Anlamıyor Çeviri İspanyolca
8,144 parallel translation
Kimse anlamıyor.
Nadie nota la diferencia
- Anlamıyor musunuz?
- ¡ ¿ No entiendes? !
Bunu yapmak zorunda. Anlamıyor musunuz?
Ya está hecho. ¿ No te das cuenta?
Spordan hiç anlamıyor.
La usé en todos los partidos.
İnsanlar hayatlarını herkesin önüne sermenin tehlikesini anlamıyor mu?
¿ La gente no entiende el peligro de exhibir su vida para que todo el mundo la conozca?
Anlamıyor hiç.
No... lo entiende.
Millet niye yatakta yapıyor, anlamıyorum.
No sé por qué la gente quiere hacerlo en la cama.
Anlamıyorum. Neden RKT içeri girmek için operasyon yapmıyor?
No lo entiendo. ¿ Por qué los negociadores quieren entrar?
Anlamıyor musun?
¿ No te das cuenta?
Anlamıyor ki.
Ella no lo entiende.
Anlamıyor musun?
¿ No lo entiendes?
Bak bunu belki anlamıyor olabilirsin çünkü bazen bu konular hakkında sıkıntı yaşıyorsun
Mira, tal vez no estés entendiendo esto porque sé que a veces tienes problemas con las cosas.
Ama kahrolası koç hiç anlamıyor.
- ¡ Pero el maldito entrenador no!
Sonunda ihtiyacım olan vücuda kavuştum! Kanı akmadan, kalbi atmadan insan savaştığını anlamıyor!
con un cuerpo como este... con sangre corriendo por las venas y mis músculos vibrando!
Bunu neden hiç kimse anlamıyor?
¿ Por qué nadie lo entiende?
Noel Baba, Albay Baird'in Noel'den neden nefret ettiğini anlamıyor.
Santa no entiende por qué la coronel Baird odia la navidad.
O asla tam olarak anlamıyor.
Pero en realidad, él nunca lo ha entendido.
Bu kadının benim için ne kadar önemli olduğunu anlamıyor musun?
¿ Te das cuenta de lo mucho que esta mujer significa para mí?
Anlamıyor musunuz?
¿ No lo entiendes? ¡ Lo hicimos!
İngilizce anlamıyor.
No entiende inglés.
Hiç laftan anlamıyor!
Usted ve, el Sr. Peabody? ¡ Imposible!
O anlamıyor.
No entiende que
Çoğu çevreci bu endüstriyi anlamıyor.
Pero muchos de esos "verdecillos"... malentienden nuestra industria.
Anlamıyor musunuz? Hiçbirinin önemi yok.
¿ No ven que eso no importa?
Kimse anlamıyor zaten.
Nadie la entiende de todos modos.
Sarı benizli leb demeden leblebiyi anlamıyor, değil mi?
El amigo amarillo no tiene idea, o si?
Anlamıyor musun Ned?
¿ No entiendes, Ned?
Anlamıyor musun?
¿ No entiendes?
Yapma! Henüz dilimizi anlamıyor.
Todavía no entiende inglés.
Seni de anlamıyor.
No te entiende.
Daha çocuk. Anlamıyor musun?
Es un niño. ¿ No entiendes?
Neden okullar bu kadar erken açılıyor anlamıyorum.
No entiendo por qué abrimos la escuela tan pronto.
Beni anlamıyor musun, konuşma!
¿ Me entienden? ¡ No hablen!
- Beni anlamıyor musun sen?
No estás escuchándome.
Ama bu sefer bunu yapıyor olmam, düşünmediğim anlamına gelmez.
Pero esta vez, ya que yo te metí en este, no me importa hacerlo.
Çok fazla ortaya çıkmıyor anlamında dedi. Tıpkı Will-o-the-wisp gibi gizemli yani.
Lo dice, más en el sentido de que habitualmente no se le ve, es misterio como un fuego fatuo, como...
