Ne kötü Çeviri İngilizce
9,625 parallel translation
will'in burda olup kutlayamaması ne kötü.
Too bad Will's not here to celebrate with you.
"Keşke Bayan Minchin Kathryn'in ne kötü biri olduğunu bilseydi."
"I wish Ms. Minchin " knew what an evil bitch Kathryn really is.
Şimdi bir işe yaramamaları ne kötü.
It's a shame they are going to waste now.
- Bunun kulağa ne kadar kötü geldiğinin farkında değilsin, değil mi?
You have no clue how bad that sounds, do you?
Ne kadar kötü olabilir ki? !
How bad could it be!
Ne yazık ki doğal bir sonuç olarak olduğundan daha kötü hissettiriyor.
The corollary alas being it still feels worse than it is.
Anla ne kadar kötü olduğunu.
And that's saying something.
Numara yapmaları ne kadar da kötü.
Too bad they're faking it.
İkiniz için de ne kadar kötü olacağını söylemişti.
What a waste it would be for both of you.
Tabii o zamanlar hiç kimse sonunun ne kadar kötü olacağını bilmiyordu.
'Course, that was before anyone knew how bad it would become.
"Ne kadar kötü olabilir ki?"
"How bad could this be?"
Ne kadar kötü olabileceğini fark etmemiştim.
I didn't realize how bad it could be.
Bak ne diyeceğim. Cebinin boş olması kötü şans getirir.
I'll tell you what an empty pocket's bad luck.
Tatlım, ne kadar kötü.
Oh, honey pie, that's a shame.
Kötü tarafı ne olabilir?
What could be wrong with it?
Durumun ne kadar kötü olduğunu anladığını sanmıyorum.
I don't think you understand how bad this is.
Kötü adamların işi bitti ama devasa alevli kaya ne olacak?
So the bad guys are down, but what about the giant flaming rock?
- Ne kadar kötü?
Hetty's at the hospital. That's all I know.
Daha kötü ne olabilir ki?
What's the worst that could happen?
Hepimizin iyi veya kötü bir şekilde kaderinin çizildiğini... ve sen ne diyorsun?
That we are all predestined to good or evil. And what do you say?
- Ne kadar kötü?
How bad?
Hadi ama, ne kadar kötü olabilir?
Baird : Come on. How bad is it?
Ne kadar kötü olacağını...
Well, how bad do you think...
Ne kadar kötü olabilir?
How bad can that be?
Kim bilir kendini ne kadar kötü hissediyorsundur.
God knows, you must feel so bad.
Çok kötü bir hastalık dediğin zaman... tam olarak ne kastetmiştin?
When you say this disease is horrible what do you mean, exactly?
- Durum ne kadar kötü?
How bad?
Peki kötü haber ne?
Great. Well, what's the bad news?
Ne kadar kötü olduğunu bilmiyorum.
I can't tell how bad it is.
Ormanın en kötü yanı, karşınıza ne çıkacağının belli olmaması. Ayı olur, şehirlilerden hoşlanmayan bir avcı olur. Ya da daha kötüsü...
The worst thing about the woods is you never know what you're gonna run into- - a bear, a hunter who doesn't take kindly to city folk, or worse...
- Micah'ın durumu şimdilik kontrol altında. Fakat ne yazık ki yaraları düşündüğümüzden daha kötü.
Micah's stable, but I'm afraid his injury is worse than we thought.
- Ne kadar kötü?
How bad is it?
Tanrım, bir şantaj dosyasını bulmanın merkezinde olduğumu gözden kaçırdığım için ne kadar kötü bir profilci olmalıyım...
God, what a horrible profiler I must be to have missed the fact that I am central to the discovery of a blackmail file that will tilt the balance of power in...
Biri iyi, diğeri kötü polisse siz ikiniz ne oluyorsunuz?
If he's the good cop, but she's the bad one, what does that make you two?
Ne dediğini duydun, bu çok kötü bir fikir.
You heard the man, this is an all around bad idea.
Başına daha kötü ne gelebilir?
What worse fate can befall her?
Bana bu dünyadaki en kötü şeyin ne olduğunu söylemek ister misin?
You want me to tell you the worst thing in this world?
Hapiste olmanın en kötü yanı ne biliyor musun?
You know that's actually the worst part about being in jail?
Ne kadar da kötü.
It's sad.
- Ne kadar kötü?
- How bad is it?
Siz iyi insanların karşısına bu şekilde çıktığım için kendimi çok kötü hissediyorum. Aşkın ne kadar berbat olabileceğini bilirsiniz.
I feel horrible that you good people have to see me like this, but you know what a jackass love can be.
Ne kadar kötü? Aşağıda üç ceset var ve ana evde de bir düzine kadar.
- There are three bodies down here... and more than a dozen upstairs in the main house.
Sadece ne olduğunu ya da ne kadar kötü olacağını bilmiyorlar.
They just don't know what is, or how bad it's going to be.
Öyle ya da böyle, Flash ile birlikte o kötü yanların ne olduğunu öğreneceksiniz.
Either way, you and the Flash are about to find out what those worst parts are.
Ne yazık ki kötü seçimler yapmaya, kötü çocuklarla takılmaya müsait bir çocuktu.
He's funny. He's just susceptible to bad things, bad choices, bad kids.
Eğer konuşursa, durum ne kadar kötü olursa olsun, söylediklerini bana anlatacağına söz vermeni istiyorum.
And if he tells you, however bad it is, I want you to promise me you'll tell me what he says.
Ne kadar kötü olursa olsun.
However bad it is.
Durum ne kadar kötü?
And how bad is it?
- Ne yazık ki çoğu kötü.
- Most bad, unfortunately.
- Ne kadar kötü?
How bad is that cut?
Ne kötü şans!
I feel completely lost.
kötü 450
kötü çocuk 26
kötüsün 16
kötüyüm 22
kötülük 29
kötü adam 34
kötü bir şey mi oldu 23
kötü hissediyorum 25
kötü bir şey mi 21
kötü haber 90
kötü çocuk 26
kötüsün 16
kötüyüm 22
kötülük 29
kötü adam 34
kötü bir şey mi oldu 23
kötü hissediyorum 25
kötü bir şey mi 21
kötü haber 90
kötü haberlerim var 53
kötü şans 106
kötü olmuş 26
kötü bir gün geçirdim 16
kötü bir rüya gördüm 21
kötü bir şey 23
kötü günde 30
kötü mü 170
kötü bir niyetim yoktu 24
kötü köpek 56
kötü şans 106
kötü olmuş 26
kötü bir gün geçirdim 16
kötü bir rüya gördüm 21
kötü bir şey 23
kötü günde 30
kötü mü 170
kötü bir niyetim yoktu 24
kötü köpek 56