Tat Çeviri İngilizce
2,186 parallel translation
Evet, Velarie'ye gittim. Sana benim hakkımda bir sürü yalan söyledi. - Onu durdumak istedim.
Yes, I went tat trey says she told you a billion lies about me, and I wanted her to stop.
Jasmine, hiç de güzel tat alamayacak.
Jasmine will taste no good at all.
"Daha fazla tat, daha az şeker."
Stay free, less filling. "
Spry sakız, Daha fazla tat, daha az şeker.
Spry Gum taste great, less filling.. s.
Wah Tat Stüdyoları - 1950 Kapıdan sonra onu takip et.
Follow him from the door.
Tso Tat-wah mı?
Tso Tat-wah?
Önce bir kötü sürprizini tat da, sonra bak bakalım aşk neymiş!
You wouldn't know love if it kicked you in the fangs.
- Hapishane dövmesine benziyor.
Has the look of a prison tat.
Dövmeli kızda iyi şanslar dilerim.
So, good luck with the tattie-tat girl.
* Yoksa kötü bir tat mı bıraktım ağzında *
# Or leave a bad taste in your mouth #
Kim olduğun ve benim senin nasıl olmanı istediğimi ifade eden bir tat yaratacağım. - Senin kim olmak istediğin.
I am going to put together a palette that expresses who you are and who I want you to be - who you want to be.
Ağzında tatını duyabilirsin.
You can taste it in your mouth.
- Tat alma cisimciklerim birbirini yumrukluyor birader.
My taste buds are fist bumping each other, bro. Red okay?
İçtikten sonra ağızda buruk bir tat bırakıyor.
It has a dry aftertaste. Filth!
Lokal polisle çalışacağız ve muhtemelen yakalamak istediğimiz suçlumuz Costel ile bağlantılı, bir Stadpa olabilir.
Today, people will be work up by the locals, indicate tat this place maybe a Stashpad, probably related to our main target, Costello, who want to catch.
O mektupla yaşamdan yeni bir tat aldın.
This letter has given you a new taste for life.
Bir kedi gördüm sanki...
I tawt I saw a puddy tat... Rat-tat-tat-tat-tat-tat.
Onları tat yoğunluğuna göre sırasıyla küçükten büyüğe kaplara yerleştirdim. Soldan sağa doğru haliyle.
I put them in ascending order of bowl size and intensity of flavour, from left to right, obviously.
- Tat alma yeteneğini.
Your ability to taste.
Evet ben bu karışımı içiyorum sende tat.
He's drinking thinking about you.
Bayramlardan pek tat almam.
I'm numb about festivals
- Yeni bir tat he?
- A new flavour?
Benim yemeklerimi tat bakalım.
Try my cooking.
Bu muhteşem tat karşısında gözyaşlarına bile boğulabilirler. Böyle bir şeyden mahrum kalamayız. harika olacak!
And then they'll be so overwhelmed by the taste that they'll tearfully allow us to continue. it's perfect!
- Neden gidip yeni bir dövme yaptırmıyorsun?
- Why don't you go get another tat? - Bite me.
Tatlı ve buruk bir tat.
It is both sweet and sour.
Ağzımda acı bir tat var.
I can feel it. Bitter taste in my mouth.
Bu tat bu dünyadan olamaz!
This is not of this Earth!
İnsanlar "cennetten bir tat" olarak yorumladı bu tatlıyı.
People enjoyed it and said it tasted of the Heavens.
# Çünkü o içine sevgi atar ve dünyanın tadına tat katar
*'cause he mixes it with love * * and makes the world taste good *
# Şeker adam yapar # Çünkü o içine sevgi atar # Ve dünyanın tadına tat katar
* the candy man can * *'cause he mixes it with love * * and makes the world taste good * are you kidding?
Ağızda müthiş bir tat bırakıyor.
Great persistence in the mouth.
Sadece bir yudum ama o tat...
Just a sip, but the taste...
Gece 2'de horlamandan belliydi.
Tat was clear by the sound of you snoring at 2 : 00 a.M.
Gizli inime gidip birbirimizi deştiğimizi mi sandın?
I was going to my secret crack den so me and my baby mama could tat each other up?
Sen içkiye tat katan Ster'sün.
You're the'ster that stirs the drink.
- Bayıldığını biliyorum, güzelim. Mardi Gras lezzetlerinden tat bakalım.
- Here, have one of these Mardi Gras delights.
Fairy Tail'in gücünü tat!
Taste the power of Fairy Tail!
Çok fazla doymazsın ama bir sürü değişik tat alırsın!
You don't get too full, but you have a variety of flavors! Not for me!
Yani tat acılaşır, iğrenç.
Bitterness, yuck.
Eskiden olsa neyse ama artık tat da almıyo- -
I used to, but I don't desire food any...
Çünkü ağızda iyi tat bırakacak gibi görünüyorsun.
Because you look like you go down real smooth.
Ama sanırım bir aile tatışması başlatmak öğrenmemize yardım edebilir.
But I think starting a family argument might help us find out.
Tatı ebek Victory ana emelerini gösterdi!
Whoo! Sweet lady victory showed me her boobies, son!
Artı ya da eksi acı tat.
Plus or minus tang.
Benjamin'in performansı Şef Ramsay'in ağzında kötü bir tat bıraktı.
Benjamin's performance has left a bad taste in Chef Ramsay's mouth.
Tat mi?
Taste?
Gerçek operalardan yeterince tat alıyorum.
The only operas I watch are at the MET.
Diri asitiyle birlikte ekşi ve peteğimsi bir tat.
Citrus and honeycomb flavors with crisp acidity.
Giderek artacak olan çocukça dişe diş kana kan mantığındaki misilleme serilerinin açılış saldırısı oluyor bu.
This is the opening salvo in what will be an escalating series of juvenile tit-for-tat exchanges.
Kanlı dönüşüm için hazır ol.
Stand by for my upcoming tat.
tatlım 9499
tatlim 61
tate 56
tatlı rüyalar 182
tatlı 220
tatlım benim 20
tatiana 27
tatlı kız 40
tatum 30
tatil 35
tatlim 61
tate 56
tatlı rüyalar 182
tatlı 220
tatlım benim 20
tatiana 27
tatlı kız 40
tatum 30
tatil 35
tatlı şey 52
tatlı çocuk 58
tatlı değil mi 17
tatlı bezelye 20
tatlı mı 23
tatil mi 27
tatsuhei 18
tatilde misin 18
tatildeyim 40
tatewaki 36
tatlı çocuk 58
tatlı değil mi 17
tatlı bezelye 20
tatlı mı 23
tatil mi 27
tatsuhei 18
tatilde misin 18
tatildeyim 40
tatewaki 36