Bir daha olmasın перевод на французский
1,093 параллельный перевод
Bir daha olmasın Danny.
Ne rendez pas la tâche difficile.
Her seferinde bir daha olmasın diye dua ediyorum.
Je prie chaque fois pour que cela ne se reproduise plus.
Bir daha olmasın.
Ne recommence plus.
Bir daha olmasın.
Ne refais jamais cela.
Bir daha olmasın.
Que ça ne se reproduise plus.
Bir daha olmasın, minik Peul!
Ne recommence jamais, petit Peul!
Bir daha olmasın.
Que ça ne se reproduise pas.
- Umurumda bile değil. Bir daha olmasın.
- Je m'en fous, le fais plus!
Telepatları oda hapsine almak, bunun bir daha olmasını önleyebilecek mi?
Confiner des télépathes ne sera pas très utile.
Böyle birşeyin bir daha olmasını istemeyiz, değil mi?
Nous ne voudrions pas que cela se reproduise.
Eğer bir kız damadıyla sevişmek istiyorsa, daha önce başka biriyle sevişmiş olmasında bir sorun yoktur. Eğer önceki aşıkları onun için bir şey ifade ediyorsa, işte o zaman sorun olur.
Quand une femme se donne à son futur, tant pis si c'est pas le premier, du moment que les autres n'ont pas compté.
Neredeyse bir haftadır bırakıyorum zaten. Başka bir gün daha neden olmasın? Bana uyar.
Je fais ça depuis 8 jours... alors une nuit de plus...
Ya bir yanlışlık olmasın? Bir daha bak hele.
Ne fais pas d'erreur.
- Bir yanlışlık olması gerektiğini, cezaları daha önce ödediğini söyledi. Ona seçeneğim olmadığını söyledim.
Qu'il y avait une erreur... et qu'il avait payé ces contraventions.
Rusların bizden daha az deli olmasını umut etmek korkunç bir şey. Oysa onlar da besbelli deli.
L'horreur de se dire que les Russes sont moins fous que nous... quand ils sont fous.
Süvari değilmiş, ama bir tarafındaki kaşının civarının... daha açık renk olmasından anladığımız kadarıyla şapkasını yan takıyormuş.
Il n'a pas la démarche d'un homme de la cavalerie. Il a porté son képi sur le côté, vous pouvez constater que sa peau est plus claire d'un côté.
Yani şu anki altın rezervimiz, sıradan bir banka şubesinde olması gerekenden çok daha fazla.
Où est cet or?
Bir kere söyledim, bir kere daha söylüyorum bir adamın zengin ya da başarılı olmasına bakmam eğitimi yoksa o bir hiçtir.
Ecoute-moi. Je l'ai dit et je le répète. Peu importe le succès ou la richesse d'un homme.
Jason, bir kere söyledim, bir kere daha söylüyorum bir adamın zengin ya da başarılı olmasına bakmam eğitimi yoksa o bir hiçtir.
Jason, je l'ai dit et je le répète. Peu importe le succès d'un homme... s'il n'a pas étudié, il n'est rien.
Bir daha, sana ne yapmanı söylüyorsam, onu yap. Sana bir şey olmasını istemem.
Je ne veux pas qu'il vous arrive malheur.
Ama bir daha böyle bir şey olmasın.
Mais plus d'alcool!
Bütün problemlerimizin bir anda yok olmasını beklemiyorum. Bir şans daha vermen için sağ kolumu keser atardım.
Peggy, je ne m'attends pas à ce que tous nos problèmes... se volatilisent... mais je me couperais le bras droit pour avoir un joker.
Autobotlar, mekiklere binmeye hazırlanın. Bu yeni tehdit, tüm Decepticonların bir arada olmasından bile daha tehlikeli.
Autobots, montez dans les navettes.
Hayır. Küçük bir kedi daha ağaçta mahsur kalmış olmasın.
Quoi, encore un petit chat coincé en haut d'un arbre?
Bu senin için daha kolay. Tüm hayatın önünde. Bir şeylerin olması için tüm geleceğin önünde.
C'est facile pour toi, moi je suis vieux
Ve sonra düşündük ki, "neden bir sürprizimiz daha olmasın?"
