Dışarı bak tradutor Russo
775 parallel translation
Pencereden dışarı bakıyordum ve sonra kasabamızın polis memuru Kockenlocker'i her zamanki gibi trafiği yönlendirirken gördüm.
Я сейчас смотрю в окно и вижу, там полно народу, улицы забиты людьми. Наш городской констебль, регулирует дорожное движение.
Satıcı pencereden dışarı bakıyor.
Продавец смотрит в окно. Видите?
Camdan dışarı bakıyor, tam caddenin karşısına bu çocuğun, babasına bıçağı saplamasını görüyor.
Выглянула в окно и через улицу увидела, как этот маленький негодяй вонзает нож в грудь отца.
İkincisi : Caddenin karşısındaki kadın penceresinden dışarı bakıp, son iki vagonun arasından cinayeti gördüğüne yemin etti, hareket halindeki son iki vagonun arasından- -
Женщина через улицу клянется, что выглянула в окно и увидела убийство через окна, через два последних вагона.
Yatağı pencerenin yanındaydı, dışarı bakıp tam karşıdaki çocuğun odasını görebiliyordu.
Ее кровать стоит у окна, и женщина легко могла видеть комнату мальчика через улицу.
Dışarı bak!
- Смотри!
En iyisi camdan dışarı bak. Takip ediliyoruz.
Оглянись, нас преследуют.
Korumaları al, dışarı bak.
Возьмите с собой охрану и прочешите окрестности.
Sandalyeye çık ve pencereden dışarı bak.
Поднимись на стул и посмотри в окно.
Hey, dışarı bak!
Эй, ты там!
"Dışarı bak, seni bekliyor sana bana da göstermiş olduğu birşeyi göstermek istiyor"
"Выгляни, он ожидает тебя, чтобы показать тебе то, что показывал мне"
Pekala, şimdi pencereden dışarı bak.
Ладно, выгляни из своего окна.
Pencereden dışarı bakmak istiyorsanız, bakın!
Если хотите взглянуть в окно, не стесняйтесь.
Orada öylece oturmuş..... pencereden dışarı bakıyordum.
Я сел туда и посмотрел в окно...
Bak, ya yanlış kişiyle evlenseydim ve doğru kişi dışarıda bir yerlerde ise, bunu biliyordum.
Имеешь ввиду этих слабаков?
Dışarıda birisi varmı iyi bakın.
Если будете так волочиться, я вам шею намылю!
Bana bak fırlama, az önce dışarıda doktorunla konuştum at gibi güçlü olduğunu söylüyor. 100 yıl daha yaşarmışsın.
Он сказал, что вы здоровы как лошадь и проживёте ещё 100 лет!
Şuraya bakın, bu pislikler hastaları da dışarı çıkarıyor.
- Дедушку нельзя выносить. Что они с ним сделают?
Bu hiç hoş değil. Dışarı bak.
Будь добр, подложи угля.
Bak, bu toprak yeni, dışarıdan getirdiler, yeni.
Земля хорошая, она снова станет плодородной.
Bak bakalım gardiyanlar hala dışarıda mı?
Посмотри, охранники еще там?
Murphy, şehirdeki tüm kilise konutlarına bak..... dün gece hangi papazlar dışarıdaymış, bul.
Мерфи, проверьте все приходы в городе и выясните, кто из священников отсутствовал вчера вечером.
Pencereden dışarıya bakın.
Посмотрите в окно.
Bak, yukarı çıkıp şu üzerindeki hemşire formasını değiştirdikten sonra, dışarı çıkar güzel bir yerde birşeyler içeriz.
Слушай, почему бы тебе не переодеться и мы сходим куда-нибудь выпить.
Bak, onu camdan dışarı atıyor.
Смотри, он выбрасывает его из окна.
Sen dışarıda kal ve etrafa bak.
Останься здесь и наблюдай.
Dışarıya bir bak.
Взгляните туда.
- Bakın başım dışarıda!
Смотрите, моя голова проходит насквозь!
Dışarıdan bakınca aynıda meleklere benziyor.
Но она так выглядит... Она как ангелочек.
Pencereden dışarı bak.
