Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → французский / [ S ] / Sanırım biliyorum

Sanırım biliyorum перевод на французский

1,985 параллельный перевод
Evet, sanırım biliyorum.
Oui, en effet.
Kim için çalıştığını sanırım biliyorum.
- Je crois deviner pour qui.
Evet, biliyorum. Sanırım haklısın.
Yeah, je sais vous avez raison.
Sanırım nerede olduğunu biliyorum.
Je sais où il est.
Sanırım onu nerede bulacağımı biliyorum!
Je crois que je sais où je peux trouver!
Çocuğun söyleyemediği şeylere ben bir şeyler eklemek isterim. Ne demek istediğini biliyorum sanırım.
Ouais, j'aimerais seulement compléter ce que le gamin a dit, parce que je crois que je sais ce qu'il voulait dire.
Anne, unutmamı söylediğini biliyorum ama unutamadım sanırım.
Maman, j'aurais dû tirer un trait mais je n'ai pas réussi.
Sanırım daha iyi bir yer biliyorum.
Je pense que je connais un meilleur endroit!
Sanırım ben cevabı biliyorum.
Je crois que j'ai une réponse.
- Sanırım ben cevabı biliyorum.
- Je crois savoir comment.
Sanırım şimdi ne yapmam gerektiğini biliyorum.
Je sais quoi faire maintenant.
Durun, sorun yok, sanırım bu şeylerin ne olduğunu biliyorum.
Attendez. C'est bon. Je crois savoir ce que c'est.
Jessica'yla karşlaşmanın kocaman kalbini incittiğini biliyorum. Ama bunu telafi etmemin bir yolu var sanırım.
Je sais que voir Jessica va faire de la peine à ton gros cœur, mais je crois savoir comment réparer ça.
Biliyorum, hep nankör olmuştur ama sanırım bu sefer ki şu küçük kitapçıların kapanmaması için çok önemli, ne dersin?
Il ne te remercie jamais, mais c'est important d'aider les petits libraires.
Kimin hakkında konuştuğunuzu biliyorum sanırım.
Je sais de qui vous parlez.
- Sanırım Chris'i biraz özlüyorum. - Birlikte olmamamız gerektiğini de biliyorum.
Chris me manque un peu, mais je sais qu'on a bien fait de se séparer.
Zor bir durum olduğunu biliyorum dostum ama sanırım sanırım artık seninle görüşmek istemiyor.
Et je sais que c'est dur, mec, mais je ne crois pas.. Ho... Je ne pense pas qu'elle veuille encore te voir.
Glee kulübünü kurtardığımı biliyorum ve sanırım bütün kızlar bana hasta ama eğer dürüst olmam gerekirse, hala onu unutamadım.
J'ai sauvé la chorale et je plais aux filles, mais pour être honnête, je n'arrive pas à l'oublier.
Kendi evimi istiyorum. Sanırım bu direncin nedenini biliyorum.
Je sais d'où vient ce rejet.
Ve sanırım sorunun kaynağını biliyorum.
Je pense savoir quel est le problème.
Sanırım meselenin özünü biliyorum.
Je sais ce qu'il y a.
Sanırım şahdamarına hava kabarcığı vermenin sonuçlarını biliyorum.
Je sais ce que ça fait des bulles d'air dans la jugulaire.
Pekala, üç devriye koyacağım. Sanırım Adrian'ı kimin vurduğunu biliyorum.
Comme je vous l'ai dit, je les ai mitraillés, mais ça n'a servi à rien.
Dinle, kulağa delice gelecek biliyorum ama son aralar bu duyguyu hissediyorum, küçükken başımıza gelen bu olabilir. Sanırım yeniden başlıyor.
Je sais que ça va te paraître absurde, mais j'ai le sentiment, dernièrement que ce qui nous est arrivé quand nous étions petites se reproduit.
Sanırım nereye gittiğini biliyorum.
Je crois savoir où il va.
- Resepsiyonist virüse, diğer 2 kurbana göre farklı tepki vermiş. Sanırım nedenini biliyorum.
La réceptionniste a eu une réaction très différente et je pense savoir pourquoi.
Sanırım burada ne olduğunu biliyorum.
Je crois savoir ce qui s'est passé.
Sanırım ben biliyorum.
Je pense pouvoir t'aider.
Ben- - sanırım seni rahatsız eden şeyi biliyorum,
Je pense savoir ce qui te dérange.
Sanırım Peck'in bunu neden yaptığını biliyorum.
Je crois savoir pourquoi Peck fait tout ça.
Sanırım bir sonraki hedefin neresi olabileceğini biliyorum.
Je crois voir... la prochaine cible.
Sanırım bunun nereye varacağını biliyorum.
Je sais ce qui se passe.
Rıhtımda. Sanırım nerede olduğunu biliyorum.
Je crois savoir où elle est.
Ama sanırım cuma günü onu ilk gördüğümde ne yaptığını biliyorum.
Devinez ce qu'elle faisait vendredi quand je l'ai vue.
Sanırım nedeni biliyorum.
Je pense savoir pourquoi.
Sanırım Beretti'nin neden bu kadar sert bir şekilde saldırdığını biliyorum.
Tu sais, je pense que je sais pourquoi Beretti me cherche à ce point.
Bu işin senin için ne kadar riskli olduğunu biliyorum ama sanırım ödemelerini aldığında çok daha mutlu olacaksın.
Je sais combien c'est risqué, mais vous serez plus que satisfait des remboursements.
Onu neyin beklediğini bilmiyor, ama sanırım ben biliyorum.
Il sait pas pour quoi il est prêt, mais moi, oui.
Eve mümkün olduğunca kısa sürede gitmek istediğini biliyorum, o yüzden, sanırım bizi Tree Hill'e götürecek bir vasıta buldum.
Je sais que tu veux rentrer le plus vite possible, donc j'ai trouvé quelqu'un prêt à nous ramener à Tree Hill.
Sanırım hayatımızın ne hale geldiğini biliyorum.
Ça doit sûrement être exactement ce à quoi ressemblent nos vies :
- Sanırım sorunun nerede olduğunu biliyorum.
Je crois savoir ce qui ne va pas.
Sanırım ben biliyorum.
Je crois que je sais.
Evet, ve sanırım kim olduğunu biliyorum.
Oui, et je pense savoir qui.
Sanırım ne yapmam gerektiğini biliyorum.
Je crois savoir ce que je dois faire.
Sanırım bunu beklemiyordunuz. Ama ne gördüğümü biliyorum.
Je sais ce que j'ai vu.
Sanırım nasıl sonsuza kadar birlikte kalabileceğimizi biliyorum.
J'ai une idée qui nous ferait rester ensemble pour toujours.
- Sanırım ben biliyorum.
! - Je crois que je sais.
Sanırım bunu biliyorum, teşekkürler.
J'ai déjà donné, merci.
Evet, sanırım biliyorum.
Oui, Je pense que oui.
Tatlım, biliyor musun? Sanırım bu akşam neden gitmediğini biliyorum.
{ \ pos ( 192,210 ) } Je crois savoir pourquoi tu veux pas y aller, ce soir.
Sanırım nerede olduğunu biliyorum.
- Tu l'as trouvé.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]