Öyle bir şey işte tradutor Russo
125 parallel translation
Feda edilmesi gerekiyormuş veya öyle bir şey işte!
Им пришлось пожертвовать.
Öyle bir şey işte.
- Это ни на что не похоже.
Öyle bir şey işte.
Или что-нибудь в этом роде.
- Öyle bir şey işte.
- Что-то вроде этого.
Bilemiyorum, yeni bir şey görürsün, yeni bir kelime duyarsın, öyle bir şey işte.
Ты видишь что-то, слышишь название, я думал, это оно и есть.
Beyni gelişiyormuş ya da büyüyormuş. Öyle bir şey işte.
Что-то по поводу расширения и увеличения мозга.
- Öyle bir şey işte.
- Ты неправильно понял.
Ya da öyle bir şey işte.
Или как.
Öyle bir şey işte.
Что-то типа того.
Öyle bir şey işte.
Или типа того.
Onu gönüllü vasi atadılar, öyle bir şey işte.
Она как бы временный твой телохранитель, и вся фигня.
Ama öyle bir şey işte.
Что-то вроде.
Kediotu kökü ya da öyle bir şey işte. Bilmiyorum. Alana bundan şaşmıyor.
Это корень валерианы или что-то такое, не знаю.
- Öyle bir şey işte.
- Что-то типа того.
Ya da öyle bir şey işte...
Или вроде того.
İsmi de Jane mi Jan mı ne öyle bir şey işte.
Зовут ее Джейн, или Джен, или что-то вроде этого.
Öyle bir şey işte.
Да здесь где-то записано!
Ya da öyle bir şey işte.
Вот и всё.
Kolonoskopi yaptırmak gibi. Ya da öyle bir şey işte.
Например, в кабинете колоскопии.
Darren, Tarren, Karen, öyle bir şey işte.
Дэрен, Тэрен, Кэрен, что-то вроде этого.
Öyle bir şey işte.
Что-то вроде этого.
Dediği tek şey, hayaletlere inanan insanların hâlâ Ortaçağ'da yaşadıkları ya da öyle bir şey işte.
Только он сказал, что люди, верящие в привидений, всё ещё живут в Тёмных Веках. Или что-то типа того.
Öyle bir şey işte.
Мне так рассказывали.
- Öyle bir şey işte.
Что-то вроде.
Dük, Lord ya da öyle bir şey işte.
Он типа герцог или лорд, или что-то вроде.
O'nun kılıcı mıymışım, bedeni miymişim, öyle bir şey işte.
Я его меч или сосуд... Что-то такое. Я не знаю.
Benim gitmem gerek. Ülkeyi korumaya, ya da öyle bir şey işte.
Защита родины или любого другого.
Ben bir çocukken durumumuz öyle kötüydü ki Noel'de herhangi bir şey alsak, benim için büyük sürpriz diye ona denirdi işte.
В детстве нам так плохо жилось, что под Рождество всё казалось сюрпризом.
Ve bende 20 yıl daha genç olmayı, ya da öyle bir şey, işte.
ј мне бы хотелось стать на 20 лет младше. " ли что-то вроде того.
Iste köle olmak da öyle bir sey.
Вот каково быть рабом.
- İşte öyle bir şey.
- Да, типа того.
İşte bu yüzden bunu Ken Konferasında takdim edecektim. - Vay be, öyle bir şey milyonlar değerinde olmalı, değil mi? - Milyarlar olacak!
В этой коробке одно из важнейших открытий в истории человечества, и оно достойно получить к этому свободный доступ, и поэтому я отказался от всех прав.
öyle bir şey gelmiş işte limana.
Линкор Мёко, или как там его, сейчас в порту. Так, а дежурить сегодня будет... Линкор Мёко, или как там его, сейчас в порту.
- Larry ile özel bir şey var mı? O sadece, bilirsin işte öyle tatlı ki. - Ne?
- А с Ларри Полом ничего личного?
Ve bence Lara'nln Amerikalı olması ya da güvenle ilgili bir şey... ve öyle olunca da... yani, genç olması, biliyorsun işte.
И я считаю, что Лора, она такая необычная, решительная американка. Молодая, понимаешь?
Hayır, bu kadar yaptığım şeye karşılık bana bir şey verecek sandım ama öyle gitmiyor işte.