Et puis on s'est dit : "Pourquoi pas une de plus?"
Dünyanın yok olmasından daha korkunç bir şey var mı?
Il y a plus terrifiant que la destruction du monde?
Daha az olmasını istediğim daha yıkıcı bir görüntü.
Une approche moins fantasque, plus terre à terre.
Herhalde kitaba daha uygun bir ortağın olmasını tercih ederdin.
Je crois que tu serais mieux avec un équipier qui suit les règles.
Tur daha tamamlanmadı. Muayyen bir kitap olması lazım.
Ça n'a pas encore commencé...
Benimle 15 dakika konuşmuş olmasına daha önceden herhangi bir sabıkam olmamasına 28 yılı suç işlemeden geçirmiş olmama rağmen sadece bir olaya bakarak ki ben böyle bir şey de yapmış değilim bunun yeterli olduğunu ve geri kalan ömrümü gözetim altında geçirmem gerektiğini söyledi.
Bien qu'il ne m'ait parlé que pendant un quart d'heure, que je n'aie jamais été condamné, jamais été arrêté, et que j'aie été non violent pendant 28 ans. En une fois, et ça, c'est si je l'avais fait, ce qui est faux, il décide que voilà, il faudra toujours me surveiller.
Hiç biri uzun ömürlü olmadı.. ... bir tane daha olmasını beklerdim.
Je pensais avoir droit à une femme de plus.
Bir telepattan daha ketum olmasını beklerdim.
Je m'attendais à plus de discrétion de la part d'une télépathe.
Şu anda tüfeğinin yanında olmasını... ne kadar arzuladığını biliyorum, Bay Quigley, ama daha iyi bir fikrim olduğunu birazdan göreceksin.
Je sais combien tu aimerais avoir ton fusil, à cet instant, mais tu vas voir que j'ai une bien meilleure idée. Mets-Ie dans sa ceinture.
Claire deneyin başarısız olmasının neden bu kadar abartıldığını anlamıyordu. Dünyada çok daha büyük bir felaket yaşanmıştı.
Claire ne comprenait pas en quoi l'échec de l'expérience comptait tant, à côté du sort du monde.
Size bir şey daha söyleyeyim. Yaşlı bir kadın olması onu kurtaracak değildi.
Et puis, rien que d'être ici, elle agressait les gens.
"Neden bu daha büyük bir planın parçası olmasın?"
"Ceci ne fait-il pas partie d'un dessein plus large?"
Hükümetin dediklerinden şüphe duymazsak... Oswald'ın 1,5 kilometreyi 6 ila 11dakika içinde koşması... sonra cinayeti işlemesi, yönünü değiştirip... Teksas Tiyatrosuna kadar bir kilometre daha yürümesi... ve saat 13.30'dan önce orada olması gerekir.
Il aurait donc dû courir 1 km et demi en 6 à 11 minutes, commettre le meurtre, faire demi-tour, marcher 1 km jusqu'au cinéma Texas et arriver avant 1 h 30.
Çalışmalarımın biraz daha farkedilir olması için, zekice bir yol bulmam gerekiyor.
Il me faut à moi aussi une astuce pour qu'on remarque mon oeuvre
Mr. Gibson, anladığım kadarıyla Brezilyalı bir kadınla evlenmiş, yaşlanmış olması dışında hiçbir şey bilmiyorum ki bu daha da vahim.
Ce que je sais sur M. Gibson, c'est qu'il a épousé une Brésilienne dont j'ignore tout sauf qu'elle n'était plus de la première jeunesse.
Başka bir çalınmış malın daha kıçıma yük olmasını istemem.
je ne veux me faire encore baisser a cause d'un autre soit disant vol
Bir daha olmasın Helen.
Encore!
Ne yazık ki bu tür filmlerde kadınların erkeklerden daha ilginç ve heyecan verici kurbanlar olması geleneksel bir yaklaşımdır.
Dans ce genre de film, les femmes font de bien meilleures victimes. Connard.
Ona benim bir serseri mayın olduğumu, böyle laf anlamaz bir adam olduğum için onun daha makul olması gerektiğini söyleyin.
Dites-lui d'être raisonnable, car je suis un obstiné.