Посмотри в окно.
Bak büyükbaba, dışarıda ne olduğuna dair hiçbir fikrin yok.
Подожди, Дедушка, ты не имеешь понятия, что снаружи.
Ama dışarıdan bakılınca...
Просто, снаружи это...
Sen yeter ki onlar o arabaya bindiklerinde... dışarıda sokakta olmaya bak.
Главное, чтобы тебя не было в этой машине.
Sen bak, benim dışarıda olduğumu söyle.
Ответь. Скажи, что меня нет.
- Evet, ama... Bak, sadece bir kol dışarıda.
— Да, но... — Смотри, только одна рука.
Dışarıda neye bakıyorsun öyle?
- Куда ты смотришь?
Dışarıya bakıyor.
Она хочет видеть море, небо над устьем реки.
Bak, şuradaki zımparayı al... ve dışarıdaki kırmızı Moskvitch'e uygula.
Смотри, здесь наждачная бумага. Ошкурь этот красный "Москвич".
Dışarı taşıyın. Ona bakın.
Осмотреть все!
Bak, biraz temiz hava alalım. Neden üzerimize bir şeyler giyip dışarıda çocukları bulmuyoruz?
Свежий воздух не помешает нам обоим, одевайся, мы пойдем поищем детей.
Bak, öcü dışarıda!
Он опять там!
Dışarıdan bakıldığında bizim sistemimiz Çalgı takımyıldızındaki "yüzük bulutsusu" ile benzerlik gösterecek. ... Güneşin atmosferi dışa doğru bir sabun köpüğü gibi genişleyecek
Издалека наша система будет напоминать туманность Кольцо в созвездии Лиры, солнечная атмосфера будет раздуваться, как мыльный пузырь.
Bak, tüm anneler dışarıda.
Посмотрите, пожалуйста, сколько здесь матерей. Правда, не можем.
Dışarıya bak.
Посмотри на них.
Dışarıdaki şu zavallı, elem dolu insanlara bak.
Ты только посмотри на этих жалких бедняг.
* Dışarıda yürüdüm * ve çevreme bakındım
* Я вышла наружу * И огляделась кругом
O aptal suratın arkasında... o zombi bakışının arkasında... gerçek bir insanoğlu var, ve ben onu dışarı çıkarabilirim.
Где-то за этим пустым лицом... этим взглядом зомби... существует реальный человек, и я могу освободить его.
Ben dışarı kendim olarak çıkıyorum. Ve kendime bakıyorum.
Когда я-Когда я - когда я смотрю на себя со стороны...
Bakın, bu adamı dışarı çıkarmam gerek.
Мне нужнo вытащить егo.
İlk yıldızı görebilmek için onları dışarı çıkarttı ve " Bakın.
И повел он их вечером смотреть первую звезду. И сказал :
Bak Angela, hemen bırakıp dışarı çıkmanı istiyorum.
Прекрати сейчас же и немедленно выходи!
bakın 5588
bakin 38
baker 135
bakalım 1238
bakersfield 28
bakar mısınız 174
bakıyorum 163
bakire 33
bakarım 81
bakma 203
bakin 38
baker 135
bakalım 1238
bakersfield 28
bakar mısınız 174
bakıyorum 163
bakire 33
bakarım 81
bakma 203
baktım 85
bakire misin 19
bak sen 266
baksana 1623
bakarız 131
bakacağım 88
bakan 73
bak ne diyeceğim 537
bakar mısın 103
bakalım neler olacak 16
bakire misin 19
bak sen 266
baksana 1623
bakarız 131
bakacağım 88
bakan 73
bak ne diyeceğim 537
bakar mısın 103
bakalım neler olacak 16
bak ne buldum 97
bakmadım 27
bakın kim gelmiş 88
bakalım ne olacak 31
bak baba 73
bakayım 533
bakmak yok 20
bakire meryem 30
bakın şimdi 40
bakın bayan 50
bakmadım 27
bakın kim gelmiş 88
bakalım ne olacak 31
bak baba 73
bakayım 533
bakmak yok 20
bakire meryem 30
bakın şimdi 40
bakın bayan 50