Şize перевод на английский

Bunu size yapmak istemiyorum.

I don't want to do this to you.

Biliyorum biraz ileri gidiyorum, ama size Cadılar Bayramı kostümleri hazırlamak için sabırsızlanıyorum. Ki normalde öyle çok da sevmem Cadılar Bayramlarını.

I know I'm getting a little ahead of myself, but I can't wait to make Halloween costumes for you, which is weird, because I'm not a big Halloween person.

Uyuyamadığınız zamanlarda da, size hep şarkılar söyleyeceğim.

And I will always sing to you when you can't sleep.

Size taşımanıza yardım etmeme izin verin çünkü her an gelebilir.

Tell you what, let me help you out there,'cause she's gonna be coming in hot any minute now.

Siz de katılıyordunuz, sonrasında da biz size bakmaya devam ediyorduk.

You attend the meetings, and then we continue to feed you.

Haftasonuna kadar size süre.

Get it to me by the end of the week.

Yani, yinelemekte fayda görüyorum, tüm kazancınız PDF olarak size gönderilecek, tabi eğer siz özellikle

So, I just want to say again that, uh, all of your earnings reports will be sent out as PDFs, unless you explicitly request that they are sent

Görünüşe göre büyükbabanız size bazı şeyler yazmış.

So, it seems your grandpa left you some instructions.

Buraya geldim... size yalvarmak için... oyunumu izlemeye gelmeniz için.

Um, I came here... to beg you... to come to opening night of my play.

Ama kimse izlemeye gelmeyecek, eğer siz gidin de izleyin demezseniz, bu yüzden size yalvarıyorum, lütfen... bize bir şans daha verin.

But no one's gonna come see it, sir, unless you tell them to, so I am begging you, please... give us another chance.

Size sürekli kontrole geliyorum.

I've been checking in with you.

Burada son söz size kalıyor.

Curious your thoughts on the matter.

Anne nasıl küçülteceğimi öğretti.

Anne taught me how to choke down whole grapes to get used to the size.

Size kolaylık olması açısından... cihazı değiştirme hakkınız var.

Thank you very much, ma'am. You're at liberty to collect a replacement device at your convenience.

Size söyledim, onun kim olduğunu bilmiyorum.

I've told you, I don't know who he is.

Bu suçlama, mahkemeye götürüldüğünde, Baswinder Kaur'un öldürülmesi, Leonie Collersdale cinayeti, ve Hana Reznikova cinayet ve kaçırma girişimiyle... ilgili size karşı yapılan suçlamalara dahil edilecektir.

This charge will be included in the charges against you when you appear in court, namely for the murder of Baswinder Kaur, the murder of Leonie Collersdale, the kidnapping and attempted murder of Hana Reznikova.

Bugün size yardımcı olabileceğim başka bir şey var mı Memur Bey?

Is there anything else I can help you with today, Officer?

Ama size bildiğim her şeyi söyledim.

But I've told you everything I know.

'Bir önceki sorgulanmanızdan beri,,'size danışmak istediğimiz bazı deliller bulduk.'

'Since your previous interview,'we've uncovered some new evidence we'd like to put to you.'

Geldiğinde size bildiririm.

I'll let you know the moment I hear back.

Sana sadece karın için değil, Fakat sizin için de,... işler ciddileşmeden önce size...'düşüncelerinizi söyleme fırsatı veriyorum.'

I'm giving you the opportunity to say something now before this gets extremely serious not just for your wife,'but for you too, sir.'

Vücut boyutu ve şekli bakımından yeterli bir uyum var.

He's a sufficient match in terms of body size and shape.

Ben de bunun için size soruyorum.

That's why I'm asking the organ grinder, not her monkey.

Bununla birlikte, kamera açısı şüphelinin ayakkabı numarasının... doğru bir şekilde tahmin edilmesini sağlar..

However, the camera angle permits accurate estimation of the suspect's shoe size.

Şüpheli 10 numara ayakkabı giyiyor.

The suspect wears size tens.

Michael Farmer ise 8 numara giyiyor.

Michael Farmer wears size eights.

10 numara.

Size ten.

Saygılarımla efendim, size katılmıyorum.

With respect, sir, I disagree.

Evet, öylesiniz, cinsiyet ayrımına dayalı kelimeler kullandığınız... için size teşekkür ediyorum ve bunun Trapdoor Operasyonu ile hiçbir... ilgisi olmayan yeni bir soruşturma olduğunu hatırlatmak isterim.

Yes, you are, and I'd thank you to use gender-neutral language, and remind you that this is a fresh investigation bearing no relation to Operation Trapdoor.

'Tim'in telefonundan size bir mesaj var.'

'We have a text message from Tim's phone to yours.

Yani, size yardım edemem.

So, I can't help you.

Sorular, en az bir üst düzey rütbeli bir görevli tarafından sorgulanma hakkınız olduğu için, Müfettiş Hastings tarafından size sorulacaktır.

Questions will be put to you by Superintendent Hastings, as it is your right to be questioned by an officer at least one rank senior.

- Naçizane size katılmıyorum.

- in private. - I beg to differ.

Size ne söylediğimin farkında mısınız?

Do you understand what I'm saying to you?

Ve kim size bu önyargılı bilgileri veriyorsa...

And whoever is feeding you this prejudicial information...

Yapmak istediğim son şey, size ve bölümün zarar görmesine izin vermek.

The last thing I want to do is let you and the department down.

Size yardımcı olacak bir şey var mı?

Anything I help you with?

Size biraz ağrı kesici alabilirim.

I can get you some more of your painkillers.

Yanınızda olmazsam size dokunmazlar belki dedim.

I figured if I wasn't around, maybe they would pass you by.

Ama yola devam ederseniz size bir gelecek sağlarım.

But you stay the course, I'll give you a future.

Doğumgününüz olduğunu duyduk, kitabınızda da scotch sevdiğiniz yazıyordu ve toplanıp size bunu aldık.

Uh, we heard it's your birthday, and in your book you said you like scotch, so we all got together and put in and... We got you this.

Yapmam gereken size teşekkür etmekti.

And what I should have done was say thank you.

Size teşekkür etmek istiyorum.

Um, I want to say thank you, sir.

Yüce Madamlar size yalan söyledi.

The Over-Madames have lied to you.

Evet, 20 kişi size doğru geliyor, tamam mı?

Yeah, I got 20 people headed your way, okay?

Benimle aynı boyda biriyle eşleşebilirim.

I could pair up with someone who's the same size as me.

Size gösterebilirim.

I could just mark it for you.

Keşke size kapalı gişe diyebilseydim ama değil.

Wish I could tell you there's a full house out there, but there is not.

Bikinilerimizi giyip motorlarını ve beygir güçleriniz överiz.

We can wear bikini tops and pretend to fawn over engine size and horsepower.

Ama but ben... ben Dr. Eldredge in Size açıklamış olduğunu düşünmüştüm.

I thought Dr. Eldredge explained this to you.

Kristen size doğumda yananında olabilmeniz için Yer ayarladı.

Kristen's allowed to have you in the room with her... for the labor.