Bunu yapabiliriz перевод на английский
1,904 параллельный перевод
Birilerini benzetmek mi istiyorsunuz, biz bunu yapabiliriz.
You want to kick some ass on the hill, we can do it.
Bunu yapabiliriz.
DAVID : We can do this.
Hiç bir araba kültürü olmayan LA'da bu yapılabiliyorsa eminim ki Manhattan'da da bunu yapabiliriz.
"lf they can do it in LA, a car culture if ever there was one, " l'm confident we can do it here in Manhattan. "
Bunu yapabiliriz.
Well, we can do that.
- Bunu yapabiliriz.
- We could do that.
Bunu yapabiliriz.
We can do that.
Bunu yapabiliriz.
We can do this!
- Kesinlikle bunu yapabiliriz - 4 kez dünya şampiyonu oldu.
I mean, he can't, he can't possibly win, can he? He's a four-time world champion.
Bunu yapabiliriz, değil mi?
We can do that, right?
Bunu yapabiliriz!
We can do this!
Bunu yapabiliriz.
We can do this. Yeah! Yeah!
Bunu yapabiliriz.
We can do this.
- Bunu yapabiliriz!
- We can do this!
Hayır, bunu yapabiliriz.
No, we can do this!
Bunu yapabiliriz.
Now, look, we can do it.
Sanırım bunu yapabiliriz.
I think we could do that.
Bunu yapabiliriz, yapabileceğimizi biliyorum.
And we can do this. I know we can.
( Neil ) Alex özellikle gitarı daha baskın enstrüman olarak kullanıp keyboardu geri plana atmayı istiyordu Geddy ve ben "Tamam, bunu yapabiliriz." dedik.
( Neil ) Alex particularly wanted to assert guitar more as the dominant instrument and push the keyboards aside and Geddy and I went, "OK, we can do that."
- Bunu yapabiliriz.
No. - We can do this.
Bazen ta en başa, emeklediğin anlara dönmen gerekebilir, ama biz bunu yapabiliriz.
And sometimes you gotta go back to the basics and... and... and work the steps, but we can do it.
Bunu yapabiliriz. - Hazır mısın?
Hey, check out what else I can do.
Ama tutuklandıktan sonra sorgu odasında bunu yapabiliriz.
But we can catch up in the interview room after you're arrested.
Cooper, bunu yapabiliriz.
So you could wear it for some other guy?
Sizin için en azından bunu yapabiliriz.
It's the least we can do.
Bunu yapabiliriz, he?
We can do this, right?
Bunu yapabiliriz yüzbaşım!
We can do it, Captain!
Pekala, bunu yapabiliriz.
All right, uh, we can do that.
- Bunu yapabiliriz.
- We could.
Bunu yapabiliriz.
That's what we do.
-... tasarlamalısın... - Onlara acı çektirmeden ve onları korkutmadan bunu kolay bir şekilde yapabiliriz.
- We can easily do it in a way where they don't feel pain and they don't get scared.
Bunu hâlâ yapabiliriz belki. Artık gerçeği de biliyorsun. Bir fark yok.
Well, maybe we can still do so, know the truth, are no different.
Evet, bunu yarın yapabiliriz.
Yeah, we can do that tomorrow.
Çoğumuz dayanıklı olabiliriz, yeterince dayanıklı ve bunu uzun süre yapabiliriz.
Lots of us can be tough, plenty tough enough, and do it for a long stretch, too.
Şimdi kendimi dışarı çıkmaya ve hayata tekrar atılmaya hazır görüyorum. Peki bunu gerçekleştirmek için ne yapabiliriz?
And I just think, you know, I'm so ready to be out and start my life again, and well, so what- - you know, what-what-what can we do to make that happen?
Bunu kendimiz daha güvenli bir şekilde yapabiliriz.
We can do it ourselves easier and safer. Toff?
- Bunu bir ay içinde tekrar yapabiliriz. Ama şu anda ihtiyacın olan şey yeni bir doktorla görüşmek.
Well, we could do that again in a month or so, but what needs to happen right now, is that you need to meet with a new doctor.
Bunu zor ya da kolay yoldan yapabiliriz, senin seçimin.
Your choice...
Bunu sonra CTU'da yapabiliriz.
We can do it later at CTU.
Bunu kolay yoldan da yapabiliriz zor yoldan da.
We can do this the easy way, or the hard way.
Bunu kolay yoldan da yapabiliriz, zor yoldan da.
Hey, we can do this the easy way or the hard way,
Bunu, biraz neşeyle yapabiliriz.
We could all do with a bit of cheering up.
Bunu yapabiliriz.
We could.
- Bunu Shiring'te yapabiliriz.
We could build it in Shiring.
Bunu birlikte yapabiliriz.
We can do this together.
Bunu yarın yapabiliriz.
We can do that tomorrow. Sure.
Bunu yarın maçtan önce de tekrar yapabiliriz.
You can drive this home tomorrow in pre-game. You know what, coach, why don't you have coach traub
Bunu iki şekilde yapabiliriz...
We can do this two ways- -
Tabii ki yapabiliriz bunu.
Of course we can do that.
Bunu bütün gün yapabiliriz!
We can do this all day.
- Bunu daha sonra da yapabiliriz.
We can do this another time.
- Bunu birkaç şekilde yapabiliriz.
There's a couple ways we can do this.
yapabiliriz 114
bunu duyduğuma sevindim 230
bunu biliyorum 710
bunu biliyor musun 150
bunu al 228
bunu alabilirsin 17
bunu kabul edemem 111
bunu yapma 481
bunu yapmana gerek yok 38
bunu bana neden yaptın 18
bunu duyduğuma sevindim 230
bunu biliyorum 710
bunu biliyor musun 150
bunu al 228
bunu alabilirsin 17
bunu kabul edemem 111
bunu yapma 481
bunu yapmana gerek yok 38
bunu bana neden yaptın 18
bunu da 65
bunu nereden biliyorsun 159
bunu yapabilirim 231
bunu bilmiyordum 213
bunu yapabilir misin 143
bunu sevdim 345
bunu unutma 219
bunu yapamam 834
bunu yapmak istiyorum 21
bunu biliyordum 108
bunu nereden biliyorsun 159
bunu yapabilirim 231
bunu bilmiyordum 213
bunu yapabilir misin 143
bunu sevdim 345
bunu unutma 219
bunu yapamam 834
bunu yapmak istiyorum 21
bunu biliyordum 108