bu sabah 3,000 $'ın üzerinde bir çekle büromda olacaktı.
Tenente, o Sr. Lessing era suposto ter ido ao meu escritório entregar um cheque de mais de 3000 dólares.
- Sabah 3'te.
- Às 3h da manhã.
Biz sabah 3'te gölden çıkar, gölü temizler sıcak çakıl yer, değirmende ayda 2 peniye günde 20 saat çalışırdık.
Um luxo! Nós tínhamos de nos levantar do lago às 3 da manhã, limpar o lago, comer uma mão ceia de cascalho quente, trabalhar 20 horas por dia na fábrica, por 2 cêntimos por mês, chegar a casa,
Bu sabah 3 : 13'te neredeydin, Hammett?
- Onde estavas às 3h30? - Já te disse, no Fong.
Bu sabah 3 ila 4 arası büyüklükte... bir deprem olacağını bildirdiniz.
Previu um sismo... de 3 a 4 graus na escala, para esta manhã.
Nitekim bu sabah 3 ila 4 büyüklüğünde bir deprem oldu.
Esta manhã, tivemos um sismo de 3 a 4 graus na escala.
Lombard bu sabah 3 : 00'e doğru onu uyandırmış.
O Lombard acordou-o às três da manhã.
Sabah 3 : 30'a kadar poker oynadı.
Jogaram poker até às 3 : 30 da manä.
Sabahın üçünde şehre gidildiği nerede duyulmuş?
Quem é que chega a algum lado às 3 : 00 da manhã?
Karar bu sabah saat 3'ten itibaren geçerlidir.
A sentença é aplicável desde as 3 : 00 desta manhã.
Sabahın 3.00'ünde ne satıyor olabilir?
O que venderia às 3 : 00?
Sabahın üçüne, dördüne dek sokaklarda dolaşmaya başladım.
Ficava vagando pela rua até às 3, 4 horas da manhã.
Dan, sabahın 3 : 00'ü.
São três da manhã, Dan.
" Sabah saat 3'te Amsterdam bombalandı...
" As 3 : 00 da madrugada Rotterdam foi bombardeada.
Saat sabahın 3 : 30'u.
São 3h30 da madrugada.
Pazartesi sabahı bu paranın 3.000 dolarını bankaya yatırmanı istiyorum Beneatha'nın tıp öğrenimi için.
Segunda de manhä quero que você tire 3 mil e abra uma poupança para o curso de medicina de Beneatha.
Saat sabahın 3ü.
São 3 da manhã.
Sabahın üç buçuğunda bu ne biçim bir selamlama?
- Mas que saudação às 3.30 da manhã?
Tanrı aşkına Higgins, saat sabahın 3'ü oldu.
Por amor de Deus, Higgins, devem ser quase três da manhä.
" 22 Ocak sabahı Zulu kralı Cetewayo'nun savaşçıları ile 24. Piyade Taburu 1. Batarya'dan 5 takımla 2.
" Lamento dar parte duma acção desastrosa que ocorreu na manhã de 22 de Janeiro entre os exércitos do Rei Zulu Cetewayo e a nossa Coluna Nº 3, composta por Cinco Companhias do 1 º Batalhão, 24º Regimento de Infantaria,
Sabahın üçüne ya da dördüne kadar buradayız nasılsa.
Estaremos aqui até às 3 ou 4 da madrugada.
- Herkesle tanıştık ve... sabahın üçünde bir cümbüşe davet edildik.
- Todos se conheceram e, por volta das 3 : 00, convidaram-nos para uma farra.
Sabahın üçünde bitirdim.
Acabei às 3 da manhã.
Tanrım, saat sabahın 3 : 30'u.
Credo, são 3 : 30 da madrugada.
Sizi sabah üçten önce beklemiyordum.
Não vos esperava antes das 3 : 00.
Hayır. Genelde sabahın üçünden önce yatağa girmem.
Não, raramente me deito antes das 3 : 00.
- Hem de sabahın üçünde.
- E às 3 : 00. - Vamos, Jau Jau.
3 kişi. Belki kötü yaralıyı da sayarsak 4 kişi azaldı. Yarın sabah geri dönüyoruz.
Temos três... talvez quatro mortos e um ferido grave.
Hangi otellere geceyarısıyla sabah üç arası müşteri gelmiş bakarlar.
Todos os hotéis serão visitados à meia-noite e às 3 : 00.
Sabahın üçünde kedi, ona özel yiyecek almam için beni kaldırıyor.
O gato acorda-me às 3 da manhã e quer comida especial. Devo estar completamente doido.
Birkaaç saat yazdım ve sabah saat üçe kadar uyumadım. Bu sabah ucube gibi görünüyordum.
Estive acordada a escrever, até às 3 da manhã, por isso estava uma desgraça esta manhã.
Sabahın 3'ünde bahçede ne yapıyorlardı?
QUE FAZIAM NO JARDIM ÀS TRÊS DA MANHÃ?
Beni sabahın üçünde banyodaki örümcek için mi çağırdın?
Fizeste-me vir cá às 3 da manhã porque há uma aranha na casa-de-banho?
Sabahın üçü.
São 3 da manhã.
Yani siz beni sabahın saat üçünde Doktor Josef Mengele'nin Paraguay'da olduğunu söylemek için mi aradınız?
A sério que me telefonou às 3 da madrugada para dizer-me que o doutor Josef Mengele está no Paraguai?
Kimse sabahın üçünde kapı çalmaz!
Ninguém bate à porta às 3 : 00 da manhã!
Sabahın üçünde veda için mi geldin?
Você vem aqui às 3 da manhã para dizer adeus?
Sizi ancak sabahın üçünde alırlar.
- Oh Cale-se! ... um grupo de suecos para a Jugoslávia, antes de nos poder carregar às 3 da manhã.
Bu sabah 3'te.
- Hoje ás 3 da manhã.
Son birkaç gecedir, daima sabah yaklaşık 3 : 00 civarında, alçak sesli ve net bir ıslık sesi tarafından uyandırıldım.
Nas últimas noites, sempre por volta das três da manhã, tenho sido acordada por um assobio grave e distinto.
- Sabah ikide veya üçte.
Por volta das 3 da manhã.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]