Soru şu : halen bildiğimiz birinin ölümcül olması mı yoksa daha önce hiç görmediğimiz yeni bir cins virüs mü?
La question est : En est-ce un que nous connaissons qui est devenu mortel ou est-ce un... nouveau virus que nous n'avons jamais vu?
Tabii atmosfere ve amacımıza uygun olması için birkaç sığır da olacak. Ama burası güzel bir çiftlik. Mutsuz kadınların, daha çok dul ve yalnız kadınların, kilo vermek, saç şekillerini değiştirmek ve bir sonraki... hayal kırıklığı için güzelleşmeye geldiği bir yer.
J'y ai quelques bêtes à corne pour la vitrine locale et le fisc mais c'est un ranch de beauté où les femmes malheureuses, divorcées ou veuves, pour la plupart, vont maigrir, se faire lifter, changer de coiffure
Çok etkili bir ürün. Patates kızartmalarının daha gevrek olmasını sağlıyor.
Les frites sont plus croustillantes... et encore plus uniques.
Yolumuzdan çekil de bir daha aynısı olmasın.
Alors laissez-nous seuls pour que ça ne se reproduise plus.
Eğer bir daha bunun olmasını istemiyorsan, alt kompresör düzenleyicisini yeniden başlatmalısın, ve karıştırıcı bölmesinide tamamen düzenle.
Pour que cela ne se reproduise pas, réinitialisez les sous-compresseurs du régulateur et faites un diagnostic complet de la chambre intermixe.
Mulder, bu tip bir yapay zekanın, gerçek olması için daha onlarca yıl gerek.
Mulder, on est à des décennies de ce niveau d'intelligence artificielle.
Yüce Tanrım, gençler uzun yaşasın, sağlıklı olsun ben de uzun ve sağlıklı yaşayayım Meryem de insanların en mutlusu olsun ve bana daha iyi ve mutlu olmam için yardım et ve ölümcül bir hastalık kapmayayım ve üçüncü dünya savaşı çıkmasın ya da nükleer bir felaket, bizim ve çocuklarımız zamanında olmasın ve dünyada acı çekenlere yardım et ve her şey için teşekkür ederim, amin.
Mon Dieu, fais que la petite vive longtemps et en bonne santé et fais que je vive longtemps et en bonne santé et fais que Marie soit plus heureuse et aide-moi à être meilleur et plus heureux... et fais que je n'aie pas de maladie mortelle et fais qu'il n'y ait pas de 3e guerre mondiale ou de catastrophe nucléaire, ni pour nous ni pour nos enfants et aide tous ceux qui souffrent dans le monde et je te remercie, Mon Dieu, Amen.
bir daha asla 148
bir daha yapma 24
bir dahaki sefere 163
bir daha olmaz 55
bir daha bak 16
bir daha 442
bir daha olmayacak 147
bir daha da gelme 19
bir dahaki sefer 17
bir daha söyle 118
bir daha yapma 24
bir dahaki sefere 163
bir daha olmaz 55
bir daha bak 16
bir daha 442
bir daha olmayacak 147
bir daha da gelme 19
bir dahaki sefer 17
bir daha söyle 118
bir daha yap 42
bir daha asla olmayacak 26
bir daha vur 18
bir daha deneyelim 45
bir daha yapmayacağım 40
bir daha ki sefere 39
bir daha yapmam 21
bir daha dene 80
bir daha düşün 29
bir daha yapalım 21
bir daha asla olmayacak 26
bir daha vur 18
bir daha deneyelim 45
bir daha yapmayacağım 40
bir daha ki sefere 39
bir daha yapmam 21
bir daha dene 80
bir daha düşün 29
bir daha yapalım 21
bir daha düşündüm de 20
bir daha söylemeyeceğim 30
bir daha söylesene 19
olmasın 42
bir dakika 5689
bir defa 29
bir dakikaya geliyorum 18
bir dakika sonra 23
bir dilek tut 57
bir dakika bekleyin 225
bir daha söylemeyeceğim 30
bir daha söylesene 19
olmasın 42
bir dakika 5689
bir defa 29
bir dakikaya geliyorum 18
bir dakika sonra 23
bir dilek tut 57
bir dakika bekleyin 225