Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → английский / [ A ] / Anlamında

Anlamında перевод на английский

4,010 параллельный перевод
Yani seks anlamında söylüyorsun.
Oh, you mean, like, in a sex way.
Seksi anlamında "güzel" değil.
Not like "beautiful" like it's hot.
Birlikte anlamında.
Like, we're together.
"Yakışıklısın" anlamında tatlısın demiyorum.
I don't mean pretty like you're handsome.
Harika anlamında dedim.
I mean it in a great way.
Başladı anlamında başladı.
On as in "on" on.
Çeneni kapalı tut. Bunu konuşma anlamında söylemiyorum.
Keep your mouth shut, and I don't mean shut up.
Şöyle ki, kassi çanta demek ama çantacı anlamında değil.
You see, kassi is bag, but it's not bag man.
Bu daha fazla ödev anlamında çevrilebilir.
That could translate into more homework.
Güzelmiş derken, beğendim anlamında değil,..
I mean, I don't... I don't mean, like, I like like your tattoos,
"Nonoş ve gerizekalı" kelimelerini boktan şeyler için kullanırım, homoseksüel yada zihinsel engelli anlamında değil, yobaz değilim.
I say that and "retarded" to describe things that are lame, not homosexual or mentally challenged, I'm not a bigot.
"In," "değil" anlamında "credible" de anlarsın işte.
"in" meaning "not," "credible" meaning- - well...
İsim anlamında değil.
Not the name.
Bana ders verme anlamında bir hediye bence.
Kind of a lecture in the form of a gift, if you ask me.
Bunu anlamıyorsan, hayal dünyasında yaşıyorsun demektir.
It's a go. You're living in a fantasy.
Sorular ve Cevaplar programında Lawrence'ın tam anlamıyla hiçlikten bir şeyin ortaya çıkabileceğini ele alan ele alan tezinin bahsi geçince, çok kısaca açmaya çalıştım.
It came up in the QA debate and I tried to very briefly expound Lawrence's thesis that you could get something from literally nothing.
Bunalıma girmek ve kendi varlığınızın dışında evrene anlam atfetme ihtiyacı duymak yerine kendi anlamınızı kendiniz yaratın ve güneşin altında geçirdiğiniz şu kısa andan keyif alın.
So instead of being depressed and requiring meaning in the universe beyond your own existence you create your own meaning and enjoy your brief moment in the sun.
Benim demek istediğim şu : Bunların arkasında daha fazla anlam var.
My point is... there's more meaning behind this whole thing.
Destekçi lafı aslında Antik Yunan'daki "doulos" un kadın versiyonu, anlamı da hizmetçi veya bakıcıdır.
Doula is the feminine version of the ancient Greek word â € œdoulos, â €  which means servant or caregiver. Well, anyway, Rachel Knox was the one... who helped Monica Craig through her last days. Right.
Anlamıyorum, zamanında yetişmeyi anlamıyorum.
I don't understand, I didn't get on time.
Güçlü inkar, aslında beni onayladığın anlamına gelir.
Hey, such a strong denial can be interpreted as an affirmation.
Nasıl olup da senin yaşında bir oğlu var, anlamıyorum.
How she could have a boy your age, I don't know.
Aslında kim neden vampir olmak istemez onu da anlamıyorum.
In fact, I don't know why anyone wouldn't want to be a vampire. You know what?
Birden bana iyi davranmaya başladığında garip bir şeyler olduğunu anlamıştım. Ama neden yaptığımız tüm aptal eylemi dünyayla paylaştığını anlamıyorum.
I knew it was weird when you started being nice to me all of a sudden, but I have no idea why you are tweeting and posting every stupid interaction we have for the whole world to see.
Peder Santoya hırsızlık hakkında durumu anlamış olmalı kızda onu sessiz kalması için öldürdü.
Father Santoya put two and two together about the thefts, and she killed him to keep it quiet.
Bunun bir anlamı yok aslında.
It doesn't really mean anything, you know?
Ne hakkında konuştuğunuzu anlamıyorum...
I... I don't know when are you talking about..
Bunun anlamı, 14 yaşındaki bir çocuk ülkesinden gönderildiyse hayatında korkacak bir nedeni vardı.
Which means a 14-year-old boy had reason to fear for his life if he was sent home.
Aslında bunun olması iyi oldu. Çok da güzel olmadı tabii biliyorum ama kuralları tamamıyla anlamış durumdayım.
