Sen bir yıldızsın Çeviri İngilizce
152 parallel translation
Sen bir yıldızsın.
You're a celebrity.
Sen bir yıldızsın, Calloway.
You're a star, Calloway.
Sen bir yıldızsın.
You're a star.
Sen bir yıldızsın, ahbap.
You're a star, man.
İzninle söyleyeyim, sen bir yıldızsın.
If you don't mind my saying so, you're a star.
Etek! Yap şunu, Otis! Sen bir yıldızsın!
Do it Otis, you're a star.
- Sen bir yıldızsın!
- You're a star!
Sen bir yıldızsın!
You're a star!
- Sen bir yıldızsın.
- you're a star.
Sen bir yıldızsın çünkü harikasın, ve sen büyük bir yıldızsın.
You're a star because you're great, and you are a great star.
Sen bir yıldızsın.
You are a star!
Siyah yada beyaz farketmez, sen bir yıldızsın.
You have the best of both worlds.
Sen bir yıldızsın.
You are a star, you.
Sen bir yıldızsın.
You're a star!
- Ed, sen bir yıldızsın.
- Ed, you're a star.
- Sağol Vince, sen bir yıldızsın.
- Thanks, Vince, you're a star.
Tamam, sen bir yıldızsın.
Okay, you're a star.
Sen bir yıldızsın.
You're a rock star.
Sen bir yıldızsın, evlat.
You're a star, kid.
Sen bir yıldızsın.
You are the star.
Sen bir yıldızsın.
YOU'RE A STAR.
- Doğru. Sen bir yıldızsın.
- That's right.'Cause you're a fucking star.
- Sen bir yıldızsın. - Ama bay mükemmel kadar da değil.
- But not a shining star like Mr. Big Shot.
Sen bir yıldızsın.
You are a star.
Sen bir yıldızsın.
You're a superstar.
Martha Jones, sen bir yıldızsın!
Oh, Martha Jones, you're a star!
Sen bir yıldızsın ve ne istersen yapabilirsin.
You're a star. You can do whatever you want to.
Sen bir yıldızsın bebeğim.
You're A Star, baby.
Oğlum, sen bir yıldızsın.
My boy, you are a star.
Sen bir yıldızsın.
You're a big star.
Melodia sen bir yıldızsın.
Melody, you're a star.
- Sen bir ustasın, göklerde bir yıldızsın.
- You're a trouper, an aerial star.
Ve sen de bu evden onların üzerine parlayan bir yıldızsın.
And you are the star, shining on them from this house... all the way across the continents and oceans.
Sen şimdi şarkı söyleyen büyük bir yıldızsın, hatırladın mı?
You're a big singing star now, remember?
Koskoca bir yıldızsın sen.
You're a big star.
Sen kocaman parlak bir yıldızsın ve haklısın burada sönersin.
You're like a big, bright shooting star and you're right, Ben, you'd burn out here.
Sen zaten bir yıldızsın.
You already are a star.
Brian, unuttun sanırım ama sen büyük bir yıldızsın. Ve sanırım senin zamanın bunla harcamaktan daha değerli.
Brian, you seem to forget, you're a very big star now and I think your time is worth a great deal more than this -
Sen artık bir yıldızsın.
You're a star now.
Sen gerçek bir yıldızsın.
You are the real star.
Bu gece, ergen bir masala dönüştü. Ve sen, büyük parlak yıldızsın.
This night just turned into a fairy tale, and you, my friend, are the shining star.
Ama sen, kızım sen karanlığın içinde gezineceksin tüm şüphelerinle kışın, yıldızsız çöken bir gece gibi.
But you, my daughter you will linger on in darkness and in doubt as nightfall in winter that comes without a star.
Sen büyük bir yıldızsın senin yol gösterenin olmak istiyorum. Bu Sammy.
But, you know, you're a bona fide movie star, and i really... i-i just wanna be your leading man.
Sen zaten bir yıldızsın.
You're a star already.
- Sen bir yıldızsın, her şey iyi olacak.
- You're the star. lt'll be fine.
Sen yükselen bir yıldızsın Hank.
You're a rising star, Hank.
Sen bir süper yıldızsın, oldu mu? Anladık bunu.
We know you're a superstar, okay?
Sen bir yıldızsın.
You are a superstar!
Sen büyük parlak bir yıldızsın.
You're a big shining star.
Sen büyük bir yıldızsın ve... ben sadece bir figüran.
You are such a big star and I am just ajunior artiste.
Sen şirkette yükselen bir yıldızsın.
You're a rising star in this company.
sen bir tanesin 30
sen bir 32
sen bir meleksin 58
sen bir pisliksin 43
sen bir dahisin 132
sen bir erkeksin 31
sen bir harikasın 29
sen bir aptalsın 74
sen bir kadınsın 24
sen bir kızsın 17
sen bir 32
sen bir meleksin 58
sen bir pisliksin 43
sen bir dahisin 132
sen bir erkeksin 31
sen bir harikasın 29
sen bir aptalsın 74
sen bir kadınsın 24
sen bir kızsın 17