Нет, ты думал, что у него... хватит уважения к моему дерьму, чтобы меня повысить... но ни фига не так все вышло.
İşte öyle bir şey.
- Нужно что-то подобное.
İşte öyle bir şey
Вот в чем дело.
İşte, her hafta ya da öyle bir şey, galiba.
Ну, каждую неделю, более менее.
Striptiz kulübü, işte öyle bir şey.
Стрип-клуб, всё такое.
Evet, ama... İşin aslı çok az İsrail paramız var ve öyle özel bir şey de istemiyoruz. Biraz ekmek, hafif bir şeyler işte.
Да, но... у нас осталось мало израильских денег.
Biraz daha gerçekçi bir şey iste. Öyle bir şeyi düzgünce yaparım.
Попроси чего-нибудь нормального – и уж я постараюсь.
Bir şey işte, öyle bir şey.
Кое-что, ну кое-что.
En azinda beni öldürmemeye çalis, bilirsin iste, ya da öyle bir sey, tamam mi?
Просто постарайтесь... ну, вы знаете... не убить меня. Ладно?
Öyle bir şey işte.
Что-то в этом роде.
Ne zaman kötü bir şey olsa siz kendinizi o şeyin daha da derinine sokuyorsunuz çünkü, "Öyle işte"
Каждый раз, когда случается что-то плохое, вы пацаны всё только усугубляете, и всё "потому".
İşte öyle bir şey.
Видишь? Тебе нужна фишка.
Yok öyle bir şey. Kuzeye gideceğiz işte. Yol açacağız kendimize.
Будем двигаться на север, прорвемся вдоль дороги...
İşte bu her gün görmediğin bir şey, ama sen olunca öyle olmuyor.
Ну, это не то что ты видишь каждый день, кроме тебя конечно.
Oralarda bir yerde olmalı. Bilemiyorum, büyülü bir merdiven gibi bir şey veya bir mancınık ya da öyle birşeyler işte.
Здесь должно быть что-то... вроде... например, волшебной лестницы или... катапульты или чего-то ещё.
Hepiniz onu durdurmaya gönüllü oldu. İşte öyle bir şey.
Вы согласились остановить его.
öyle bir şey değil 75
öyle bir şey yok 92
öyle bir şey demedim 65
öyle bir niyetim yok 19
öyle bir şey söylemedim 27
öyle bir şey yapmadım 19
öyle bir şey 74
öyle bir şey olmayacak 30
öyle birşey yok 16
öyle biri yok 28
öyle bir şey yok 92
öyle bir şey demedim 65
öyle bir niyetim yok 19
öyle bir şey söylemedim 27
öyle bir şey yapmadım 19
öyle bir şey 74
öyle bir şey olmayacak 30
öyle birşey yok 16
öyle biri yok 28
bir şey istemiyorum 31
bir şey ister misin 85
bir şey ister misiniz 31
öyle mi 14811
oyle mi 19
öyle değil mi 4374
öyle degil mi 23
öyle olsun 692
öyle mi dersin 362
öyle işte 113
bir şey ister misin 85
bir şey ister misiniz 31
öyle mi 14811
oyle mi 19
öyle değil mi 4374
öyle degil mi 23
öyle olsun 692
öyle mi dersin 362
öyle işte 113
öyle oldu 102
öyle mi diyorsun 87
öyle demek istemedim 274
öyle ya da böyle 119
öyle ki 92
öyle misin 81
öyle deme 154
öyle görünüyor 500
öyle olsun bakalım 50
öyle mi düşünüyorsun 363
öyle mi diyorsun 87
öyle demek istemedim 274
öyle ya da böyle 119
öyle ki 92
öyle misin 81
öyle deme 154
öyle görünüyor 500
öyle olsun bakalım 50
öyle mi düşünüyorsun 363
öyle değil 521
öyle olsa iyi olur 27
öyle misiniz 16
öyle kal 87
öyle mi söyledi 29
öyle miyim 118
öyle mi oldu 22
öyle miydim 20
öyle değilmi 21
öyle olsa iyi olur 27
öyle misiniz 16
öyle kal 87
öyle mi söyledi 29
öyle miyim 118
öyle mi oldu 22
öyle miydim 20
öyle değilmi 21