Bunu da biliyorum Çeviri İngilizce
455 parallel translation
- Bunu da biliyorum.
- I know it.
Evet, bunu da biliyorum.
Yes, I know that, too.
Bunu da biliyorum.
I know that too.
Evet, bunu da biliyorum.
Hey, Pop, do you wanna try one? POP : No, I don't wanna try one.
Bunu da biliyorum.
I know that, too.
Hepsini ve daha fazlasını biliyorum ama aşk... aşk herşeydir bunu da biliyorum.
I know all that and more, but love... is everything, as I myself know.
- Bunu da biliyorum.
- I know that too.
Siz devrimcisiniz. Bunu da biliyorum.
You are revolutionaries, I know music.
- Bunu da biliyorum.
- I know that, too.
Bunu da biliyorum!
I know that too
Sözünü tutmamış bir dönek falan olacağım, bunu da biliyorum.
I know it means that I'm not being a trooper, and things like that.
Adamlar profesyonel, bunu da biliyorum.
I know these men are professionals.
- Bunu da biliyorum.
- l know that, too.
Evet, biliyorum. Ama bunu hak etmişti. Keşke silahım da yanımda olsaydı.
It was coming to him. I wish ld had my gun.
Kollarıma bir kadını alacak kadar da kabiliyetliyim, biliyorum. Ve bu akşam bunu yapacağım.
Besides, I know enough to take a woman in my arms, and tonight, I will.
Evet biliyorum, bunu da hak ettim.
I know they do, and I have well deserved it.
Evet, biliyorum ve bunu daha da büyütmeyelim.
Yes, I know, so let's not complicate it any more.
Bunu da iyi biliyorum.
I know about that, too.
Bunu niye yaptığını da biliyorum.
I know why you're doing this, too.
Bunu yapabileceğini biliyorum, yapacaksın da. O yüzden konuşmayı bırakalım artık.
You can do it and you're gonna do it, so let's stop talking about it.
Morok'ların ışın silahı olduğunu biliyorum ve bizim silahsız olduğumuzu da ama bizim tek şansımız saldırmak bunu bırakmak daha büyük bir risk.
I know the Moroks have ray guns and we're unarmed but our only chance is to strike! Well, the longer we leave it the greater the risk.
Bunu yapanı da biliyorum.
It so happens, I know who did.
Biliyorum, ancak bilimsel bir görevim var ve bunu araştırmak da görevim.
At the same time, I have scientific duties I must perform, and investigating the Murasaki Effect is one of them.
Dinle, seni ihtiyar pislik, senin yalancının teki olduğunu biliyorum, öylesin de zaten, ama kimse sana bakıp da bunu söyleyemez.
Listen, you dirty old man, I know you're a lying thief and so do you, but who'd know it to look at you?
Biliyorum öyle ya da böyle yapacaksın ama yalvarırım yapma bunu.
Don't do it.
Bunu biliyorsun, o da biliyor, ben de biliyorum.
You know it, he knows it. I know it.
Sen Nuh Tufanı'ndan da sağ çıkardın. Şimdi bunu biliyorum.
You'd survive the Great Flood, I know that now.
Biliyorum, bunu da atlatacaksınız...
You'II make it, I know...
O, doğuştan bir aptal. Bunu kimden aldığını da biliyorum. Kalıtsal bir gerçeklik bu.
He's a born fool and I know where he gets it from.
Evet bunu biliyorum. Ve anlıyorum da. Bu çok tatsız ama o..
I know that, and I understand that, and this is very unfair, but he...
İşte bunu biliyorum. Önemli olan da bu.
I know that now, and that's the most important thing.
Ve bunu büyük ölçüde sana borçlu olduğumuzu da biliyorum.
I also know that to a great e xtent we owe it to you.
Bunu da atlatacaksın biliyorum.
I know you can overcome this.
Ben bir cinayet dedektifiyim. Mr. Monk, bunun yüzyılımızın suçu olmadığını ben de biliyorum Ama birileri bunu ona yapmış, ve Linda Fusco da adalet istiyor.
Mr. Monk, I know it's not the crime of the century, but someone did this to her, and Linda Fusco deserves justice too.
Bunu biliyorum, ama hayatını burada da sürdürebilirsin.
I know, but you can make your life right here.
Çok ufak bir hikaye, fakat bunu da takip edeceğini biliyorum.
Smaller story, but I know you've been following it.
Hepinizin bana kızdığını biliyorum ve bunu neden yaptığımı bilmediğinizi de biliyorum. Ama kalkıp da pek takmayacağım rahatıma bakacağım ve yatıp uyuyacağım. Çünkü, ben haklıların uykusunda uyuyorum.
