Sen bir hiçsin Çeviri İngilizce
422 parallel translation
Sen bir hiçsin
" You're nothin
Sen bir hiçsin.
No, you're nobody.
Sen bir hiçsin.
You're nothing at all.
O tabancalar olmadan sen bir hiçsin, biliyor musun?
You take them heaters away from you and you're nothing, you know that?
Sen bir hiçsin ve sana sırtımı dönüp gidiyorum.
I spurn you, and I turn my back on you.
Tino olmadan sen bir hiçsin.
Without Tino you have nothing.
Sen bir hiçsin
# You're nobody at all
Sen bir hiçsin
# You're nobody at all #
Sen bir hiçsin! Artık bir şeyler yapma zamanın geldi.
It's time to be something.
Sen bir hiçsin, Labiche.
You are nothing, Labiche.
Sen hiç kimse değilsin, sen bir hiçsin, hiçbir değerin yok.
You don't mean a thing to anybody. You're a derelict!
"Sen bir hiçsin, halk herşey"
"You are nothing."
Çünkü sen bir hiçsin halk herşeydir.
So, you are nothing, but your people are everything.
Ailen, işin, eşin nerede? Sen bir hiçsin.
Where are your people, your job, your wife?
- Sen bir hiçsin.
- You are number nothing.
- Ailem olmadan, sen bir hiçsin.
- Without my family you're nothing.
Sen bir hiçsin!
You are nobody!
Sen bir hiçsin!
You're nothing!
Sen bir hiçsin!
You're nobody!
Eski Romalılar seni Zeus'un görünümünde yarattılar, ama sen bir hiçsin.
You were created by the old Romans in his image, but you're nothing.
Sen bir hiçsin.
You're nothing.
Sen bir hiçsin.
You ain't got nothing.
Sen bir hiçsin.
You're nothing, mister.
Sen bir hiçsin!
You're nothing.
Sen bir hiçsin! Chou!
You're nothing!
Sen bir hiçsin!
You are nothing!
- Sen bir hiçsin!
- You're nothing! You lost.
Sen bir hiçsin!
You are an ant in the afterbirth.
Sen bir hiçsin!
You're nothing, I tell you!
Seni pislik, sen bir hiçsin!
You fuck, you got nothin'!
Bensiz sen bir hiçsin.
Without me, you don't even exist.
Sen, sen bir hiçsin.
You're not anything.
Seni alçak herif! Üniforman olmasa sen bir hiçsin, biliyor musun?
You got a shitty nothing civil service job - Oh, careful of my fender with that.
- Sen bir hiçsin!
- You're nothing!
Sen bir hiçsin ama diğerlerinin mutsuzluğunda zenginleşen tavuk boku sansarısın.
You're nothing but a chickenshit weasel who thrives on the misery of others.
Sen bir hiçsin sızlanan bir bebek gibi işe yaramaz, boyumdaki bir taşdan başka birşey değilsin.
You're nothing but a useless, sniveling baby, a stone around my neck.
Sen birden ünlü yaptığım bir hiçsin.
You're a nobody that I've blown up into a property.
Onca mal mülk, komisyonlar, haraçlar kiralık katiller olmadan sen koca bir hiçsin!
You take the good goods away and the kickbacks and shakedown cabbage and the pistoleros and you're nothing!
Sen bir hiçsin.
You are nothing.
Bir hiçsin sen
# You're nobody
Sen birTanrısın, ama inançlarını kaybedecek olurlarsa bir hiçsin.
You are the god of many men. Yet when those men no longer believe in you then you'll return to nothing.
# O düş olmadan Sen bir hiç, hiç, hiçsin
~ Without that dream You are nothing, nothing, nothing ~
Sen terbiyesiz bir hiçsin!
You insolent nobody!
Sen koca bir hiçsin!
You're nothing!
Sen gerçekten bir hiçsin.
You really are a nothing.
Ona nazaran sen bir hiçsin.
You are nothing compared to her.
Al, sen bir hiçsin.
Al, you're not somebody.
Sen genelde aksi davranan bir hiçsin.
Usually, you're a big thing who makes nothing.
Sen onun için bir hiçsin.
You're nothing to him.
Bir hiçsin sen!
You're worthless!
Sen de bir hiçsin!
And you're nothing!
sen bir tanesin 30
sen bir 32
sen bir meleksin 58
sen bir dahisin 132
sen bir pisliksin 43
sen bir erkeksin 31
sen bir harikasın 29
sen bir aptalsın 74
sen bir kadınsın 24
sen bir kızsın 17
sen bir 32
sen bir meleksin 58
sen bir dahisin 132
sen bir pisliksin 43
sen bir erkeksin 31
sen bir harikasın 29
sen bir aptalsın 74
sen bir kadınsın 24
sen bir kızsın 17