Size bir şey söyleyeceğim перевод на английский
229 параллельный перевод
Size bir şey söyleyeceğim.
Let me tell you something...
Size bir şey söyleyeceğim ve bu söyleyeceğim şey benim için çok önemli.
I have something to say and it is important to me to say it.
Artık arkadaş olduğumuza göre size bir şey söyleyeceğim.
Now that we're friends, I'll tell you something.
Size bir şey söyleyeceğim.
I have to tell you something
Ben de size bir şey söyleyeceğim.
I also have to tell you something else
Size bir şey söyleyeceğim ama ben karaya çıkana kadar bekleyin.
- Thank you, sir. If I tell you something, please don't do anything till I'm ashore.
Size bir şey söyleyeceğim.
I have something to tell you.
Size bir şey söyleyeceğim.
I want to tell you something.
Ama size bir şey söyleyeceğim.
But this is serious, all right.
Size bir şey söyleyeceğim, bunu düşünseniz iyi olur.
Let me tell you something, and you'd better dwell on this.
Size bir şey söyleyeceğim.
I've something to tell you.
Bayan Banks, size bir şey söyleyeceğim.
Mrs. Banks, I have something to say to you.
Size bir şey söyleyeceğim.
I'll tell you one thing.
- Durun, Size bir şey söyleyeceğim.
- Wait, I have to tell you something.
Size bir şey söyleyeceğim.
I'll tell you why I did it.
Simdi özür dilemeden önce, size bir şey söyleyeceğim Bay Chaney.
Now before you apologize, I'm gonna tell you something, Mr. Chaney.
Size bir şey söyleyeceğim bütün iyi askerler bunu bilir.
I'll tell you one thing every good soldier knows.
Fakat size bir şey söyleyeceğim.
But I'm gonna tell you something.
Size bir şey söyleyeceğim.
I'll tell you girls something.
Size bir şey söyleyeceğim.
I have to tell you something.
Pekâlâ, size bir şey söyleyeceğim. Karısını öldürdüğüne inanmıyorum.
I don't believe he killed his wife.
Bayan S, size bir şey söyleyeceğim.
Mrs. s., there is something I have to tell you.
Ama, size bir şey söyleyeceğim.
Maybe you're right.
Size başka bir şey daha söyleyeceğim.
I'll tell you something else.
Size söyleyeceğim son bir şey var.
There's one thing more I've got to say, and it is this.
Bayan Hunt, size söyleyeceğim bir şey vardı.
Miss Hunt, I have something to say to you.
Size başka bir şey söyleyeceğim.
And I'll tell you something else.
"İyi lordum," Bir şey söyleyeceğim size. "
Oh, good milord, I would speak a word with you.
Ve size bir şey daha söyleyeceğim.
And I will tell you one thing more.
Size söyledim, söyleyeceğim bir şey yok.
I told you, I got nothing to say.
Buraya geldim, çünkü size söyleyeceğim bir şey var.
I came here... I have something to tell you.
Yükleme hakkında konuşmadan önce, size doğruca söyleyeceğim bir şey var.
Before we talk about loading', there's one thing I wanna get straight.
- Size önemli bir şey söyleyeceğim.
- I've got something important to tell you.
Şimdi de ben size komik bir şey söyleyeceğim.
Well, now I'll tell you something funny.
Size söyleyeceğim bir şey var!
We've got something to tell you!
- Size bir şey daha söyleyeceğim.
Oh Rex. - Tell you something else, too.
Şimdi size iyi bir şey söyleyeceğim.
I tell you :
Size çok önemli bir şey söyleyeceğim.
I need to tell you something very important.
Size bir şey daha söyleyeceğim...
I'll tell you something else...
- Size söyleyeceğim bir şey var.
- There's something I want to tell you.
Şey size hakkınızda bir şey söyleyeceğim Bayan Jelkes.
Well..... I'm going to tell you something about yourself, Miss Jelkes.
Size, rüyanızda olmayan bir şey söyleyeceğim.
I'll tell you something that wasn't in your dream.
Ben de bir şey söyleyeceğim. Umarım size bol bol şans getirir.
I want to say this, by the way, I hope it brings you lots and lots of luck.
Ama size anlayabileceğiniz paralel bir şey söyleyeceğim.
I will give you a parallel that you may just appreciate.
Size bir şey söyleyeceğim.
I'm going to tell you something now.
Herkese söylediğim gibi bu konuda size de söyleyeceğim tek şey, bu "arkadaşlarıma yaptığım küçük bir yardımdır"
Only thing I can say, as I said to so many people, this title, just about puts it all into focus. It's called "With A Little Help From My Friends."
Ama biliyorum ki söyleyeceğim hiçbir şey, bu lokantada size pis, iğrenç, kokuşmuş bir çatal verdiğimiz gerçeğini değiştiremez.
But I know nothing I can say can alter the fact that in this restaurant... you have been given a dirty, filthy, smelly piece of cutlery.
Şerif size söyleyeceğim korkunç bir şey var.
Sheriff, we have something horrible to tell you.
- Size daha iyi bir şey söyleyeceğim.
One more. No, no, no, I'll tell you something that's even better.
Ama size bir şey söyleyeceğim.
I'll tell you one thing now... what I think up here...
Ayrıca size anneleriniz hakkında bir şey söyleyeceğim. Onları tanımadığınız için şanslısınız... çünkü sizin yaşınızda insan hassas olur... hepinizi annesi fahişe.
Besides, I'll tell you something about your mamas, you're lucky not to know them, because at your age you're still sensitive and your mothers are all whores.
size bir şey sorabilir miyim 51
size bir mektup var 20
size bir telefon var 22
size bir şey söyleyeyim 47
size bir mesaj var 17
size bir soru sorabilir miyim 36
size bir şey sormak istiyorum 25
size bir şey söylemek istiyorum 28
size bir sorum var 16
size bir teklifim var 17
size bir mektup var 20
size bir telefon var 22
size bir şey söyleyeyim 47
size bir mesaj var 17
size bir soru sorabilir miyim 36
size bir şey sormak istiyorum 25
size bir şey söylemek istiyorum 28
size bir sorum var 16
size bir teklifim var 17
size bir sürprizim var 19
size bir şey göstereyim 22
size bir şey göstereceğim 18
size bir şey göstermek istiyorum 21
bir şey söyleyeceğim 53
size nasıl yardımcı olabilirim 99
size de 156
size iyi eğlenceler 23
size iyi günler 35
size iyi şanslar 32
size bir şey göstereyim 22
size bir şey göstereceğim 18
size bir şey göstermek istiyorum 21
bir şey söyleyeceğim 53
size nasıl yardımcı olabilirim 99
size de 156
size iyi eğlenceler 23
size iyi günler 35
size iyi şanslar 32