English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ S ] / Sabahın 5

Sabahın 5 tradutor Português

293 parallel translation
Neden şelaleler beni buraya sabahın 5'inde getirsinler ki?
Porque haveriam as Cataratas de me arrastar para cá às cinco da manhã?
İşte onu en son burada, Hollywood'un sisli harikalar diyarında görmüştüm. Sabahın 5'iydi.
Aqui no país das maravilhas chamado Hollywood foi onde o vi e falei com ele pela última vez.
Sabahın 5'i.
São cinco da manhã.
Önce, sabahın 5'inde beni arayıp, hoş şeyler söylüyorsun, sonra buraya gelip beni suçluyorsun ve daha neden korkacağımı bile söylemeden ölümüne korkutuyorsun.
Primeiro ligas-me às cinco da manhã a dizer coisas lindíssimas e depois entras aqui a assustar-me sem sequer me dizeres porquê.
Ama sabahın 5'inde...
Mas às 5 da manhã?
Dün bana yük treninin, nadir olarak sabahın 5'inde geçtiğini söylemiştin.
Ontem disse que é raro o comboio passar aqui às 5 da manhã.
Teğmen, saat kaç, sabahın 5'i mi?
Tenente, são cinco da manhã...
Sabahın 5 : 30'unda mı?
Às 5 : 30 da manhã?
Sabahın 5 : 00'i yedi dakika kalmış.
Às 5 : 00, isso é daqui a sete minutos.
Sabahın beşinde tuhaf tuhaf şakalar.
Piadas às 5 da manhã
Ama yarın sabah erkenden, gemi kıyıya yanaşmadan önce koridorun sonundaki 5 numaralı kamaraya gitmelisin.
Você vai para a cabine 5, o hall.
Sıcaktan kaçınmak için yarın sabah beşte yola çıkacağız.
Partiremos ás 5 h da manhâ para escapar ao calor. Toma...
Neden pazar sabahı 5.00'te basın toplantısı yapılıyor?
Porquê uma entrevista coletiva às 17 : OO de domingo? - Vocês têm que esperar.
Çarşamba sabahı 5 : 00'te, uçağımız havaalanınıza inecek.
Às... 5 : 00 da madrugada de quarta feira, o nosso avião irá aterras aqui.
Sabahın beşinde de çalmaya devam et de, aklını nasıl aldıklarını gör.
Se tocas às 5 da manhã, acontece outra coisa à tua cabeça.
Senin yaşında bir kızın, sabahın beşinde dışarıda olması doğru mu? Ne?
Achas bem andar pelas ruas até às 5 da manhã?
Sabahın beşine kadar Teksas'la ilgili bir şeyler okudum.
Estive a ler sobre o Texas até às 5 : 00.
Sabahın beşinde, dışarıda, kimliksiz ne arıyordunuz?
E o que fazia na Madeleine às 5 da manhã sem documentos?
Lukey ve ben sabahın beşinde tarlalara gidiyoruz.
Lukey e eu temos que estar no campo a 5 : 00 da manhã
Yaz aylarında saat 9'da bu oda resmen fırın gibi olur... bu yüzden sabah 5'te ameliyata girerim.
- Estes meses de verão nesta sala ficam como uma fornalha pelas 9 : 00 da manhã... - assim opero as 5 : 00. - Isto quer dizer que levanta as 4 : 00.
Saat gece yarısını geçti ve sabah 5'te yine ameliyat var.
- É agora depois da meia noite e operaremos novamente as 5 : 00.
- Yarın sabah, saat 5.07'de.
- Obrigado.
Bağırma alıştırması yapmak için sabahın beşinde telefon mu edilir?
Liga-me depois das 5 da manhã para praticar gritos? Não.
" 22 Ocak sabahı Zulu kralı Cetewayo'nun savaşçıları ile 24. Piyade Taburu 1. Batarya'dan 5 takımla 2.
" Lamento dar parte duma acção desastrosa que ocorreu na manhã de 22 de Janeiro entre os exércitos do Rei Zulu Cetewayo e a nossa Coluna Nº 3, composta por Cinco Companhias do 1 º Batalhão, 24º Regimento de Infantaria,
Sabahın 4 veya 5'ine kadar kalmalısınız
Vocês todos tem que estar de pé às 4 ou 5 da manhã.
Saat sabah 5, yarışın 13. saati,
São 5 : 00 da manhã. 13 horas de corrida.
Neville, son kocam bay Davisson'ın her sabah saat 5 : 30'ta kalktığını biliyor muydun?
Sabias que o meu falecido marido se levantava sempre às cinco e meia da manhã?
Ertesi sabah, yani 5 Haziran günü erken saatlerde bu kararı teyit etmek üzere tekrar toplandılar. Onlara, bir önceki geceye göre bu fasılanın daha belirgin ve iyileşmiş bir vaziyet aldığını söyleyebileceğimize artık daha çok emin olduğumuzu ifade ettiğimde o kasvetli günlerin ardından başkomutanın ve diğerlerinin yüzlerindeki sevinç görülmeye değerdi.
