English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İngilizce / [ N ] / Ne diyecektim

Ne diyecektim Çeviri İngilizce

242 parallel translation
Şimdi, ben ne diyecektim ya?
What was I going to say?
Ne diyecektim ona?
Oh, what was I supposed to say?
Güney sahillerinden nefret ediyorum. Ne diyecektim?
I was on holiday, I can't bear the Côte d'Azur... where was I?
Evet, ne diyecektim?
Yes, let's see.
Ben ne diyecektim?
What was I going to say?
Franz arkamdan ip çekecekti bunun gibi ve biliyor musunuz, ne diyecektim?
Franz would pull a string in my back, and what do you think I'd say?
Ne diyecektim? 3 kere ne diyecektim
Call you what?
Evet şimdi ne diyecektim?
And now what I do?
- Ne diyecektim?
What am I gonna suppose to say?
Ama askerlere ne diyecektim?
but, what I suppose to say the soldiers?
Bir de uzun sakal konusu var. Ne diyecektim?
But, about the long beards, what was I going to say?
- Ne diyecektim?
- What am I gonna say?
Bütün gün cesetlerle uğraştım. Hem not yazsam ne diyecektim Dan?
I was busy pushing bodies around, as you well know, and what would a note say, Dan?
- Tam olarak ne diyecektim?
What was I supposed to say again?
Seni arayıp ne diyecektim?
Call you! What could I tell you?
"Şişman, şımarık" tan sonra ne diyecektim?
Fat smug... Oh, I forgot the next bit now.
Yani, ne diyecektim ki?
I mean, what was I gonna say?
Ne diyecektim?
What does that say?
Ne diyecektim?
What was I going to say?
Ne diyecektim?
Whuzzat say?
- Ne diyecektim?
- What'd I say?
Ne diyecektim?
What am I supposed to say?
Ne diyecektim?
What am I going to say?
- Evet ama eğer fiziki tehlike altında olduğunu düşündüysen neden polise haber vermedin? - Arayıp ne diyecektim?
- Yes but if you thought that she was in physical danger why didn't you call the police?
Ne diyecektim ben?
What do I think?
| - Ne diyecektim?
- What's the word?
Ne diyecektim?
What? Say what?
Lisa'ya ne diyecektim?
What was I gonna tell Lisa? She'd bloody murder me.
Ne diyecektim bilmiyorum.
I don't know what I was gonna say.
- Ne diyecektim, Harriet?
- What was I going to say, Harriet?
- Ne diyecektim, hayır mı?
- What was I supposed to do, say no?
Arayıp ne diyecektim?
And I'd call and say what?
- Çok acımasız be. Ne diyecektim? " Evet, tabii.
That's rough.
- Ne diyecektim? - Bir şeyler uyduracaktın!
What am I gonna say?
Bu "koca popolu" karşılığının nereden çıktığını açıklıyor. Ne diyecektim bak!
That explains the scathing "fat ass" retort.
- Peki onlara ne diyecektim?
- And tell them what?
Oyun gecesi yapmak eğlenceli olur diye düşünmüş. Ne diyecektim?
What, she thought it'd be fun to have game night.
- Ne diyecektim? " Merhaba.Nasılsın?
And say what? " Hey, how's it going?
Ne diyecektim?
And tell you what?
Ne? Hayır, güzel konuşuyorsun diyecektim.
I Was just gonna say you got a pretty good Way of talking.
Yani, burada ne yapıyorsun diyecektim?
I mean to say, what are you doing here?
Ben de onu diyecektim çünkü ne kadar süreceğini bilmiyorum.
Well, that's what I suggest because I don't know how long it's gonna be.
Ama aslında sayın bayanlar ve kurtçuklar diyecektim ki şu veba gerçekten kıyak birşey ne dersiniz?
Good, checkers and horses, I want to say that... this plague is something serious : truth?
Ben ne diyecektim?
Now what do I say?
Seni ne görmek, ne de senden haber almak istiyorum diyecektim.
I simply wish to say that I never want to see or hear from you again.
Ne yapacaktım, hayır mı diyecektim?
What was I supposed to do, say no?
Tam "hayır, ne yazık ki" diyecektim.
I was about to say "Oh, no, alas."
Merhaba Gerry. Ne var ne yok diyecektim ama sanırım sen söyleyeceksin.
I'd ask what's new, but I'm afraid you'd tell me.
Ne diyorlarsa yap diyecektim ama fikrimi değiştirdim.
I was gonna say to do what they tell you but now I changed my mind.
Ne diyecektim?
What was I gonna say?
Seninki ne? " diyecektim, o kadar.
What's yours? " That's all.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]