Silahım var tradutor Português
1,764 parallel translation
İyi, benim de bir silahım var.
Que tal deixarmos a pequena de fora?
Silahım var.
Tenho uma arma.
Benim de silahım var.
Eu tenho a minha própria arma.
Saha ajanıyım diye bana öyle diyorlar. Silahım var diye.
Eles apenas, me chamam assim porque sou um Agente no terreno, sabe, eu tenho a arma.
Silahım var- - Silahın var.
Tu estás armado.
Gizli bir silahım var.
Tenho uma nova arma secreta.
Çünkü silahım var.
Porque eu tenho uma arma.
Silahım var!
Tenho uma arma!
Armut gibi bir silahım var!
Tenho o raio de uma arma!
Güzel bir silahım var!
Tenho uma maldita arma! Tenho uma maldita arma!
Hepinizin anasını ağlatacak bir silahım var.
Tenho uma maldita arma! Tenho uma maldita arma!
Çocuklar, güreş müsabakalarında size ihtiyacım olmayacak. Çünkü gizli bir silahım var.
Meninos, para as provas de luta não precisarei de vocês, tenho uma arma secreta.
Silahım var.
Eu estou armado.
Bu gerçekten önemli, çünkü elimde silahım var.
É realmente importante, porque tenho a minha arma na mão.
- Silahın var mı?
- Você tem uma arma?
Siz ikinizin silahı var mı? - Hayır.
Algum de vocês tem uma arma?
Silahın var mı?
Tem uma arma?
Potansiyel cinayet silahını bulmak için kafatasına ihtiyacım var.
Preciso do crânio para comparar as marcas com armas de homicídio.
Burada silah olarak kullanabileceğimiz bir şey var mı?
A propósito, temos aqui alguma coisa que possa ser usado como arma?
Kısa mesafeli ve küçük kalibreli silahın verdiği zararı tanımak için balistiğe ihtiyacım yok ve görgü tanıklarımız var,
Não preciso da balística para reconhecer os estragos feitos por uma arma de baixo calibre a pouca distância e temos testemunhas oculares,
Kısa mesafeli ve küçük kalibreli silahın verdiği zararı tanımak için balistiğe ihtiyacım yok ve görgü tanıklarımız var, - yoksa o bölümü dinlemiyor muydun?
Não preciso da balística para reconhecer os estragos feitos por uma arma de baixo calibre a pouca distância, e temos testemunhas oculares, ou não ouviste essa parte?
İstihbaratımıza göre Cabal'ın silah laboratuarları birçok ücra köşede var.
Os nossos Serviços Secretos localizaram os laboratórios de armas da Seita em vários locais dispersos.
Silahı var mıydı?
Tinha uma arma?
Cinayet silahıyla ilgili gelişme var mı?
Alguma coisa sobra a arma do crime?
Haydi, dostum, gidelim. Silahımız var, dostum.
Temos a arma, meu.
- Silahımız var.
- Está livre de perigo.
Glanville Bloklarında iki ateşli silah yaralımız var.
Temos duas vítimas alvejadas em Glanville Apartments. Código três.
Zanlının elinde de öyle bir silah mı var?
- É a que o suspeito está a segurar?
Luvet'nin silahından bir iz var mı?
Há sinais da arma do Luvet?
Fişlerine bakarız, çocukların oradan silah... -... aldıklarına dair bir kayıt var mı diye.
Podemos ver os recibos para ver se há registo dos miúdos terem comprado armas lá.
- Üzerinizde silah var mı?
- Traz alguma arma?
Evinizde hiç silahınız var mı?
Tem armas em casa?
- Geddes'in silahı var mı?
- Não.
Millet, bir şey çıkmayabilir ama bir memurunda karıştığı bir olay ve kayıp silahımız var. Lion Bar'ına gidiyoruz.
Pessoal, pode não ser nada mas temos um potencial incidente envolvendo um policia e arma que desapareceu dele, no bar The Lion ".
Onlarla yıllardır süregelen, Meksikalılara silah satmayacağımız yönünde bir anlaşmamız var.
Temos tido um acordo com eles durante anos. Que não vendemos para os mexicanos.
Şunuda sormak zorundayım, eski ordu mensubusunuz, evde silahınız var mı?
tem armas de fogo? - Sim. - Não.
Amcanın silahı var mıydı?
O teu tio tinha uma arma?
Annenin silahı var mıydı?
A tua mãe tinha uma arma?
Silahı mı var?
Ela tem uma arma?
Bunu Duckens Labranche üzerinde kullanan kişi her kimse, yanında bu kadar büyük bir şeyle dolaşıyor olamazdı. Internet'te araştırdım. Elde taşınabilen şok silahı versiyonu da var.
Olha, seja quem for que tenha usado isso no Duckens Labranche provavelmente não andava por aí com uma coisa tão grande, então procurei on-line, e vendem várias versões de armas de choque.
- İçeriye tam bakamadım, o yüzden ne kadar adam, ne kadar silah.. ... veya rehine var ve ne istiyorlar bilemiyoruz.
- Não consigo ver bem o interior, por isso não sabemos o número de assaltantes, quantos reféns têm e o que querem.
Bizim silahımız var ama onların yok.
Nós temos armas. Eles não.
Silahın var mı?
- Alguma arma escondida?
Bir yerin ortasında, bir üniformaya tıkılıp kalacağımı, elinde silah var diye birkaç tane göt verenden emir alacağımı mı sanıyordun?
Achas que gosto de estar preso ao uniforme no meio de nenhures, Recebendo ordens de um monte de idiotas armados?
Rabbi, benim sarcophagusesime ulaşan bir cüretin var. Heinz, silahımı getir.
Rabi, tens muita coragem, para vires aqui, ao meu sarcófago.
Silahın mı var?
Tens uma arma?
Sanıkların silah zoruyla kilisedekileri rehin alıp pazar bağışlarını çaldıklarını teyit edecek bir tanığınız var mı?
Tem uma testemunha para provar que os réus mantiveram membros da igreja como reféns usando armas de fogo... enquanto tentavam roubar as ofertas de domingo?
- Yanında silah var sanırım.
- Tens uma arma aí contigo?
Silahın var mı, yok mu?
- Tem alguma arma?
Üzerinde başka silah var mı, orospu çocuğu?
Tens mais armas em ti, filho de uma grandessíma puta?
Aşağıda daha fazla silah var mı?
Há mais armas aí?
var mısın yok musun 30
vardık 38
varsa 36
varenka 16
varşova 132
var tabii 24
var mıydı 25
varyemez amca 23
var efendim 22
varsayalım ki 19
vardık 38
varsa 36
varenka 16
varşova 132
var tabii 24
var mıydı 25
varyemez amca 23
var efendim 22
varsayalım ki 19
varvara vasilyevna 23
silah 252
silahlı 32
silahı 22
silahlar 165
silahım 35
silahları 22
silah yok 83
silahın 28
silahsız 29
silah 252
silahlı 32
silahı 22
silahlar 165
silahım 35
silahları 22
silah yok 83
silahın 28
silahsız 29
silahlılar 19
silahı al 54
silahım yok 37
silah sesleri 29
silahı var 147
silahlı soygun 46
silahsızım 41
silahın var 16
silahı ver 44
silahları var 27
silahı al 54
silahım yok 37
silah sesleri 29
silahı var 147
silahlı soygun 46
silahsızım 41
silahın var 16
silahı ver 44
silahları var 27