Acele ediyorum Çeviri İspanyolca
147 parallel translation
Her yaşlı adam gibi, yaşamak için acele ediyorum.
Todos los ancianos tenemos prisa por vivir.
Çünkü acele ediyorum. Artık daha da acele ediyorum.
Porque me estoy dando mucha prisa.
Tamam hayatım, acele ediyorum.
Sí, querida, me apresuraré.
Sadece eve dönmek için acele ediyorum, hepsi bu.
Tengo prisa por volver a casa, nada más.
- Acele ediyorum.
- Ahora mismo lo sabremos.
- Acele ediyorum. - Çabuk.
Me estoy dando prisa.
Bu yüzden acele ediyorum.
Por eso es que tengo apuro.
Bunu düşünmek istemiyorum. Ben senin için acele ediyorum, Jake.
No quiero que pienses que te estoy obligando a hacer algo, Jake.
Acele ediyorum, ama elim ayağım dolaşıyor.
Intento darme prisa, pero soy una manazas.
SanırımI... Acele ediyorum!
- Ya me doy prisa.
Şu fani dünyada, günlerimin sayılı olduğunun farkındayım, işte bu yüzden acele ediyorum.
Sé que mis días en este mundo ya están contados... Y por eso tengo prisa...
Ellerindekinin General Carnaby... olmadığını anlamadan şatoya girmek için acele ediyorum.
Tengo que ir deprisa al castillo... antes de que descubran que no tienen al general Carnaby.
Sizin kraliyet giysinizi çıkarmak için ben de acele ediyorum.
Sí. Os quitaré el vestido real.
Acele ediyorum!
¡ Ya me apuro!
Acele ediyorum.
Sí, me daré prisa.
Acele ediyorum, çünkü Karol yorgun.
Démonos prisa, el señor está muy cansado.
- Hadi, Sonny, acele et! - Acele ediyorum!
- Vamos, Sonny, Muévete - ¡ Ya voy!
Acele ediyorum işte!
¡ Voy tan rápido como puedo!
Teslimat için acele ediyorum.
Estoy apurado por repartirlo.
Özür dilerim acele ediyorum, ama Cambridge'te olmalıyım.
Lo siento, pero tengo prisa. Tengo que ir a Cambridge.
Gitmek için acele ediyorum.haydi Anneni gör.
Ve a ver a mi madre, tiene algo que decirte...
Acele ediyorum. Sonra buluşalım mı?
Eso hago. ¿ Nos vemos más tarde?
Acele mi? Pazar gelsin diye acele ediyorum.
Tengo prisa por que sea domingo.
Belki acele ediyorum.
Lo estoy presionando.
Acele ediyorum.
Yo también tengo prisa.
Sabah rüzgarının kanatlarında sana dönmek için acele ediyorum
Sobre las alas del viento de la mañana Me apresuro hacia tí
Acele ediyorum, tamam mı?
Me estoy dando prisa, ¿ vale?
Elimden geldiğince acele ediyorum.
¡ Tengo los dedos engarrotados!
- Elimden geldiğince acele ediyorum.
- Voy lo más rápido que puedo.
Biliyorum, çok acele ediyorum ama, emrin çıkarılması şart.
Sé que hay poco tiempo pero me urge el interdicto.
Elimden geldikçe acele ediyorum.
Me apuro tanto como puedo.
PAULIE : Acele ediyorum.
- Ya termino.
- Acele et hadi. - Acele ediyorum, tamam mı?
- Me estoy apurando, ¿ okay?
Ben de bu yüzden evlenmek için... acele ediyorum.
Y ése es precisamente mi argumento para casarnos... enseguida.
- Acele ediyorum.
¡ Me estoy apurando!
- Acele ediyorum!
- Rapido. - Me estoy apurando!
Acele ediyorum.
Ya me doy prisa.
Acele ediyorum, zaten bütün vaktimi de acele ederek geçiriyorum.
Me doy prisa. Me paso el día apresurándome.
Fazla acele ediyorum.
Te estoy apresurando.
Müdürüm bana pek vakit vermediğim için acele ediyorum.
No me pagan las horas extras, por eso voy a toda mecha.
Belki acele ediyorum.
Voy demasiado rápido.
Biliyorum bu çok ani oldu, acele ediyorum ve benim yapacağım türden bir şey değil.
Sé que es muy repentino y precipitado y yo no haría algo así.
Acele ediyorum.
Me estoy dando prisa.
Biliyorum, acele ediyorum.
- Lo sé. Debo apurarme. - ¿ Está todo bien?
- Zaten acele ediyorum.
- Me estoy dando prisa.
Korkarım gelirken acele etmeliydim, ama merak ediyorum..
Me temo que debo apresurarme en mi camino, pero me preguntaba...
Hükümetiniz karar için ne kadar acele ettiğinin farkında mısınız acaba merak ediyorum.
Me preguntaba si está Ud al corriente de lo ansioso que su gobierno está... por una condena firme.
Acele et, Burada 30 önemli yasayı ihlal ediyorum.
Apúrense. Estoy violando unas 30 leyes. ¡ Vamos!
Seni acele ettirmekten nefret ediyorum MacGyver..
Odio apresurarte, MacGyver...
Çünkü Andrew Marsh zaten ölmüştü... ve siz orayı acele terk etmeye çalışıyordunuz? Avukat münakaşa ederek... çizgiyi aşıyor. İtiraz ediyorum!
¿ Porque Andrew Marsh ya estaba muerto... y usted estaba apurada por huír?
Profesör, neden bu kadar acele ettiğinizi merak ediyorum.
Profesor, ¿ por qué tanta prisa?
ediyorum 314
acele 140
acele etmene gerek yok 16
acelem var 277
acele et 3198
acele edin 1685
acelesi yok 54
acele etme 360
acelem yok 70
acele etmeyin 121
acele 140
acele etmene gerek yok 16
acelem var 277
acele et 3198
acele edin 1685
acelesi yok 54
acele etme 360
acelem yok 70
acele etmeyin 121