Bir adam vardı перевод на английский
2,817 параллельный перевод
Bir uçağa binmiştim ve uçakta Hasidik Yahudi bir adam vardı, koltuğunun altına kocaman bir çanta koymaya çalışıyordu.
I was on an airplane and there was a Hasidic Jewish man trying to put an enormous bag under the seat.
Çadırda bir adam vardı.
There was one man in the tent.
Evimde bir adam vardı.
There was a man in my home.
Leslie, kadınlar yat klübünde bir adam vardı.
Leslie, there was a dude in the ladies'yacht club.
Buraya Jackie'yi görmeye geldim ama evde bir adam vardı.
Uh, well, I came here to see Jackie, but... There was a guy in the house. So I grabbed the knife...
Dün Akşam Nick'in bahçesinde, Bir adam vardı. Onun abisi Jake olmalı.
There was a guy in Nick's yard last night.
Öncekiyle aynı, farklı olarak bir adam vardı..
Same as before, except there was a man in it.
Parkta bir adam vardı, evsizin biri.
There's a guy in the park, a homeless guy.
Burada bekleyen bir adam vardı.
Franca : The man who was standing right there,
Hani şu ekipten kaçan bir adam vardı ya Bill Kedrick, işte onunla üç sene ortaktık.
The man who ran the undercover squad, Bill Kedrick, my partner for three years.
Zamanında apartmanınızda oturan bir adam vardı.
There was a man working odd jobs in your building at the time.
Efendim, bacağının teki olmayan, teki olan bir adam vardı. - İki bacağı var onun!
Sir, there was man with one leg only he hasn't got one leg, he's got two legs!
Daha önce buraya bir kaç kez gelen ve Paul'le konuşan bir adam vardı. Paul bu olaydan sonra sarsılmış görünüyordu.
There was a man who came in here a couple of times to talk to Paul, and Paul seemed pretty shaken up after.
Trent'in diğer kulübü olan Hyperion'da Kelly'ye asılan bir adam vardı.
There was this guy... totally accosted Kelly at Hyperion- - Trent's other club.
Tamam, güzel çünkü eskiden çıktığım bir adam vardı ve bir an önce konuya girmezse zorla makarna yiyip, şarap içirilecekti.
Okay, good, because there's this one guy I used to date who's about to be force-fed wine and cheese if he doesn't get to the point.
- Heiau'da garip bir adam vardı aslında.
Well, there was that one weird guy up at the heiau.
Üst yönetim toplantısında bir adam vardı.
There was a guy at the oversight meeting.
Çaldığın arabanın, bagajında ölü bir adam vardı, ya bizimle konuşursun ya da hayatının sonuna kadar hücre arkaşınla konuşursun.
You stole that car, there was a dead guy in the trunk, so, you talk to us, or you're going to be talking to a cellmate for the rest of your life.
Silahlar ateşlenmeden hemen önce Marisa'nın cesedine doğru koşan bir adam vardı.
There-there was a guy running towards Marisa's body right before the shots were fired.
Gey bir adam vardı ve sürekli beni sikmeye çalışıyordu.
There was a gay guy who tried to fuck me all the time.
Bütün hikaye "Gey bir adam vardı" oluverdi.
The whole story really was, there once was a gay man.
Büyücünün köyü denmesinin sebebine gelince çocuğu olmayan İbrahim adında bir adam vardı.
And as to the reason why it is called as the village of the sorceress, There was a man named Ibrahim who could not beget a child.
Bir keresinde, evine giren biri tarafından vurulan bir adam vardı.
You kidding? One time there was this guy got shot by someone breaking into his house, and now he's this ghost in his old apartment.
Tam önünde bir bot ve can yelekli bir adam vardı!
There was a man in a boat with a life vest on right there.
Hani o korlu zamazingoyla bir zımbırtıyı almıştın ya ve sonra onu parlak zımbırtılı adamı öldürmekte kullanmıştın bir de tabi bir sürü sihirler falan vardı?
Remember when you took the thingy with the glowing thingy and then you used it to kill the guy who was on the shiny stuff and then also there was all this magic?
Bize anlatılan bir şey vardı. Başlangıçta çocuklar... - Çocuklar dediğim Michael Perry, Jason Burkett Adam Stotler ve Jeremy Richardson.
Well, and that was something that we were told, that initially the - the boys were all - when I say "boys," Michael Perry, Jason Burkett,
Emily, evde yaşayan bir adam mı vardı?
Emily, was there a man living at the house?
Bir adamın resmi vardı ve kanı akıyordu.
- There was a... there was a picture of a guy, and he had blood pouring out.
Lee'nin bir iş ortağı vardı. Adamın ismi Ted.
Lee had a business partner.