Na manhã seguinte, dia 5 de Junho, eles reuniram-se para confirmar esta decisão e quando disse que estávamos mais confiantes que no dia anterior, que o interlúdio mais calmo viria mesmo, a alegria no rosto do Comandante Supremo e seus comandantes,
Onlardan Hitler'in birliklerinin 5 Temmuz sabahı saat 2.30'da saldırıya geçmeyi planladıklarını öğrendik.
Por eles, soubemos que as tropas de Hitler planeavam iniciar o ataque às 2h30 da manhã de 5 de Julho.
Polis bu sabah St. George Sağlık Merkezi'nde meydana gelen... seri ölümler hakkında... hala açıklamada bulunmaktan kaçınıyor.
A polícia não tem explicação para as 5 mortes Ocorrida hoje há pouco... No centro Médico St.
Bu sabah saat 9'da Central Park'taki sıcaklık 35.5 derece idi, ve yakın zamanda bir düşüş beklenmiyor.
A temperatura no Parque Central... é de 36 graus e não há alivio à vista.
Sabahın beşinde canımı sıkmasan.
Continua-me a foder a paciência às 5 da matina!
Saat gecenin on ikisi, ve mikrofondaki Gece Kuşu sabahın beşine kadar sizlerle olacak.
O pássaro da meia-noite vai acompanhá-los até às 5 da manhã.
Lanet yatak odasını evin önüne koyuyorsun, Doo ve güneş her sabah 5'de doğup, gözlerimi alıyor.
Se puseres o raio do quarto na frente da casa, Doo, o sol vai nascer todas as manhãs às 5 da manhã e bater-me nos olhos.
"Her sabah saat sekizde kalkacağım yüzümü yıkayıp giyineceğim ve kahvaltımı yapıp okula gitmek için hazırlanacağım ve her sabah saat dokuza beş kala okulda olacağım." Bu saçmalıkları sen mi yazdın? Zorla yazdırdılar.
"Devo acordar às oito todos os dias tomar banho, me vestir e tomar café e ficar pronto pra escola e chegar lá 5 pras 9 todas as manhãs." Escreveu esta merda?
Yarın sabah beşte hazır ol.
Amanhã de manhã, às 5 horas. Esteja pronto.
Sabahın beşinde kalkıp gün boyu çalışıyoruz, ikindide kamp kuruyoruz, avcı çukuru kazıyoruz, yemek yiyip gece pususu veya ormanda dinleme noktası kuruyoruz.
Levantamo-nos às 5 da manhã, caminhamos o dia todo curvados, cavamos uma toca, comemos, e depois temos de passar a noite toda emboscados ou a vigiar em grupos de 3.
- Saat sabahın beşi, dışarıda bir şey yok.
São 5 da manhã. Não à nada lá fora.
Bu sabahın beşine kadar konuşmaya tuttu beni.
Fez-me ficar lá a ouvi-lo até às 5 da manhã.
Ve hâlâ açık hattı aramak için vaktiniz var, ve saat sabahın beşi, kabul edelim, istediğimiz her şey hakkında konuşabiliriz.
Ainda pode telefonar para a linha aberta, às 5 da manhã, onde podemos falar de tudo.
- Sabah 5 : 00'ten beri ayaktasın.
- Você está acordado desde as 5 da manhã.
Her gece yatar, Ve her sabah 5 mil koşarmısın?
Tu tens sexo todas as noites, e corres 8 Km todas as manhãs?
Her gece yorgun argın eve giderdim, bazen sabahın beşi veya altında.
Costumava chegar cansado, por vezes às 5 ou 6 da manhã,
71 yaşında raketbol oynamak için her sabah 5'te kalktığını söyleyerek övünürdü.
ele costumava gabar-se o tempo todo sobre o facto de se levantar às 5 da manhã para jogar tenis, tendo 71 anos.
Sabah 5 : 30'da uyandım ve saat 8'e kadar tüm ev işlerini tamamladım,... bu işlere, Wendy'nin yatağına kahvaltısını götürmek dahil.
Hoje levantei-me ás cinco e meia da manhã e tratei da lida da casa ainda antes das oito. Até levei o pequeno-almoço da Wendy á cama.
Karı suratınla bu sabah uyandığında saat 5'te bacağında delik olacağını düşünmüş müydün?
Aposto que quando mexeste o cu esta manhã, não sabias que às 5 : 00 ias ter um buraco na perna.
Sabah saat beşte mutfakta Mabel'in emrinde olacaksın.
Apresentas-te à Mabel na cozinha às 5 da manhã em ponto.
- Trenim yarın sabah saat 5.30'da kalkacak.
- Quando? Tenho que apanhar o comboio de amanhã às cinco e meia da manhã.
Haftada beş gün, sabah 5'ten akşam 7'ye kadar buradasınız.
Estão de serviço cinco dias por semana, das 5 até depois das 19h.
Yani üç günde bir ilk gün sabah 5'ten, ertesi akşam saat 7'ye kadar buradasınız.
Ou seja, de três em três dias, estão cá das 5h às 19h do dia seguinte.
Bu sabah görevine gitmeden önce, haberleşme trafiğine bir bakarsın diye düşündüm.
Ruptura do casco no deque 12, secção 47. Perdemos energia nos deques 5, 6 e 10.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]