Ben ölmedim перевод на английский
279 параллельный перевод
- Ben ölmedim.
- I'm not dead.
- Ben ölmedim.
- I am not dead.
Ama ben ölmedim.
But I'm not dead.
Birliğim yok edildiğinde yanı başımda bombalar patladı ama ben ölmedim.
When my unit was wiped out, shells burst right in front of me, but I survived.
Ben ölmedim.
I'm not dead.
Sevdiğim her şey ellerimden alınmıştı ve ben ölmedim.
Everything that I loved... was taken away from me and... I did not die.
Endişelenme, ben ölmedim ve sen de ölmedin.
Don't worry, I'm not dead and you are neither.
- Ben ölmedim.
I'm still alive.
- Ben ölmedim ki.
- That wasn't my wake.
Ben ölmedim.
I am not dead.
Ben ölmedim.
I wasn't dead.
Ben ölmedim!
I am not dead!
Ben ölmedim. Nefes alan, yaşayan bir insanım.
I am a living, breathing human being.
Sorun burada. Ben ölmedim.
That's the problem.
Ben ölmedim!
I wasn't killed.
Ben ölmedim!
I'm not dead!
Ben ölmedim, Hoss.
I'm not dead, Hoss. Not hardly.
Ben ölmedim, salak herif!
I'm not dead, you idiot!
Ben ölmedim, öldüm mü?
I'm not dead, am I?
Ben ölmedim.
Well, I'm not!
Neden ben ölmedim? Ya da sen?
Oh, why couldn't it have been me or you?
- Hayır, ben ölmedim.
- No, I'm not dead.
Seni sadece, hey nasılsın ben ölmedim demek için aradı, öyle mi?
Just called you up to say, Hey, how are you? I'm not dead.
Zelbinion'un tayfası öldü ama ben ölmedim.
The crew of the Zelbinion is dead. I am not.
Ben ölmedim!
We both are.
Ben ölmedim ama!
But I am alive!
Ben ölmedim!
Whoa! Oho! Whoa.
- Doktor, ben ölmedim!
Woah Doc, I ain't dead!
- Baba ben ölmedim.
- Dad, I'm not dead.
Harry, ben ölmedim.
Harry, I'm not dead.
- Ama, ben ölmedim.
- Well, I ain't dead.
Ben ölmedim.
Listen to me.
Ben ölmedim.
I didn't die.
Ben daha ölmedim.
I'm not moldering.
Ben günde iki defa düşüyorum, daha ölmedim.
Well, I fall on the floor about twice a day. I ain't dead yet.
Ben henüz ölmedim.
- I ain't dead yet.
Çok doğru Komutan, ama ölmedim, ve ben bunu ona Büyükelçi Hawkins'in söylemiş olduğunu tahmin ediyorum.
Quite right, commander. But I am not. And I imagine Ambassador Hawkins has told him that.
Ben kafamda da ölmedim.
I didn't die in my head.
- İyi ama, ben daha ölmedim.
- Well, I'm not dead yet.
Ama ben daha ölmedim.
But I'm not dead yet.
Ben daha ölmedim.
Ain't dead yet.
Ama ben ölmedim.
But I didn't die.
Ben daha ölmedim.
I'M NOT EVEN DEAD YET.
Ben hiç ölmedim.
I was never dead.
Ben daha ölmedim. Kes sesini!
Does your brother think I'm brain-dead?
Ben henüz ölmedim.
I'm not dead yet.
Bak üstüne alınma. Bunu şahsın için söylemiyorum. Ama ben ölmedim.
Look, I don't mean this personally, but I'm not dead..... and, frankly, having you around creeps me out a bit.
Ben o kadar uzun uzadıya ölmedim.
I wasn't dead very long, but...
Ben daha ölmedim, şu lanet telefonu kapatalım artık.
I'm not fucking dead yet, so let's get off the goddamn phone.
Rose, hayatım, ben daha ölmedim.
Rose, darlin', I'm not dead yet.
Ben daha ölmedim!
I'm not dead yet!
ölmedim 39
ben öldüm 53
ben oldum 16
ben öleceğim 28
ben ölüyorum 52
ben onu seviyorum 16
ben onun 17
ben ona 29
ben özür dilerim 55
ben onu 25
ben öldüm 53
ben oldum 16
ben öleceğim 28
ben ölüyorum 52
ben onu seviyorum 16
ben onun 17
ben ona 29
ben özür dilerim 55
ben onu 25
ben olsam 77
ben öderim 70
ben öyleyim 27
ben olsaydım 38
ben öyle düşünmüyorum 172
ben onun karısıyım 17
ben öyle demedim 40
ben öyle değilim 30
ben oradaydım 70
ben onun annesiyim 16
ben öderim 70
ben öyleyim 27
ben olsaydım 38
ben öyle düşünmüyorum 172
ben onun karısıyım 17
ben öyle demedim 40
ben öyle değilim 30
ben oradaydım 70
ben onun annesiyim 16