Tanner, Kenny'yi korkutmak için adam göndermişse gizlediği bir şey vardır. Ben de onu öğrenmek istiyorum.
If Tanner sent a guy to intimidate Kenny, he's got something else up his sleeve, and I want to know what it is.
Önceki gün üç tane adam, bir miktar ganimetle geldi. O saat de vardı.
Three guys came by the other day with a bunch of loot - - It included the watch.
Bugün o tablonun peşinden gitmeye hazır bir oda dolusu adamın vardı. Sen ise sadece bir adama baktın.
Well, today you had a room full of people ready to go after that painting, and you looked at only one man.
Aynada bir adam vardı.
There was a man in the mirror!
Çünkü bir bilim adamı olarak şu anki tedavilerin sınırlarını iyi biliyordu ve benim çalışmamdan da haberi vardı. Nanopartikül genetik terapi.
Because as a scientist, he knew the limits of current therapies, and he was familiar with my work... nanoparticle genetic therapy.
Bir adamın, erkek adamın dünyada hep bir amacı vardır.
A true man, a realman has but one purpose in this world.
Adamın yanında biraz daha büyük bir kız çocuğu vardı.
He had a bigger little girl with him.
O adamın yardımıma ihtiyacı vardı, ben de yardım ettim bu sayede yemek yiyebilir sıcak bir yerde uyuyabilir ailesine bakabilir.
Hey, that guy needed my help and I gave it to him and now he can go eat, he can- - he can sleep in a warm place, he can take care of his family.
Evet, bir de maske takan maskeli adam vardı.
Yeah, yeah, and there was the guy with the mask who wore a mask.
Hey, belki de adamın kafa dinleyecek bir yere ihtiyacı vardı. Bilirsin, oturup düşünecek.
Hey, maybe the guy just needed a quiet place to, you know, meditate.
Adam ile gizli bir ilişkisi vardı.
She has an affair with the don.
Bir adamın şeytan ele geçirdikten sonra intihar etmesiyle ilgili bir söylenti vardı.
It was rumored a man committed suicide there after being possessed by the devil.
Bir yanı eksik kahraman, ilk önce Freud etkisindeki filmlerde görünür. Ama savaştan sonra sayıları artar. Ne de olsa savaştan eve dönen bir sürü adam vardır ortalıkta.
The flawed hero which, you know, first sort of appeared in Freud influenced films, you know, but it never really took hold till after the war and you had these guys came home from the war.
Elma dersem çık, armut dersem çıkma. "Üçüncü Adam" daki bu sekansta Welles'in Lime'ı ortaya çıkar. Filmde, "Yurttaş Kane" deki gibi dışavurumcu bir cesaret vardır.
This sequence in The third Man, in which Welles'Lime is first revealed, had the expressionist bravura of Welles'own film, Citizen Kane.
Böyle bir adamın güvenliği vardır.
A guy like that has security.
"Bir Zamanlar Batıda" nın meşhur açılış sahnesinde silahşorlar vardır. Öldürecekleri adamı taşıyan treni beklemektedirler.
Once upon a Time in the West's famous opening sequence shows gunmen waiting for a train that's bringing the man they are to kill.
Adam diye birisi vardı. Bir de Julian.
There was an Adam, Julian...
Claire'nin parmak izleri arabada vardı. Bir de bu adam, Matt Duggan.
Claire's prints were on the car, and this guy, Matt Duggan.
Belki bildiği gizli bir bilgi vardı, öğrendiklerinde kandırdılar adamı?
Perhaps he stumbled upon some sensitive information and they took him in?
Eskiden şeker satan bir adamın evi vardı. Orada durup bir sürü şeker alır, günlerce yerdik.
And there was this man's house, who used to sell candy, we used to stop there and just load up, eat candy for days.
- Eğer bir adam sana barda saygısızlık ederse ve kafandan aşağı bira dökerse, o adamı vurmaya hakkın vardır.
- If a man disrespects you in a bar and pours a beer on your head, you have the right to shoot that man.
Hayalimde hep belli bir adam tipi vardı.
I mean, I've always had this image of the kind of guy
bir adam var 42
bir adam 202
bir adamın 26
bir adam öldü 19
bir adam öldürdüm 17
vardı 193
vardır 53
vardık 38
bir ay sonra 33
bir anda 56
bir adam 202
bir adamın 26
bir adam öldü 19
bir adam öldürdüm 17
vardı 193
vardır 53
vardık 38
bir ay sonra 33
bir anda 56
bir avukat 38
bir alman 26
bir ara 40
bir ay 77
bir an 49
bir at 67
bir arkadaşım var 42
bir aptal 17
bir ay önce 34
bir araba 43
bir alman 26
bir ara 40
bir ay 77
bir an 49
bir at 67
bir arkadaşım var 42
bir aptal 17
bir ay önce 34
bir araba 43