Now, I know that you're all upset at me, and you don't really understand why I'm doing this, but I will not roll over and die, and I will rest easy, because I sleep the sleep of the righteous.
Ve bunu nasıl yapacağımızı da biliyorum.
And I think I can figure a way out for us to do that.
Bunu biliyorum, ama yine de hepimizin zamana ihtiyacı olduğunu da biliyorum.
I know, but I also know that everyone needs time.
- Bunu biliyorum Las Vegas'da, büyük ve gösterişli bir odada.
- I know he's fine. He's in Las Vegas in a suit in a big room.
Üzerime çöken karanlığı ve soğuğu nasıl açıkça hissediyorsam, bunu da öyle biliyorum.
I know this as clearly as I feel the darkness and cold closing in on me.
Bunu nasıl yaptığını da biliyorum.
- I know how you do it. - No!
Bunu tehlikeye atacak bir şey yapmayacağını biliyorum. Ya da iş ilişkimize zarar verecek bir şey.
I know you'd do nothing to jeopardize that or damage our professional relationship.
Yaklaşık 5 dakika sonra bir personel değerlendirmem var. Sizin için uzun bir gün olduğunu da biliyorum. Bunu neden daha sonra konuşmuyoruz?
Listen, I've got a personnel review scheduled to start in about five minutes and I know it's been a long day for you.
Biliyorum bu aşk itirafı... aceleyle ve uygun olmayan bir yerde oldu, ama nerede olursanız olun... zor da olsa bu gece bunu size söylemek istedim.
I know this declaration of love may seem hasty and out of place... but getting anywhere near you is so difficult, that... I decided to tell you tonight.
Anne, bunu anlamanın ne kadar zor olduğunu biliyorum ama.. ... dışarıda beni sevmeyen pek çok kişi olduğuna eminim.
Ma, this may be hard for you to understand but I'm sure there are many people who do not like me.
Bunu biliyorum da, 152 Dolarımı dörde bölmek istemiyorum.
I know that. I just don't wanna split my $ 152 four ways.
Bunu biliyorum ama bu hafta kesin öğrendiğim birşey varsa o da ihtiyacın olmadığı halde silahının olması, ihtiyacın olduğunda silahının olmamasından iyidir...
I know that, but one thing this week has taught me it's better to have a gun and not need it than to need a gun and not have it.
Bunu kimlerin yaptığını da biliyorum.
I've got an idea who they are, too.
Bunu ezici bulacağını biliyorum, 007, ama evde oturup uluslararası bir olay olsun da James Bondu'u etkilemek için giyinip, koşup geleyim diye dua etmem.
I know you'll find this crushing, 007, but I don't sit at home praying for an international incident so I can run down here all dressed up to impress James Bond.
Ben bunu biliyorum... Tabii Shang Tsung da öyle.
I know this... and so does Shang Tsung.
bunu da 65
bunu da al 53
bunu daha önce de duymuştum 34
bunu daha sonra konuşuruz 37
bunu daha önce konuşmuştuk 21
bunu daha önce yaptın mı 16
bunu da nereden çıkardın 66
bunu daha önce de duydum 16
biliyorum 15888
biliyorum tatlım 44
bunu da al 53
bunu daha önce de duymuştum 34
bunu daha sonra konuşuruz 37
bunu daha önce konuşmuştuk 21
bunu daha önce yaptın mı 16
bunu da nereden çıkardın 66
bunu daha önce de duydum 16
biliyorum 15888
biliyorum tatlım 44
biliyorum ama 99
biliyorum canım 32
biliyorum hayatım 20
biliyorum baba 24
biliyorum biliyorum 28
biliyorum ki 71
biliyorum efendim 52
biliyorum anne 31
biliyorum bunu 16
biliyorum işte 83
biliyorum canım 32
biliyorum hayatım 20
biliyorum baba 24
biliyorum biliyorum 28
biliyorum ki 71
biliyorum efendim 52
biliyorum anne 31
biliyorum bunu 16
biliyorum işte 83
bunu duyduğuma sevindim 230
bunu biliyorum 710
bunu biliyor musun 150
bunu alabilirsin 17
bunu al 228
bunu yapma 481
bunu kabul edemem 111
bunu yapmana gerek yok 38
bunu bana neden yaptın 18
bunu yapabilirim 231
bunu biliyorum 710
bunu biliyor musun 150
bunu alabilirsin 17
bunu al 228
bunu yapma 481
bunu kabul edemem 111
bunu yapmana gerek yok 38
bunu bana neden yaptın 18
bunu yapabilirim 231