Her şey için tradutor Russo
4,628 parallel translation
"Her şey için teşekkürler..." Sen gömülü gibi geliyor.
"Спасибо за все"... Звучит так, как будто тебе хоронят.
- Her şey için Bak, var oda!
- Смотри, мама, у меня всё уместилось!
Çocuklarımın diğer annelerine yaptığı her şey için teşekkür ediyorum.
Хочу поблагодарить другую мать моих детей. За все.
Keşke olan her şey için birilerinden nefret edebilsem.
Я бы хотела кого-нибудь ненавидеть за то, что тогда случилось.
Herkes ve her şey için dua ediyorum.
Я молюсь за всех и за все.
Burada olan her şey için kendini suçlamayı bırakmalısın.
Тебе нужно перестать винить себя за всё, что здесь творится.
Her şey için bir sistemin olduğu yer var.
Ведь у меня есть гордость.
- Her şey için teşekkürler, doktor.
Спасибо вам за всё, доктор.
Yaptığım her şey için çok üzgünüm.
Что я наделал, мне так жаль.
İnsanoğlunu hasta eden her şey için kızım.
Со всякой хворобой, девонька.
Bak bayan, o zaman olan her şey için üzgünüm, gerçekten..
- Дамочка, мне жаль, что так вышло.
Sen her şey için ölüp bitiyorsun.
Ты любишь всё.
Yaptığınız her şey için sağ olun ama gerekli zamanı yaratıp parayı bulsam bile buralarda saygıdeğer kimsenin oturmadığı gerçeğini değiştiremem ki.
Слушайте, я благодарен за всё, что вы для меня сделали, ребята, но даже если я вложу время и деньги в то, чтобы отремонтировать эту мусорную кучу, это не изменит тот факт, что ни один уважаемый человек уже не живёт в этой части города.
Sana yaşattığım her şey için suçlu hissediyorum, şimdi bir araya geldik ve...
Я чувствую себя такой виноватой за все, через что ты из-за меня прошел, и теперь, когда мы снова вместе, я...
Vay canına, burada her şey için ortak anahtar gerekli.
Упс. Ого, Вам действительно нужен этот ключ повсюду здесь?
Her şey için bir vakit tayin edilmiştir. Cennet kontrolündeki her olay için bir vakit.
Всему свое время, и время всякой вещи под небом :
Sadece bu değil, her şey için.
Не только за это, за всё, что я делал и говорил.
O kumarhanedeki her şey Reggie için çok önemliydi.
Для Реджи было очень важно владеть этим казино.
Ancak bir kez başlayınca inanmanız için öğretilen her şey ortadan yok oluyor.
Но, как только вы начали все, чему вас учили верить просто исчезает.
Peki her şey onun için yolunda mı?
А все ли скадывается хорошо, для него?
Onun için her şey yaptık.
Мы все для нее делали.
Hiçbir şey için endişelenme her şey kontrolümde.
Не волнуйся ни о чем. У меня все под контролем.
Jason Bourne'dan alıntı yaparsak... "Her şey burada başladı benim için ve burada bitecek."
Как говорил Джейсон Борн, "Здесь для меня всё началось, здесь же всё и закончится".
Bu ana gelmek için yok ettiklerim her şey önüne çıkacak.
Столько разрушено, чтобы достичь этого момента.. всё и вся, что стояло на пути.
Son roket kontrolleri tamamlandı. Geriye kalan her şey Ares 5 fırlatması için hazır.
Последние проверки завершены, всё находится в норме на запуске Арес 5.
Sana bir şey söyleyeyim mi, Kurutulmuş acı benim için her zaman güzel olmuştu.
И скажу тебе, перец чипотле оказался ко мне очень благосклонен.
Yarın sabah için her şey hazır.
Абель летит сюда, так что все готово для завтрашнего обмена.
Barry için her şey yoluna girdi diye senin için de aynı şeyler olacağı anlamına gelmiyor.
Боже мой, только потому что у Барри все сложилось, не означает, что все сложилось бы у тебя.
Özür dilerim. Her şey senin içindi. Seninle olabilmek için.
Прости меня, чтобы побыть с тобой.
3 hafta önce her şey bir kenara fırlatıp Watford'ta kardeşim için çalışmaya ve intiharları ve olay yerlerini temizlemeye gitmeye şu kadar kalmıştı.
Три недели назад, я был так близок, к тому, чтобы послать всё к чёртовой матери, и уехать работать к брату, в Ватфорд. Убирать места преступлений и самоубийств.
