Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → португальский / [ G ] / Güzel kız

Güzel kız перевод на португальский

4,779 параллельный перевод
Ona birini ayarlamakla genelde pek uğraşmam çünkü güzel kızımın işi başından aşkın. Ama o kadar sevimlisin dayanamıyor insan.
Normalmente, não dou força para que ela saia, porque ela é uma rapariga muito simpática e ocupada, mas, caramba, tu és bonito que te fartas.
Hem Amerikan hem Fransız tarzı öpüşebilen göreceli güzel kızlardan bahsediyoruz.
Estamos a falar de raparigas relativamente boas que não beijam com e sem língua ao mesmo tempo.
Bu paketi... Lisa adındaki kıza teslim etmem söylendi. Onu tanıyacak olmamın sebebi de bardaki en güzel kız olacak olmasıydı.
Disseram-me para entregar esta encomenda a uma rapariga chamada Lisa e que a reconheceria porque ela seria a rapariga mais bonita neste bar.
Güzel kız kardeşiyle evlendim.
Casei com a sua linda irmã.
Bu yurtta bir sürü güzel kız var!
Há miúdas giras neste dormitório!
- Evet. - Güzel kız.
- Boa menina.
O güzel kızı kovdun mu?
Despediu a rapariga simpática?
Birkaç güzel kız ile dans ettim.
Eu dancei perto de algumas belas miúdas.
Kantinte dinlen ve kafana göre takıl... güzel kızların kokularını içine çek... birkaçını elde etmeye çalış... istediğin zaman, istediğin yerde öp... kimse rahatsız edemez.
Fique na cantina sem fazer nada vendo belas raparigas ande com elas beije-as a qualquer hora em qualquer lugar ninguém se preocupa.
Bana izin ver ya da güzel kız arkadaşının yeri kan gölüne dönecek.
Deixa-me ir, ou a tua bela namorada vai encontrar-te num lugar sangrento.
Yani genelde canavarlar güzel kızı kovalarken, bu sefer güzel kızın canavarları kovaladığını anladın, değil mi?
Percebeste que geralmente é o monstro que persegue a miúda gira, mas que, aqui, é a miúda gira que persegue os monstros?
Her zaman gurur duyduğum güzel kızım Mina ve uzun zamandır oğlum olarak gördüğüm Jonathan.
Para a minha linda filha, a Mina, que sempre me deixou orgulhoso, e para o Jonathan, que sempre considerei um filho.
- Güzel kız, Dillon.
- É lindo, Dillon.
Hawaii'nin en güzel kızı yanımda.
Tenho a miúda mais bonita do Hawaii, certo? Vem cá.
Sesini duymak çok güzel kızım.
É bom ouvir a tua voz, miúda.
Sonra bara gidip 18 dolara cosmopolitan alacaksın. Sonra güzel bir kızı kesip yaşayacağınız mükemmel hayatı hayal edeceksin.
Vais até ao bar onde bebes um cosmopolitan por 18 dólares, depois ficas a olhar para uma miúda gira e imaginas o quão perfeita a vossa vida seria.
Bu güzel günde burada sevgili arkadaşlarımızın birlikteliğini kutlamak için toplandık.
Estamos aqi reunidos neste lindo dia para celebrar a união destes nossos queridos amigos
Bu çok güzel bir baba-kız gezintisi oldu. Bunu daha sık yapmalıyız.
Bem, foi um belo passeio de pai e filha, devíamos fazer isto mais vezes.
Hayatındaki tek güzel şeye mi kızıyorsun?
Vais estragar a única coisa boa que tens na tua vida?
Güzel bir İngiliz kızı.
Uma rosa britânica.
Bunu biliyorsun. Güzel bir kız bu sonucu değiştiremez, nişanlın olsa bile. Ve onların kraliçesi.
Porque eu serei o pai e marido mais feliz e orgulhoso que alguém já viu.
Güzel, kırmızı beş.
Boa, Red Five.
- Ve bu kız güzel mi?
- E esta rapariga é bonita?
- Kızın çok güzel de ondan.
Precisa considerar que a sua filha é muito linda.
Jimmy eve bir seri katil getirdi ve kim olduğunu bilmeden ona çakıverdi sonra kızı hapse attılar, ama onun suçlu karnından güzel bir bebek çıkıverdi
O Jimmy trouxe para casa uma serial killer e comeu-a antes de se aperceber. Prenderam-na, mas em sua barriga crescia uma adorável bebé.
Çok güzel bir kız.
Ela é linda.
Eski günlerdeki gibi güzel bir Napa kırmızı şarabı içer, patlamış mısır yeriz.
Estava a pensar em vinho tinto com pipocas de micro-ondas. - Fazemos como antigamente?
