Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → испанский / [ Y ] / Ya ben

Ya ben перевод на испанский

42,354 параллельный перевод
Ya ben?
¿ Y yo?
Pamuk ve Prens'e yaptığın koruma büyüsü var ya ben de Kont'u senden korumak için aynı büyüden yaptım.
Ese hechizo de protección que lanzaste sobre los Encantadores... es el mismo que le puse al Conde para protegerlo de ti.
- Ya ben? - Buradaki işin bitti.
- Tu trabajó aquí concluyó.
Peki ya ben kadim gözlemci olsaydım?
¿ Y si yo pudiera ser el observador silencioso?
Ya ben?
- ¿ Y yo?
Cadıyım ya ben.
Soy una bruja.
Peki ya ben değilsem?
Y... ¿ si no lo hice?
Ya ben sızdırmadım diyorsam?
¿ Y qué hay si digo que no lo hice?
- Gitmek istiyorsan ben gitmeyebilirim.
No tengo por que ir yo. No... ya ibas tú.
Ben çok yaklaştım.
Ya casi estoy.
Haberlerdeydi, hâlâ haberleri izleyenler için, yaşlılar ve ara sıra da ben yani.
Ha salido en todos los telediarios, para la gente que aún ve las noticias. Ya sabes, gente mayor, y yo ocasionalmente.
Ben hedefe gittiğimde ya da hedef bana geldiğinde şehir sadece bir fondan ibarettir.
O bien yo voy al objetivo, o el... el objetivo viene a mí. La ciudad solo es el telón de fondo.
Dallama gibi davranmak ve sonra "Dallamayım, ben buyum." demek kolay iş.
Es muy fácil actuar como un capullo y luego decir "Bueno, soy un capullo, y ya está".
Ben sadece... Tek bir sorunu kabul ya da reddetmene ihtiyacım var.
Así que solo... necesito que me confirmes o me niegues... una pregunta.
Ben de ayaklarını biraz dinlendirmenin sana iyi geleceğini düşündüm.
Ya sabes, eso me llevó a pensar que un poco de relajación en los pies sería bueno para ti.
Dolayısıyla, Meksika'ya döndüm, anne babam arkadaşlarını çağırırdı... ben de yemekler hazırlamaya başladım.
Volví a México, y mis padres solían tener invitados así que empecé a preparar cenas.
Düşündüm ki, eğer onlar... İspanya'ya özgü bir şeyi fethedip İspanyollara kabul ettirebiliyorlarsa... ben de aynı şeyi Hindistan'da yapmalıyım.
Pensé que si pudieron conquistar un plato tan español, y que los españoles lo aceptaran yo necesitaba hacer lo mismo en la India.
Ya oydu ya da ben.
Éramos él o yo.
Ben olmasaydım, Dwarf şimdi ölmüş olacaktı.
Si no fuera por mí, O'Nano ya estaría muerto.
Ama ben uzun yıllar yaşadım... ve anlamadığım... ya da sevgilimin anlamasını... beklemediğim birsürü şey var.
Pero yo viví algunas décadas y hay mucho sobre lo que quiero, que no entiendo y que no espero que mi pareja lo entienda.
Hey, bak, ben... senin için dışarıya göz kulak olacağım tamam mı?
Oye. Te voy a estar cuidando, ¿ de acuerdo?
Hoşunuza gitsin ya da gitmesin, ben mahkeme tarafından onu müdafaa etmek için görevlendirildim.
Le guste o no el juez me designó para que la represente.
Sana yemin ederim ben zaten çoktandır kendimi cezalandırıyorum.
Te aseguro que ya me estoy castigando.
Durma, ben zaten ölmüşüm.
Mátame, ya estoy muerta.
Hayır, ben çoktan öldüm.
No, ya estoy muerta.
Ajan Hotchner'a da söyledim, ben bir avcıyım.
Sí, ya se lo dije al agente Hotchner. Soy un cazador.
Hayır, ölüyüm ben. Evet.
No, estoy muerta ya, cierto.
Ben her şeyi kontrol edebiliyordum ve ayrılamayacağım gibi hissediyordum.
Podía... ya sabes, controlarlo todo y me... sentí como si no pudiera salir.
Tanrı şahit ki bunu ben istiyorum. Seni çoktan tehlikeye soktum.
Dios, aunque quiera, ya te he puesto en peligro.
Ben orayı er ya da geç zaten alacağım.
O que hoy o mañana me quedaba con ella igualmente.
Git, ben Avitabile'yi hallederim.
Ahora tienes que irte, ya me encargo yo de Avitabile.
Belki sen ve ben birlikte...
Estaba pensando que tal vez tú y yo podríamos... Ya sabes.
Elbette ben bakmalıyım ya.
Porque, por supuesto, lo entendería.
Ben o adam değilim.
Ya no soy ese hombre.
Ben hazırım.
Ya tengo todo cargado.
Ben o adam değilim artık.
Ya no soy ese hombre.
Aynen ben de öyle.
Bueno, ya somos dos.
Ben...
¿ Ya...?
Belki, bilirsin, - Ben başka olası açıklamalar getirebilirim.
Tal vez pueda, ya sabes, llegar a alguna otra explicación posible.
- Peki ya sen ve ben?
- ¿ Qué hay de ti y de mí?
Ben kendiminkini gösterdim.
Ya te mostré la mía.
Ben işi çözdüm. Kedi maması.
Pero yo ya lo hice.
Mutlu mu yoksa üzgün mü bilmiyordum.. ya da ben mutlu muyum, üzgün müyüm, onu da bilmiyordum.
No sabía si era... feliz o desgraciada... o si yo era feliz o desgraciado.
Ben de tam çıkıyordum.
Yo ya me iba.
Madem hepimiz ayaktayız, ben de kahvaltıyı hazırlayayım.
Ya que estamos todos despiertos, será mejor que haga el desayuno.
- Ya da en azından ben üstüne gitmeyeceğim.
Y no voy a ser suave con ella.
- Ben toparlasam daha kolay olur.
Será más rápido si ya lo hago yo.
Öyleymiş anlaşılan, dedim ya evrimleştim ben.
Aparentemente. Bueno, te lo dije, soy muy evolucionado.
O zaman nispet olsun diye yazmamı gerektiren kimse olmadığı için yazmayı bırakırsam kimim ben?
O sea, que si no estoy escribiendo, es porque ya no tengo a nadie contra quien escribir... ¿ Quién soy?
Kötü adam ben değilim, biliyorsun birini dava etmem için 2 milyon dolar bütçe ayırdılar.
Y no soy un mal tipo, pero, ya sabe, me han dado un presupuesto de dos millones de dólares por acusar a alguien.
Kameralı şişman bir herifin onun başkalarını öldürmesini engellemesini umarak geceleri sokaklarda gezmesine izin vermek için geçmedim. Peki ya öldüreceği kişi ben olsaydım?
Tienes toda la razón, porque lo estaba haciendo para encerrar a tipos como Gallo, no dejándolos vagar por las noches con la esperanza de que un gordo con una cámara va a impedirle asesinar a alguien más.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]