Sadece bu seferlik перевод на английский
331 параллельный перевод
Peki, ama sadece bu seferlik.
All right, but just this once.
- Sadece bu seferlik.
- Just this once.
Bağışlayın madam,... sadece bu seferlik.
Excuse me, Madame, just this one time.
Sadece bu seferlik. Bay Kirk Edwards için. Bir defalık bozsun kuralı.
Well, maybe just this once, for Mr Kirk Edwards you can make an exception to your rule
Sadece bu seferlik, anne, kabul et.
Just this once, dear Mother, say yes.
Bayanlar ve baylar, sadece bu seferlik.. ... geleneksel sonuç bölümümüzün dışına çıkabilir miyim?
Ladies and gentlemen, may I just for this once... depart from our customary epilogue.
Sadece Bu seferlik.
Just this once.
Sadece bu seferlik.
Just this once.
Sadece bu seferlik, şans için.
- Just this once, for luck.
- Sadece bu seferlik.
- Just one.
Sadece bu seferlik müzik ve sözler biraz daha sosyal, diğerlerine nazaran.
Only now the lyrics and the type of music is a little bit more involved in society than it was.
- Haydi ama sadece bu seferlik.
Come on, just this once. Are you scared?
bu sefer bağışlıyorum ama, sadece bu seferlik
I'll spare you this time Remember, just this time
Sadece bu seferlik.
This one time.
Sadece bu seferlik.
Just this once, Papa.
Lütfen, sadece bu seferlik.
Please, just this once.
- Irene, sadece bu seferlik bana bir iyilik yap.
- Irene, do me a favor this one time.
Sıradaki şarkı, eğer senin için mahzuru yoksa sadece bu seferlik, gerçek bir adama şarkı söylemek istiyorum. Tabi eğer aranızda gerçek bir adam varsa.
The next song, if you don't mind, just this time, I'd like to sing to a real man, if there is one among you.
anna sadece bu seferlik... yanlış olduğunu biliyorum, ama babama bahsetmiyelim tamam mı?
Mom, just this once... I know it`s wrong, but let`s not tell Dad, okay?
Diyorum ki, Cecil sen de oyna. Sadece bu seferlik.
I say, Cecil, do play, there's a good chap.
Sadece bu seferlik, size yalvarıyorum.
Just this once, I beg you.
Benim için, sadece bu seferlik.
As a favor to me, just this one time. Please!
Sadece bu seferlik.
Just for this time
Sadece bu seferlik!
Help me for once!
Tamam, sadece bu seferlik.
JACK : Okay, just this once.
Sadece bu seferlik.
I can't do that.
Natalie... sadece bu seferlik.
Natalie... just this time.
Pekala sadece bu seferlik.
Well, just this once.
Sadece bu seferlik bir tek atarım.
But just this once I'll have a Mic.
Ama sadece bu seferlik gazını bir kenara bıraksak olmaz mı?
But if we could just put your gas aside, just this once.
Graff, sadece bu seferlik senin dediğini dinleyeceğiz ama seni uyarıyorum eğer bu bir oyunsa ve o haydutları öğleye kadar bulamazsak seni vurdururum.
But if this is a trick or if we don't find those outlaws by noon, I'll have you shot.
Sadece bu seferlik, derinlere inip, neden bize gerçekten olduğun adamı göster miyorsun?
Just once, why don't you dig deep and show us the man you really are?
Sadece bu seferlik imkansız.
Only it's impossible this time.
Sadece bu seferlik.
Just this one time.
- Sadece bu seferlik. Çok pahalı.
- Just this one time. lt's expensive.
Sanırım, sadece bu seferlik, mahzuru yoksa kendi odamda yiyeceğim.
I think, just for tonight, I'll eat in my room if I may.
Sadece bu seferlik bana yardım etmeni istiyorum.
Just this once... I'm asking you to help me.
Sadece bu seferlik.
Just this once. What Frollo doesn't know can't hurt ya. - Ignorance is bliss.
Lütfen, sadece benim yolumla dene... sadece bu seferlik...
- We clobber him. Please, just try it my way. Just this once.
Sadece bu seferlik iyi olacağım.
Only this time I'll be nice.
Sadece bu seferlik.
Just for once.
Ama bu sadece bir seferlik.
Oh, but it's only this once.
Bu seferlik sadece.
Oh, this time there is.
Evet! Bir polis memuruyla konuşuyorsun ve her an yeniden dedektiflik masasına nakledilmeyi beklediğim için seni bu seferlik sadece uyarmakla yetineceğim.
You happen to be talking to a police officer, and because I expect to be transferred back to the Detective Division at any moment,
Bu seferlik sadece silah.
Just Firearms This Time.
Ama bu seferlik sadece uyarıyorum.
But for now I'm just gonna give you a warning.
Çünkü seni bu seferlik sadece uyarıyorum.
Because I'm gonna let you off with just a warning.
Bu yil zaten iki durmama cezasi yedim üçüncüyü de yersem sigortami iptal edebilirler. Acaba bu seferlik sadece uyari veremez misiniz?
I've already had two moving violations this year, and if I get a third, they might cancel my insurance, so... do you think that maybe you could... please make this a warning?
Bu seferlik sadece bir uyarı vereceğim.
I could give you a warning.
Umarım bu sadece bir seferlik olur.
I hope this won't be the first time.
Bu seferlik fok kaçtı. Ortalama yirmi avdan sadece bir tanesi başarılıdır. İhtimaller fokların lehine gözüküyor.
This time the seal got away... only about one in twenty hunts are successful... so the odds seem to be in the seal's favour.
sadece bu mu 17
sadece bu 76
sadece bu gecelik 25
sadece bu gece 23
sadece bu da değil 20
sadece bu değil 33
bu seferlik 30
sadece sen 117
sadece sen ve ben 157
sadece 2704
sadece bu 76
sadece bu gecelik 25
sadece bu gece 23
sadece bu da değil 20
sadece bu değil 33
bu seferlik 30
sadece sen 117
sadece sen ve ben 157
sadece 2704
sadece sordum 78
sadece merak ettim 133
sadece benim 48
sadece bir adam 18
sadece sen varsın 16
sadece merak ediyorum 23
sadece senin 16
sadece beni 16
sadece bir gece 27
sadece ben 126
sadece merak ettim 133
sadece benim 48
sadece bir adam 18
sadece sen varsın 16
sadece merak ediyorum 23
sadece senin 16
sadece beni 16
sadece bir gece 27
sadece ben 126