O halde yaptığınız her şey bunun çalışmaya devam etmesi için miydi?
Поэтому, все что вы делали это пытались сохранить его в движении?
Soruşturma için her şey hazır mı?
Всё готово к дознанию?
Her zaman kolay yolu seçip, hiçbir şey için çaba sarfetmek istemedin. Ne verdiler sana?
Ты всегда выбираешь легкий путь, никогда не хочешь работать ради какого-нибудь дела.
Hastalığı alt etmek için gereken her şey gemide hazır.
Все, что вам нужно для лечения болезни, находится на моем коорабле.
Belli ki Kardeş Gregory'nin... iblisin sözlerini yazmak için eline geçirebildiği her şey.
- Видимо, то, что попалось брату Георгию под руку, когда он записывал слова демона.
Hatırladığınız her şey soruşturmam için çok mühim.
Любая деталь может оказаться полезной в моём расследовании.
Yaptığımız her şey erkekler için, değil mi?
Мы всё делаем для мужчин, да?
Her şey benim için çok yeni.
Все для меня в новинку.
Onun için yaptığım her şey ve karşılığı bu mu?
Что я сделал для него и что я получил взамен!
Bu kasaba için yaptığım her şey heba olacak.
Вся та работа, всё, что я сделал для этого города - всё теперь зря.
Senin için çalışmaya başladığımda hiçbir hedefim yoktu. Bana göre her şey saçma sapandı. Sen beni hırslı ve kendine hedef koyan bir insan haline getirdin.
Когда я только начала на тебя работать, у меня не было никакой цели и всё казалось мне дурацким и унылым, но благодаря тебе я стала целеустремлённой и амбициозной, и именно поэтому я и задумалась о том, чего мне хочется в жизни.
İyi anlamına gelen Tova adını almak için buradayım çünkü şu anda her şey çok iyi.
Я здесь, чтобы принять имя Това, что значит "хорошая"... потому что теперь все хорошо.
Ben bir sürü şeyde iyiyimdir ve her seferinde bir şey için New Yorklulara yardım ediyorum.
Я немного разбираюсь во многих вещах, и я помогаю ньй-йоркцам шаг за шагом.
Sadece yakında her şey biteceği için memnunum.
Я просто рада, что скоро все кончится.
Herçekten her şey hiç için!
Все это напрасно.
Biz de hiçbir şey yapmadığınızdan emin olmak için elimizden gelen her şeyi deneriz.
И мы постараемся сделать всё, что в наших силах, чтобы вам не пришлось делать ничего.
- Çünkü Ev, Kalp ve Her şey dükkanında gördük... -... ve sen yastıklarla aynı renkte olduğu için almak istedin.
Мы увидели её в очереди в кассу в магазине "Всё для дома", и она сочетается с нашими подушками.
Ben yaparım. Her şey vatan için.
За страну.
Bir oğlanın yeni ve tuhaf yerlerde çöğdürebilmesi için gereken her şey.
Всё необходимое парнишке, чтобы делать пи-пи в новых незнакомых местах.
İlaç satışını seviyorum çok iyi gidiyor ama bir filmde oynamak için seçmelere girdim ve rolü kaparsam her şey yatar.
Мне нравится заниматься продажей лекарств, дела идут просто здорово, но меня пригласили на пробы в кино, и если я получу роль, то всё может пойти насмарку.
Muhtesem Howard'a dokunan her sey için izin mi almam lazim?
Или я должен спрашивать обо всем разрешение у великого и могущественного Говарда?
her şey için teşekkürler 136
her şey için teşekkür ederim 55
her şey için sağ ol 17
her şey yolunda 1390
her şey yolunda mı 840
her şeyin bir zamanı var 23
her şey bitti 278
her şey iyi olacak 102
her şeyin 49
her şeyim 18
her şey için teşekkür ederim 55
her şey için sağ ol 17
her şey yolunda 1390
her şey yolunda mı 840
her şeyin bir zamanı var 23
her şey bitti 278
her şey iyi olacak 102
her şeyin 49
her şeyim 18
her şeyin bir ilki vardır 44
her şeyi yaparım 77
her şey 525
her şey olabilir 82
her şey yoluna girecek 538
her şeye rağmen 118
her şey tamam 134
her şeyi mahvettin 39
her şeyi aldın mı 25
her şeyden önce 180
her şeyi yaparım 77
her şey 525
her şey olabilir 82
her şey yoluna girecek 538
her şeye rağmen 118
her şey tamam 134
her şeyi mahvettin 39
her şeyi aldın mı 25
her şeyden önce 180