Onu duydun перевод на португальский
704 параллельный перевод
Onu duydun. Gazeteci.
Ouviram o que ele disse, é jornalista.
Ama onu duydun.
Mas ouviu-a.
- Onu duydun, getir.
- Ouviste-o pedir.
Onu duydun şair efendi.
O senhor ouviu-o.
Onu duydun,... geri dönsen iyi olur.
Você ouviu, vá para casa fazer o seu tricô.
Onu duydun.
Ouviste o que ele disse.
Onu duydun, Kathy.
Ouviu o que ele disse, Kathy.
- Onu duydun.
- Ouviste o que te disse.
Onu duydun... Sığırlarını, karısını ve üç çocuğuyla yaşadıklarını dinledin.
Você ouviu-o ali... você ouviu-o dizer que perdeu metade do gado... e a esposa e ficou sózinho com 3 filhos.
Onu duydun.
Você ouviu-o.
Onu duydun.
Ouviram-na.
- Onu duydun, biz Wakefield için geldik.
- Tu ouviste. Queremos o Wakefield.
Onu duydun.
Tu ouviste-o.
- Onu duydun, baba!
Não ouviu o que ele disse, pai. Dê-lhe uma arma!
Onu duydun mu?
- Ouviu falar dele?
Öyleyse, demek istiyorsun ki, onu duydun?
Oh, você quer dizer, então, que a viu?
Onu duydun.
Não ouviste?
Onu duydun. Hediye etsen bile almıyor.
Tu ouviste o Henry J. Nem dado, ele o queria.
- Onu duydun mu?
- Ouviste - o?
Onu duydun.
Já ouviste.
Onu duydun.
Ouviu-o, pá.
Onu duydun.
Ouviram-no.
Onu duydun, beni yalnız bırakmayacaktı.
Ela não queria sair, tu viste.
- Onu duydun Vince, anlaşma bitti.
- Ouviste-o, Vince, o acordo está anulado.
Onu duydun,
Você ouviu Becket!
Onu duydun, Donovan.
Ouviste isso, Donovan.
Onu duydun mu?
Ouve?
Onu duydun mu?
Já ouviu falar dele?
- Onu duydun mu?
- Já ouviu falar dele?
Onu duydun.
Ouviste-o.
Onu duydun.
- Você ouviu.
Ama onu duydun, tek umursadιğι o adamlarι ele geçirmek.
Mas tu ouviste-o, só se preocupa em apanhar aqueles homens.
Onu duydun.
Voce ouviu ; saia!
- Onu duydun mu?
- Ouviu?
Onu bu şeyle beslemeye son vereceksin, duydun mu beni?
Deixa da a obrigar a beber! Ouves?
- Onu hiç duydun mu?
- Já ouviu falar dele?
Evet, sanırım onu yemeğe davet edeceğim. Bunu kabul etse iyi eder, duydun mu? Evet efendim.
Vou convidá-lo e acho bom ele aceitar, ouviu?
Onu sen de duydun.
Você ouviu.
- Şerifin söylediklerini duydun. - Seni sersem, onu sen öldürdün.
Ouviu o que lhe disse, filho?
Onu duydun mu?
Conhece?
- Bayanı duydun. Onu memnun et.
- Faz esse favor à senhora!
Duydun onu.
Ouviu o que ele disse.
Duydun onu.
Tu ouviste.
Duydun onu.
Ouviste-o.
Bunu sen Ruby'den duydun, bense onu Sam'den duymuştum.
Acaba de o ouvir pela Ruby. Eu ouvi-o do Sam.
Hey Quarrel, eğer ejderha görürsen onu yakala ve yüzüne üfle, duydun mu?
Ei, Quarrel, se vir um dragão, chegue-se e respire em cima dele, OK?
Bugün onu duydun.
Ouviu o que ele disse.
Onu hiç duydun mu?
Ouviu falar?
Onu duydun.
Embora!
Onu, orada olduklarını söylerken duydun. Sana kalmış.
Ouviu a minha cunhada dizer alguma coisa sobre'eles estarem aqui'.
Nereden duydun onu?
Onde ouviste isso?
onu duydunuz 54
onu duydun mu 34
duydun mu bunu 28
duydun mu 1424
duydunuz mu 459
duydun mu beni 209
duydun 82
duydunuz 53
duydunuz mu beni 21
duydun beni 20
onu duydun mu 34
duydun mu bunu 28
duydun mu 1424
duydunuz mu 459
duydun mu beni 209
duydun 82
duydunuz 53
duydunuz mu beni 21
duydun beni 20
duydun işte 23
onu duydum 61
onu da 41
onu demek istemedim 83
onu durdur 23
onu da getir 24
onu da bilmiyorum 20
onu dinle 40
onu duyuyorum 23
onu durdurun 30
onu duydum 61
onu da 41
onu demek istemedim 83
onu durdur 23
onu da getir 24
onu da bilmiyorum 20
onu dinle 40
onu duyuyorum 23
onu durdurun 30