Ne diyecektin Çeviri İngilizce
301 parallel translation
Ne diyecektin?
What were you gonna say?
Hayır, devam et, ne diyecektin?
No, go on, what were you going to say?
Sen ne diyecektin?
What were you going to say?
- Ne diyecektin?
- How did I tell you?
- Ne diyecektin delikanlı?
- What have you got in mind, young man?
Ne diyecektin George?
What were you saying, George?
Ne diyecektin?
What did you want to say?
Babanın arkadaşlarına ne diyecektin?
What do you say to daddy's friends?
- Söyle bana, kardeşime ne diyecektin?
Tell me, what will you say to my brother?
- Ne diyecektin ki?
- What were you going to say?
Ne diyecektin ki?
What did you wanna say?
- Ne diyecektin?
- What do you say?
Ne diyecektin?
- I...
Bir suçlu gibi o Gestapoların buraya girmesine izin verdin ve bana ne diyecektin?
You let those Gestapo brings me here like a criminal, in order to tell me what?
Gündüz bana ne diyecektin?
What were you going to say earlier?
Şimdi ne diyecektin?
What do you have to say now?
Ne diyecektin?
What were you going to say?
Sen ne diyecektin lan?
Fuck you. Fuck your mother.
Ne diyecektin?
No. What?
Bana ne diyecektin?
What were you going to tell me?
Sen ne diyecektin?
What's your line? What do you say?
Hollandaca ne diyecektin?
N o. In Dutch. Rita, what do you say?
- Ne diyecektin?
- What do you say, Phillip?
- Ne diyecektin Arnie?
- Arnie, what do you say?
Ne diyecektin, Barton?
- What's going on?
- Ne diyecektin?
- What were you gonna say?
Ne diyecektin?
What is it?
Ne diyecektin?
What was it?
Sen ne diyecektin?
What did you want to say?
Ne diyecektin doktor?
What's on your mind, doctor?
Bize ne diyecektin?
Now, what did you want to tell us?
Ne diyecektin bana?
What did you want to talk about?
Ne diyecektin? Sadece kafanızın aynı biçimde olduğunu fark ettim.
It's just that I noticed your heads are kind of the same shape.
Sen ne diyecektin?
Why, what were you gonna say?
Ne diyecektin?
You were gonna say?
- Üvey erkek kardeşine ne diyecektin?
Whaddya say to your stepbrother?
- Sen ne diyecektin?
- What were you going to say?
Sekreterin hatası. Julieta'ya ne diyecektin?
What would you say to Julieta?
Peki ne diyecektin?
So what did you want to tell me?
Ona ne diyecektin Ben? "Oğlum" mu?
What were you gonna call him, Ben?
Ne diyecektin?
- What is it?
Minik step dansçımız, evet "dansçı olmak istiyordum ama" dedikten sonra ne diyecektin?
Yes, our tiny tapper. What was it you were going to say... after "I wanted to be a dancer, but -"?
Ne diyecektin, söyle.
Tell us what you were gonna say.
Sen ne diyecektin?
What were you gonna say?
- Hayır, hayır ne diyecektin?
- No, what were you gonna say?
- Ne diyecektin?
- What were you going to say?
Ne diyecektin?
What were you going to say? Ow!
Ne diyecektin?
- Forget it. - No, no.
Ne diyecektin?
- No, what were you gonna say?
Ne neşeli diyecektin!
How jolly!
- Cevap verseydim ne diyecektin?
And if I had answered, what were you gonna say?
diyecektin 16
ne diyorsun sen be 30
ne diyorsun 1616
ne diyorsun sen 551
ne diye 64
ne diyeceğimi bilmiyorum 160
ne diyor 463
ne diyorsun be 24
ne diyor bu 53
ne diyorum ben 45
ne diyorsun sen be 30
ne diyorsun 1616
ne diyorsun sen 551
ne diye 64
ne diyeceğimi bilmiyorum 160
ne diyor 463
ne diyorsun be 24
ne diyor bu 53
ne diyorum ben 45
ne diyorduk 29
ne diyorsunuz siz 31
ne diyorsunuz 336
ne diyecektim 16
ne diyorum 25
ne diyeyim 78
ne diyorlar 99
ne diyeceğimi bilemiyorum 173
ne diyeceğimi bilemedim 24
ne diyorsam onu yap 46
ne diyorsunuz siz 31
ne diyorsunuz 336
ne diyecektim 16
ne diyorum 25
ne diyeyim 78
ne diyorlar 99
ne diyeceğimi bilemiyorum 173
ne diyeceğimi bilemedim 24
ne diyorsam onu yap 46