İyi bir kız diyebilirim. Muhtemelen o kadar güzel değil.
Diria que é boa rapariga, talvez não seja muito bonita.
O güzel bir kız değil, benim karım. - Süpürge de satmıyoruz.
É minha mulher e não vendemos aspiradores.
Güzel ve genç kızım seçimini... beyin için büyücüden medet uman 19 yaşındaki bir gençle haber programlarından ucu ucuna kaçmış aşağılık bir araba satıcısına kadar düşürmüş durumda.
A minha linda filha deitou fora todas suas escolhas Para um rapaz de 19 anos que precisa de pedir um cérebro a um génio. e um vendedor de carros desprezível que mal se aguenta numa linha de encontros.
Öyle güzel bir kızın özgüven sorunu olmaz diye düşünüyor insan, ama sanırım o özelliğini benden aldı.
Quem pensaria que uma rapariga tão bonita teria problemas de confiança, mas talvez tenha saído a mim nisso.
Güzel bir kız iki günde bir bende kaldığına göre evi biraz düzelteyim dedim.
Agora que uma linda miúda está comigo, achei que era a hora de melhorar o lugar.
Güzel bir genç kız.
Uma miúda linda e jovem.
Bunu güzel yoldan halledebiliriz, ya da öteki yoldan halledebiliriz. Ama iki türlü de sen insanlık şalterini açmadan durmayacağız.
Podemos fazê-lo de forma simpática ou de outra forma, mas de quaisquer das formas, não iremos parar até recuperares a tua humanidade.
Seversin tabii. Sorumsuz ve fevri olsa da ve kız kardeşin biraz bile güzel olsa onunla yatmaya- -
Claro que ama, mesmo sendo ele irresponsável e impulsivo... e se as suas irmãs forem bonitas, ele vai tentar...
Kız kıza bir gün geçirmenin en güzel yanı da ne biliyor musun?
E sabes qual é a melhor parte do dia das meninas?
Dinleyin, Bakan'ın bugün keyfi yerinde Çiftlik evine birkaç güzel üniversiteli kız gönderin.
Ouça, o ministro está de bom humor hoje envie algumas meninas da faculdade até à sua casa na fazenda.
Sevgili Vatikan'ımızın tarihçisi olarak üzülerek söylüyorum ki bahsedilen elbiseler ne yazık ki amacımızın çok dışında güzel bakirelerin üstünde kalmadı.
"E como cronista do nosso amado Vaticano," "é meu triste dever informar" "que os ditos hábitos não permaneceram nas donzelas"
Güzel Rus kızı.
Uma linda rapariga Russa.
Güzel, çünkü Andy'e yeni bir seks çağrısı mesajı atacağım. Belki bu sefer dışarı çıkıp seks kahvaltısı yaparız.
Porque vou mandar uma mensagem ao Andy para um novo encontro, e talvez desta vez possamos sair para um "pequeno-almoço casual".
Max, kız fazla güzel.
Oh, Max, ela é muito bonita.
Çok güzel bir kızın oldu.
Tem uma bela menina.
Çok güzel bir kız Harriet.
É linda, Harriet.
800 yaşındayım. Melez kızınız da güzel kokuyor ama ben yalnızca Jason'dan beslenirim.
Tenho 800 anos e a sua filha fada realmente cheira bem, mas só me alimento do Jason.
- Ve işte benim güzel doğum günü kızım.
- A minha linda aniversariante.
Dr. Murray'e teşekkür etmekle başlamak istiyorum. Sadece bu akşamki güzel sözleri değil aynı zamanda kızıyla evlenmeme izin vermesiyle son bulan hayat boyunca süren merhameti için de!
Queria começar por agradecer ao Dr. Murray, não só pelas suas palavras simpáticas esta noite mas... por toda uma vida de gentilezas, que culminou em permitir que case com a sua filha!
Kız çok güzel göründüğü için kimse onun katil olduğunu düşünmez.
E como ela parece tão inocente, ninguém suspeitaria de ser a assassina.
Sevdiğim bir eş ve güzel bir kız çocuğu.
Uma esposa amorosa, e uma linda filha.
Efendim, kızınız akıllı, çok güzel kendi fikirleri var...
A sua filha é inteligente, linda. - Tem opinião própria...
Eminim ki o kızın yerinde güzel, sarı saçlı, mükemmel dişleri ve büyük memeleri olan bir üniversite öğrencisi olsaydı para anında hazır olurdu.
Porque aposto que se fosse uma rapariga de escola, com cabelos loiros, dentes perfeitos, e mamas grandes, o dinheiro já estava a chover de todos os lados.
Senin gibi güzel bir kızın? Neredesiniz siz kızlar?
Lembro-me de quando tinha a tua idade, não ir a lado nenhum sem a minha amiga Nati.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]