Hemen şimdi Çeviri İngilizce
6,107 parallel translation
Onu besleyeceğiz ve hemen şimdi her şeyin yolunda olduğu kutlamasını yapmalıyız.
We're keeping it, and I think we should start celebrating right meow.
Hemen şimdi.
Right now.
Hemen şimdi, lanet olası!
Right now, damn it!
Hemen şimdi, Konsey'i acil bir toplantı için çağırabilirim.
Ha. I could call an emergency meeting of the Council right now.
Hemen şimdi!
Right now!
Hemen şimdi ofisten çıkmanı istiyoruz.
We need you to get out of the offices right now.
- Hemen şimdi bir yer bulmalıyız.
- We need a place right now.
Dışarı çıkın, hemen şimdi.
Outside now.
Onu hemen şimdi arayacağım.
I'm-I'm gonna... I'll call her right now.
Aaron Pittman'ı hemen şimdi bulmalıyım.
I need to find Pittman now.
lanet olsun, sana hemen şimdi onu iyileştirmeni emrediyorum gidiyorum, senin istediğin gibi
Damn it, I am ordering you to hear her now! I'm leaving, like you wanted.
Zevk almak için Yangpyeong'a gitmek istersen hemen şimdi yola çıkabiliriz.
But if you want to enjoy yourself, we can get on the road right now to Yangpyung.
Öyleyse hemen şimdi Yang Pyung'a gidiyoruz.
If that's how you're going to play it, then we're going to Yangpyung right now.
İşin açıkçası, kiranın tamamını hemen şimdi verebilirdim.
I could give the whole month's rent right here. Well, that'd be... good.
- Hayır, hemen şimdi.
No, do it now.
Denise, hemen şimdi harekete geçecek bir yol bulsaydım ama riskli olsaydı...
Denise, if I was to find a way to act now, - soon, if it was precarious...
Hemen şimdi için değil, başka bir zaman için.
It's not for now, it's for another time.
Eğer Olivia için olmasaydı, seni hemen şimdi öldürürdüm.
If it wasn't for Olivia, I would kill you right now.
Hemen şimdi mi?
Right now?
Hemen şimdi sürüyü bana devredeceksin yoksa senin sigorta paranı geyikler alır. - Anladın mı?
Sign the herd over to me right now, or they'll be collecting the insurance on you cabish?
Hemen şimdi benimle gelmelisin.
You must come with me now.
Hemen şimdi.
Okay?
Hayatına değer veriyorsan o bilgisayarı hemen şimdi kapatırsın!
If you value your life, you will turn off that computer right now!
Evet, hemen şimdi oraya gidiyorum.
Yes, that's where I'm going right now, thank you.
Hemen şimdi, evine gidip, kızını görmen lazım.
Right now, you need to get home to your daughter.
Onları geri çek.Hemen şimdi.
Pull them back. Do it now.
Peralta'yı hemen şimdi kovun.
fire peralta immediately.
Hemen şimdi işi pişireceksiniz değil mi?
You've really gone and done it now, haven't you?
Bütün elektronik eşyalar çoraba gidiyor, hemen şimdi.
All electronic items are going in the stocking... now.
- Hemen şimdi mi?
Right now?
Hemen şimdi özür dileyeceğim.
I'm going to apologize right away from now on.
- Hemen şimdi biraz satın almak istiyorum.
I wanna buy some, now.
Hemen şimdi uyansan iyi olur çünkü bu gerçekten oluyor.
You better wake up right now'cause this is really happening.
- Hayır, hemen şimdi solunum cihazına bağlanacak.
- No, she goes on a ventilator now.
Burada, hemen şimdi karar vermeliyiz :
Right here, right now... we must choose :
Hemen şimdi ilerlememiz lazım.
we've got to move this out, now.
Harrison. Hemen şimdi Helkatınıza dönün! Günün geri kalanında seni dışarıda görmeyeceğim.
Well Harrison you go get that Hellcat right now, I don't want to see you out of that driver seat'til daybreak.
Bunu da beceremezsem Angela'yı hemen şimdi arayıp kendim söylerim.
If this doesn't work, I will call Angela right now and tell her myself.
Hemen şimdi bildiriyorum.
I'm gonna bring it up right now.
Şimdi, hemen geri dönün...
Now, get back to your...
- Evet. Aslinda hemen simdi kiskanclik okulunu arayacagim.
In fact, I'm gonna call the jelly school right now.
O bıçağı yere bırak hemen, şimdi!
You put that knife down right this minute!
Şimdi ikiniz de özür dileyin hemen!
Now, both of you apologize right now!
Hemen, şimdi.
Stop looking right now.
Unutmuşum, şimdi hemen -
Oh, I forgot. I'll do it now -
Şimdi hemen Hiccup'ı geri kus!
NOW YOU BARF OUT HICCUP RIGHT NOW!
Şimdi, kapsamlı bir değerlendirme yaptık, ve korkarım ki hemen boşaltmamız gerekecek.
Now, I've made a thorough assessment, and I'm afraid you'll have to vacate immediately.
Şimdi bulaşıkları bırak da hemen hazırlan.
Leave the dishes and hurry.
Hemen şimdi yapacağım.
I'm about to give it to you right now.
İnan bana, Nadia, Şimdi hemen gideceğim.
Believe me, Nadia, I will leave right now.
Hemen, şimdi.
Right here. Right now.
hemen şimdi mi 34
şimdi 13440
simdi 145
şimdi ne yapıyorsun 94
şimdi anladım 177
şimdi mi 706
şimdilik 467
şimdi değil 438
şimdi oldu 108
şimdi ne istiyorsun 34
şimdi 13440
simdi 145
şimdi ne yapıyorsun 94
şimdi anladım 177
şimdi mi 706
şimdilik 467
şimdi değil 438
şimdi oldu 108
şimdi ne istiyorsun 34
şimdiden 33
şimdi gidiyorum 125
şimdi neredesin 37
şimdi ne yapıyor 40
şimdi dinlen 19
şimdi nereye gidiyorsun 60
şimdi nereye gideceksin 21
şimdi de bu 52
şimdi ne yapayım 18
şimdi ne oluyor 28
şimdi gidiyorum 125
şimdi neredesin 37
şimdi ne yapıyor 40
şimdi dinlen 19
şimdi nereye gidiyorsun 60
şimdi nereye gideceksin 21
şimdi de bu 52
şimdi ne yapayım 18
şimdi ne oluyor 28
şimdi anlıyorum 178
şimdi gitmeliyim 115
şimdi ise 87
şimdi ne olacak 465
şimdi olmaz 798
şimdiyse 77
şimdi git 292
şimdi hatırladım 246
şimdi buradayım 29
şimdi nerede 159
şimdi gitmeliyim 115
şimdi ise 87
şimdi ne olacak 465
şimdi olmaz 798
şimdiyse 77
şimdi git 292
şimdi hatırladım 246
şimdi buradayım 29
şimdi nerede 159