Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → португальский / [ B ] / Bana baktı

Bana baktı перевод на португальский

2,024 параллельный перевод
Yani bana baktığını kabul ediyorsun.
Então você admiti que estava olhando.
Bana baktı.
E ele... Ficou a olhar para mim...
Bu sabah kesinlikle bana baktın, iki defa.
Olhaste para mim esta manhã. Duas vezes.
Bebeğinin bana baktığını gördüm.
Vi a filha dela olhando para mim.
Sonra bende ne bulduğunu sordum, bana baktı ve şöyle dedi ;
Na semana passada havia uma mulher em casa, amarraram-na e fizeram o roubo. Kira, reproduz a ligação de emergência.
Bana baktıklarını ve istediklerini hissederim.
Querida, voce quer que eu faca isso? Voce quer que eu faca isso?
Gitmeden önce bana baktı.
- Na saída ele olhou para mim.
Hepinizin bana baktığını görebiliyorum, biliyorsun değil mi?
Eu conseguia ver-vos especados a olhar para mim.
Tıpkı senin bana baktığın gibi.
Como fizeste comigo.
Direk bana baktı. Gördün mü?
Ele olhou para mim.
Bana baktığınızda ne görüyorsunuz?
O que vê quando olha para mim?
Sonra bana baktı ve minnettar kaldım.
Ele cuidava de mim e eu estava-lhe grata.
Dün geceye ait net anım arkama baktığım ve Bayan Holbrook ve bir hemşirenin korkmuş gözlerle bana baktığı.
A minha primeira memória nítida da noite passada : Estava a virar-me da minha janela e a menina Holbrook estava em pé, uma das enfermeiras, estava assustada.
Bana baktırmak istiyor.
Ela quer que eu seja examinado.
Bana baktın.
Tens-me protegido.
Bana baktığında ne görüyorsun?
O que vê quando me olha?
Yemekhanede bana baktığını gördüm.
EU VI-TE A OLHAR PARA MIM...
Bana baktı sanki ona...
Ele olhou para mim, como se eu...
Bana baktı.
Cuidou de mim.
Bana baktığını gördüm.
Eu vi que estavas à minha procura.
Ayrıldıktan sonra dışarı çıktım ve bir adamın bana baktığını gördüm.
Quando nos separámos, saí à rua e vi um tipo a observar-me.
Bütün gece bana nasıl baktığınızı gördüm.
Bem vi como olhou para mim, esta noite. - Andamos às compras?
Richard bana baktı ve ne demek istediğimi hemen anladı.
Então o Richard olha para mim e vê o que eu vejo...
Ama ona sorduğumda bana neden bahsettiğim hakkında hiç bir fikri yokmuş gibi baktı.
Mas quando lhe perguntei, olhou para mim como se não soubesse do que eu estava a falar.
Pekâlâ, bana burada tam olarak neye baktığımı söyle.
Muito bem. Descreve-me exactamente o que estou aqui a ver.
Bazen ben bakmazken bana baktığını biliyorum.
Eu vejo a maneira como tu me olhas, quando achas que não estou a ver.
Bana doğru döndü ve baktı.
Ele virou-se, olhou para mim.
Bakamıyorum. Baktırmayın bana.
Não posso ver...
Bana vurduktan sonra asfalta baktım.
Vi bem o asfalto depois dele me ter acertado.
Şubedeki herkes sizin bana ve Duke'a baktığınızı biliyor.
Todos no departamento sabem que me está a investigar a mim e ao Duke.
İnan bana, baktım.
Acredita, eu procurei. Falo a sério.
Buna baktırmakla iyi ediyorsun ama bana pek şüpheli görünmedi.
Fez bem em analisar isto, mas não me parece suspeito.
Bana sanki bir canavarmışım gibi dönüp baktığın o an kendimi zavallı hissettim.
A forma como olhaste para mim... Como se fosse um monstro. Senti-me tão insignificante.
Michael bana, senin dosyana baktıklarını söylediler.
Michael. Eles disseram que iam analisar o teu arquivo.
Barmene baktım, Casey, ve, "Bana arka çık" dermiş gibi.
Então, eu olho para o barman, Casey, e estou, tipo, "ajuda aqui."
Uyanacağım. Ve senin yanında olup, sana baktığımda bana inandığını görmek istiyorum.
E só preciso de poder virar-me para ti e saber que acreditas em mim.
Bana okadar iyi baktın ki, bak nasıl iyi hissediyorum..
Mãe, devias pensar nisto da seguinte forma :
Bana şöyle baktı. Kağıda bir göz attı ve fazla iddialı olduğumu, üzerimde bir yük olduğunu ve eğlenmeyi bildiğimi söyledi.
Apenas olhou a folha e me disse que eu era muito ambiciosa, que tinha um chip no ombro e sabia me divertir.
Düğünde bana nasıl baktığını gördüm ve şu anda nasıl baktığını da biliyorum.
Vi a forma como olhaste para mim no casamento, e vejo a forma como estás a olhar para mim agora.
Ama sen bana her baktığında şu anda baktığın gibi Sylar'ı göreceksin.
como estás a olhar neste momento, verás o Sylar.
Bluzumu çıkarmaya hazırlanıyordum ve bir baktım sen Vanessa'ya bana daha önce hiç bakmadığın gibi bakıyordun.
Sentei-me para tirar a minha camisola. Olho de novo, e estavas a olhar para a Vanessa como nunca olhaste para mim.
Dr. Wilder kürsüdeyken, jüri bana canavarmışım gibi baktı.
Quando o Dr. Wilder depôs, o júri olhou para mim como se eu fosse um monstro.
Bana her zaman çok iyi baktın Kelly.
Por acaso já tinha pensado ligar-te, e ao Liam.
Bana biraz farklı baktı. Sanki saatli bir bombaymışım gibi.
Olhava para mim de outro modo, como se eu fosse uma bomba relógio.
Elime baktı ve elimi tuttu. Sonra da alyansıma bakıp, bana gülümsedi.
E ele olha para a minha mão, pega na minha mão, olha para a minha aliança e sorri para mim.
İlk yaptırdığımda fark ettiğinden eminim. Çünkü bana şöyle bir baktın, sonra gözünü çevirdin, sonra da "Hey, bir şeyler farklı" dercesine yine baktın.
E quase tenho a certeza que já tinhas reparado mal o fiz... porque pela maneira como olhaste para mim e depois olhaste para o lado...
Çoktan merkeze doğru çekilmeye başlamıştım, sonra hastaneye yattım ve adamın biri geldi onu tam olarak göremiyordum göğsümde şu küçük bantlardan vardı her tarafımda kablolar vardı, makinelere bağlıydı, kalp monitörleri, serumlar falan yani, bilirsin hiç ihtiyaç duymadığım zımbırtılar sonra bana baktı ;
Quando acordei, já estava na ambulância a caminho do Rammstein. No hospital, estava deitado, chegou um gajo, não conseguia ver bem, e deixou esta... Deixou uma fita no meu peito.
Bana borcu olan bir tamirci var ona baktırırım.
Conheço um mecânico que me deve um favor, vou pedir-lhe para dar uma olhadela.
Tanıştığımızdan beri bana böyle baktın mı?
Você já realmente olhou para mim desde que nos conhecemos?
O nedenle bana ninem baktı.
Então, eu fui criada pela minha avó.
Bana mı baktı?
Ela olhou para mim?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]