I mean, not entirely, of course, but I'm completely clear on the rules.
Ve ben sonuca varmıştır Kelimenin tam anlamıyla - dışında kutusu açılacağız tarafından.
And I arrived at the conclusion by venturing outside the box- - literally.
Bernie, arama yapmak için evden çıkmaya başladığında bir şeylerin olduğunu anlamıştım.
I knew something was up when Bernie started leaving the room to take calls.
Dedektif UzayZaman'ın kendi kendinin hem büyükannesi, hem de büyükbabası olduğunu çözdüğün mail'i bana yolladığında ruh eşi olduğumuzu anlamıştım.
When you sent me that first email in which you figured out that Inspector Spacetime is both his own grandfather and grandmother, I knew we were soul mates.
anlamıyorum, okuduğum şey her ne hakkında ise Sadece beni bayılttı.
I don't know what it is about reading, it just knocks me out.
Bay Segers hakkında başka savunmalarda bulunmanın bir anlamı yok.
There is no argument for treating Mr Segers differently.
Bu bizimde günün kalanında serbest olduğumuz anlamına mı geliyor?
Does that mean we get to be out for the rest of the day, too?
Yanıbaşlarında böyle bir yer varken insanlar niye yurtdışında gidiyor anlamıyorum.
I don't know why people go abroad when they've got this on their doorstep.
Yanında olduğum bunca zamandır anlamış olduğunu düşünüyorum, benim bir yere gittiğim yok.
And as far as me sticking by your side, I think you know by now, I'm not going anywhere.
Anne ve babamın, onun zihinsel bir rahatsızlık yaşadığının tam anlamıyla farkında olduklarını sanmıyorum. Çünkü öyleydi.
I don't think that Mom and Dad really realised the extent to which she was living with mental illness, cos she was.
Harika birini bulduklarında neden onunla kalmıyorlar anlamıyorum.
- When they have a great guy, I don't know why they don't just stay with him.
Konuşmaya başladığında, kontrolde olduğumu anlamıştım.
- Once he started talking, I knew I was in control.
Eğer yaşayan canlılar sana bir anlam ifade etmiyor ya da gözünde bir değeri yoksa o zaman neden sadece etrafında yaşam olmayan gezegenler olan yıldızlarla beslendin?
If living organisms have no meaning or value to you, then why feed only on stars surrounded by lifeless planets?
Evet, benim 100,000 dolarımı oraya yatırdığında bunu anlamıştım.
Yeah, I realized that when you invested my $ 100,000 into it.
Eğer çocukların varsa, nasıl Danny'nin cesedinin başında durup sigara içip, sonra da köpeğini dolaştırmaya devam ettin, anlamıyorum.
If you've got kids, I don't understand how you could stand over Danny's body, smoke and then carry on walking your dog.
Ve eğer bu Cadılar Bayramı akşamında bize katıldıysanız bu sadece rolünüzü iyi oynadığınız anlamına gelir.
And if you've joined us this hallowed evening, it can only mean that you've played them well.
Oysa aslında kimse seksi anlamıyor.
Guilt... when the truth is, nobody understands sex.
Bence bildiğinin farkında olmadığın bir şeyi biliyorsun ki bu da kendi satranç oyununu oynuyorsun anlamına geliyor Dedektif.
See, I think you know something you don't even know you know. Which means you're playing a chess game of your own.
Sülalenizde köle ticareti yapanlar vardı ve deden zamanında içki kaçakçılığı yapmıştı ama aile mirasının Koca Jerry için bir anlamı vardı.
Sure, there was some slave trading in your background. Your granddaddy ran liquor. But...
Dedi ki, dünya ağır çekimde hareket etmeye başladığında aşık olduğun anlamına gelirmiş.
He said, you'll know you're in love... when your world begins to move in slow motion.
Savaşan komünistlerin perde arkasında ikimiz için çok büyük anlam taşıyan bir an. Bundan film çıkar işte.
There's your movie.
Sonrasında onlarla konuştuğunda hepsi aynı şeyi söyler atladıkları anda pişman olurlar bu da ölmeyi başaranların da pişman olduğu anlamına gelir.
And when you talk to them after... To a man, they all say the same thing... The moment they jumped, they regretted it, which means the successful ones do too.
Neye yaradıklarının farkında olduğun anlamına mı geliyor bu?
Does that mean that you are aware of what they're for?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]