English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ A ] / Aklım karıştı

Aklım karıştı Çeviri İspanyolca

640 parallel translation
Aklım karıştı, utandım.
Estaba confundida, avergonzada.
Jack, aklım karıştı.
Mire Jack, no le entiendo.
Aklım karıştı. Evlenmeli mi evlenmemeli miyim anlamadım?
¿ Es mejor casarse o no?
Şimdi iyice aklım karıştı. Fırlatma rampasıyla ilgili...
Ahora tengo la cabeza llena de confusión, tan grande como esta torre.
Aklım karıştı ve korkuyorum.
Estoy confundido y asustado.
O nedenle aklım karıştı Sanki hep 20 yaşındaymış gibi!
Es por eso que en mi mente ella siempre tendrá 20 años.
Aklım karıştı.
Por favor, estoy confundido.
Birden aklım karıştı, Madam la Markiz.
Estoy abochornado, Sra. Marquesa.
- Aklım karıştı.
Estoy preocupado.
- Aklım karıştı.
Estoy confundido.
Aklım karıştı.
Mi mente está confundida.
Benim de aklım karıştı.
Me confundo yo solo.
Aklım karıştı.
Espera, Me estoy confundiendo,
- Benim de aklım karıştı. - Bu rakamı borçlu mu sayılıyoruz?
¿ Nos reembolsan todo, parte, o cuánto?
Tuhaf, çünkü benim aklımda şey diye kalmış sana bir kere gerçekten ihtiyacım oldu hani karım öldürüldüğünde kokain çektin ve çalıştığımız restoranı kül ettin.
Eso es gracioso, porque por como lo recuerdo, la única vez que realmente te necesitaba, sabes, cuando mi esposa fue asesinada, te drogaste y quemaste el restaurante donde trabajábamos.
Belki çalışmalarım biraz karışıktı... ve onun aklı karıştı.
A lo mejor mis instrucciones eran un poco complicadas... y se ha liado.
Aklım çok karıştı. Nereden başlayacağımı bilmiyorum.
Estoy muy confundida, no sé por dónde empezar.
Aklımı karıştırıyorsunuz!
¡ Me vuelven loco!
Hikayen aklımı karıştırmıştı, belki de içkidendi.
Tu historia me confundió, o quizá fue el bourbon.
Sana şunu diyeyim, Larry Kinkaid'i her kim öldürdüyse, 6 ay boyunca aklımızı o kanun oyunlarınla karıştırman ve sonra da onu Davies ya da sızlanan başka biri, kötü bir kalbi yok dedi diye serbest bırakman için buraya gelmeyecek.
Se lo digo, el que mató a Larry Kinkaid no regresará aquí para que Ud... nos confunda con sus artimañas legales durante 6 meses... y luego lo deje libre porque Davies, o cualquier otra viejita plañidera... alegue que tiene un corazón bueno.
Aklım çok karışmıştı, korkmuştum, hiçbir şey yapamayacak durumdaydım. Oda karanlıktı.
La sala estaba a oscuras.
- Aklım karışmıştı...
- Me sentía confuso.
Ama aklım karıştı.
Pero me preocupa.
Sizinle konuşuyorum ama aklımdan : " Karımın St.Louis'te ne işi var?
Les estoy hablando, pero lo que pienso es : " ¿ Qué hace mi esposa en St. Louis?
İç çamaşırlarımı karıştırırken aklıma bir fikir geldi.
Busqué bajo la chaqueta Yme surgió una idea
Aklımı karıştıran, bir fotoğraftan nasıl böyle ince ayrıntı yakalabiliyorsun?
Lo que no me explico es cómo pueden sacar tantos detalles de una foto.
Ne kadar haklı olduğunu şimdi anladım. Aklım çok karışmıştı.
Tenías razón, fuí demasiado terco.
Ama aklım karıştı.
Estoy confusa.
Önce adamın aklını karıştırdın sonra da yardım edeceğini söyledin.
Primero lo interroga, y luego decide ayudarlo.
Aklımı karıştırıyorsun.
Me estás confundiendo.
- Aklım çok karıştı.
Esto es de lo más extraño.
- Aklımı karıştırıyorsun.
- Me estás confundiendo. - ¿ Cómo?
Bu büyük W aklımı karıştırdı. Her şeyi anlattığından emin misin?
Lo que me preocupa es lo de la gran W. ¿ Seguro que me lo ha contado todo?
Aklımı karıştırdın yine.
Haces que me sienta confuso de nuevo.
Gizli üslerimizin bu kadar değişik türde olması Sovyetlerden çok bizim aklımızı karıştırıyor.
La diversidad de bases secretas nos confunde más que a los rusos.
Aklın mı karıştı?
¿ Está confusa?
Belki de yüzümden dolayı aklım karışmıştır.
Puede que haya sido por la operación de la cara.
Aklımı karıştırmadı değil.
- Ha cruzado mi mente.
Aklımı karıştırmalarına izin vermemem gerekirdi. Beni korkutmalarına.
No debí dejar que me confundieran.
Aklım çok karışmıştı, korkmuştum, hiçbir şey yapamayacak durumdaydım. Oda karanlıktı.
Todo estaba a oscuras.
Yaptığımız şeyin aklını karıştırmasına izin verme.
No dejes que interfiera con lo que tenemos.
Aklımı karıştırıyorsun...
Me confundes...
- Geçen gün evinizde, merdivenden inip çıkarken konuştuklarımızdan bir şey aklıma takıldı uyumaya çalıştıkça kafamı karıştırıp beni uyutmayan bir şey.
Cuando estuve en su casa el otro día subiendo y bajando la escalera, se me ocurrió algo. Se me pasó por la cabeza algo que me tuvo despierto toda la noche.
Bu benim aklımı karıştırıyor Usta.
Eso me confunde, maestro.
Aklım tümden karıştı.
Tengo un barullo en la cabeza.
Aklım karışmıştı.
Eso.
Aklımı karıştıran Marie-Ange olmalı.
Debe de haber sido Marie-Ange quién me preocupó.
Aklımı karıştırdın.
Me ha hecho perder la cabeza ¿ sabe?
Önce, izleyicinin önünde Aklımı karıştıran tüm duyguları ifade edemedim...
Antes, frente a la audiencia no pude expresar las sensaciones que se acumularon en mi mente.
- Aklımız karıştı desek daha doğru olur.
- Confundido sería la palabra.
Biliyor musun, aklımı karıştırıyorsun.
Me tienes hecho un lío.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]