English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İngilizce / [ D ] / Dog

Dog Çeviri İngilizce

47,738 parallel translation
Hala Woofy Dog ile dama oynuyorum.
I still play checkers with Woofy Dog.
Brick, bu sopada sosisli pişirmeye benzemez.
Oh, Brick, this isn't Hot Dog on a Stick.
Değişik davranışlar, kimse köpeğinin pisliğini toplamazmış falan?
Lots of attitude, no one picks up their dog poop?
Biliyor musun bebekken seni neredeyse köpek barınağında bir köpekle takas etmediğime pişman olacağım.
You know, this almost makes me regret when you were a baby, and I took you to the pound to try to trade you for a dog.
Artık her ne yediysem resmen midem allak bullak olmuştu.
I don't know what it was I ate, but whatever it was, I was sick as a dog.
- Editörüm keçinin tekidir.
My editor is a dog with a bone.
Köpeğimiz Sonny ve domuzu Jojo'nun resmini madalyonunda saklardı.
She kept a picture of Sonny, our dog, and Jojo, her pet pig, in her locket.
Beth'le tanışmadan önce itin tekiydim.
Before I met Beth, I was a dog.
ava çıkmıştım ama köpeğim kaçtı.
I was... out hunting and my dog ran off.
Hiç köpek görmedim, ama belki arkadaşım görmüştür.
Oh, uh... No. I haven't seen a dog, but maybe my friend has.
Aslında, köpeğimin sesini duydum sanki.
Actually, I think I just heard my dog.
# Gördüğümde köpeğiyle oynayan adamı parkta #
♪ When I see a man chilling with his dog in the park ♪
# Köpeğine baktım ne göreyim Tanrım, hasta bir ren geyiği #
♪ Looked at his dog oh, my God, an ill reindeer ♪
BELGRAD, SIRBİSTAN 12 yaşındayken arka bahçedeki ağaçlar arasında sahipsiz bir köpek bulmuştum.
When I was 12 years old, I found a stray dog in the woods behind my house.
Adını ünlü matematikçi gibi, Arşimet koydum,... ve dedem ona iyi bakacaksam onu sahiplenmemi söylemişti.
I named the dog Archimedes, after the famous mathematician, and my grandfather said I could keep him if I did all the work.
Yani, bir köpeğe bakmakta ne vardı ki?
I mean, how much work could one dog be?
Ama hemencecik anladım ki, bu köpek resmen bir firar ustasıydı.
But I quickly realized that this dog was a born escape artist.
Arşimet kaçmasın diye her yolu denedik, ama köpek çitlerden atladı, kulübesini kemirdi duvarın altından tünel bile kazdı.
We tried everything to contain Archimedes, but that dog jumped fences, chewed through cages, even tunneled under walls.
Arşimet bir daha kaçmadı, ben de bunu onun canını acıtmadan başarmış oldum, çünkü köpeği seviyordum.
Archimedes never escaped again, and I did it without hurting him, because I loved that dog.
Dog?
Okay. Dog?
Eleman yoldan çıktı bile.
The Dog is off his leash.
Jerry sendeydi, Kamekona sendeydi, Mamo sendeydi, Dog sendeydi bana sandviç kaldığı için şanslıyım.
You-You had Jerry, you had Kamekona, you had Mamo, you had Dog, hell,
Sen Tang'ın köpeğisin.
You're Tang's running dog.
Köpeği havladığında tedbirli olurum.
When his dog barks, i'll be cautious.
Bu adama kuduz köpek gibi
There's a mad dog on a rampage
Sizin için köpek gibi çalışıyordu.
He's been working like a dog for you.
Seni çok uzun zamandır oynarken görmemiştim.
I haven't seen you play in a dog's age.
Yaşlı kurda bir tavsiyen olacak mı?
Any tips for an old dog?
Boğucu bir köpek mırıltısı gibi.
Humming a song like a choking dog.
Köpek şakası mı yani?
You're making dog jokes?
O olaydan sonra, köpek edinme bahanesiyle başkalarını yakalamak için şifreli gönderiler yaparak kiralık suçluları listelemenin iyi bir fikir olacağını düşündüm. - Mantıklı.
After that case, I thought it would be a good idea to put up some coded posts listing criminals for hire, see if we could catch anyone else, all under the disguise of dog adoptions.
Köpeğini gezdirmeye çıkarmış bir komşu Amanda'yı gece yarısı gibi görmüş.
Look, a neighbor walking his dog saw Amanda around midnight.
Komşularını rahatsız etme konusunda geçmişin var. Birinin verandasına köpek boku dökmek de buna dahil.
You had a history of harassing your neighbors, including dumping a bucket of dog waste on someone's front porch.
Çünkü ayrıca köpeğimi yürütüyor, alışverişimi yapıyor ve saçımı kesiyor.
Oh, good, because she also walks my dog, buys my groceries and cuts my hair.
Köpeğime kendi ağzımdan yediriyorum ve onun değil benim hoşuma gittiği için.
I let my dog eat food out of my mouth, not because she likes it but because I do.
Sen kötü bir köpek sahibisin, kötü bir köpek sahibi!
You're a bad dog owner. Bad dog owner!
Dinleyin, köpeğim yavruladı ve düşündüm de her yanınız dışkı olduğuna göre ve sizi çok az tanıdığım için size bu narin, kar-beyazı yavru köpeği veriyorum.
Hey, listen, my dog just had puppies, and I thought, since you're covered with feces and I barely know you, I'd give you a delicate, snow-white, newborn puppy.
Babam beni sıcak kakaoyla uyandırıyor, köpeğim Frank Rudolph gibi giyinmiş, pencereden dışarı bakıyorum, karı izliyorum, Darlene Love'ın tatlı sesi eşliğinde Noel ağacı etrafında dans ediyorum
My dad waking me up with hot cocoa, my dog Frank dressed up as Rudolph, looking out the window, watching for snow, dancing around the Christmas tree to the sweet sounds of Darlene Love's
Ben bir köpek değilim.
I'm not a dog.
Gördük herhalde sinsi herif.
I got eyes, you sly dog.
Yakın köpeği!
Burn the dog!
Aman Tanrım, şuna bak üç bacaklı bir köpek.
Oh, my God, look, a three-legged dog.
Dog Nam Doo
That person Nam Doo
Çalıştığım golf kulübündeki yardımcılardan birinin Hindsdale'de bildiği bir köpek yarışı var.
A caddy at the country club where I work knows this dog track in Hindsdale.
Raj, herkes köpek sahibi olamaz.
Raj, not everybody could be a dog owner.
Duydun mu Stuart? Benim köpeğimle vaftiz çocuğum var, senin hiçbir şeyin yok!
I've got a dog and a godchild, you have nothing!
Kayıp Şahıslar'da biraz zaman geçireceğim, Ama aranmayacaklarına eminiz Bir sosisli tarifi ile eşleşen herkes için.
I'll spend some time over in Missing Persons, but I'm pretty sure they won't be looking for anyone who matches the description of a hot dog.
Köpeğim nerede onu bile bilmiyorum.
I don't even know where my dog is.
Japon robot köpeği istiyordum ya.
Aw, I wanted that Japanese robot dog.
Walter, kano şekilli sosisli, çocuklar için kurşundan ağır bir şapka yaptı...
Well, when issues arise, first time it's a concern, second time it's a problem, third time it's a pattern. Walter created a canoe-shaped hot dog, a heavy lead hat for children...
- O benim köpeğim.
- That's my dog.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]