Babam bunun kendisini de cezalandırdığını anlamıyor mu?
¿ Mi padre no se da cuenta de que con eso se castiga él también?
Anlamıyor musun?
¿ Vale?
Anlaşılan birileri Noel'in gerçek anlamından uzaklaşıyor.
Parece que alguien está olvidando el verdadero significado de la Navidad.
Annemizin, onların annesinin, ebelerin, hepsinin inandığı bir şey var... Bu, senin tanrını yok saydığım anlamı taşımıyor.
Los caminos de nuestras madres, y de sus madres... mujeres sabias, todo... creer en algo, que no es mas amenaza para tu dios que yo.
Sonra her şey anlam kazanıyor, evet.
Y luego todo tiene sentido, ¿ sí?
Anlamını biliyorum ama neden öyle yazmıyor?
Sé lo que dice ¿ pero por qué no dice eso?
Mantar büyücü, kelimenin tam anlamıyla savaş alanında dağılıyor. Mana en üst seviyede, iki horoz da sihirli tılsımları oynuyor.
¡ El mago fugitivo está literalmente afuera del campo de batalla!
Bir askerin cesaretine, bir meleğin idrakine sahip olarak doğuyorsun, ama bunlar bir halta yaramıyor. Bu hayatta ne anlamı var?
Naces hombre con el valor de un soldado y la comprensión de un ángel, por así decirlo, pero no tiene un puto valor aquí. ¿ De qué te sirve?
Annelerinin başarısı bugün büyük anlam taşıyor, çünkü aç kalmayacaklar.
Significa que el éxito de la Madre hoy, y los Cachorros no pasarán hambre.
Sanırım ev işlerinden anlamıyor.
No sé si ese comportamiento es aceptable... cuando está viviendo con su familia política.
Popo sallamak anlamına geliyor ve sanırım para karşılığında popo sallanıyor her neyse Madison'ın ablası bize noelbabayoktur.org sitesini gösterdi.
Es sinónimo de mermelada, y yo creo que tiene que ver con dejarte embarrar cosas por el trasero, por dinero, pero de todos modos, la hermana de Madison, nos mostró este sitio web, nohaysanta. org.
Üzgünüm, anlamıyor ben.
Disculpa, no entiendo.
Benim o rozetin anlamını bilmediğimi sanıyor ama ben biliyorum.
Él cree que yo no sé lo que significa esa insignia, pero yo sí lo se.
Anlamıyor musun?
No lo entenderías.
Anlamıyor musun?
¿ Entiendes?
anlamıyorum 2163
anlamıyorsun 843
anlamıyor musun 942
anlamıyormusun 20
anlamıyorlar 19
anlamıyorsunuz 352
anlamıyorsun değil mi 22
anlamıyor musunuz 206
anlamadım 1209
anlamı 137
anlamıyorsun 843
anlamıyor musun 942
anlamıyormusun 20
anlamıyorlar 19
anlamıyorsunuz 352
anlamıyorsun değil mi 22
anlamıyor musunuz 206
anlamadım 1209
anlamı 137
anlamadın 43
anlamında 18
anlamı nedir 18
anlamı ne 66
anlamıştım 59
anlamsız 76
anlamak istiyorum 20
anlamazsın 32
anlamı yok 36
anlamadım efendim 18
anlamında 18
anlamı nedir 18
anlamı ne 66
anlamıştım 59
anlamsız 76
anlamak istiyorum 20
anlamazsın 32
anlamı yok 36
anlamadım efendim 18
anlamına gelir 38
anlamına geliyor 59
anlamadınız 26
anlamalısınız 22
anlamadın mı 132
anlamalısın 63
anlamışsın 24
anlamalıydım 30
anlamaya çalış 103
anlamadığım şey 26
anlamına geliyor 59
anlamadınız 26
anlamalısınız 22
anlamadın mı 132
anlamalısın 63
anlamışsın 24
anlamalıydım 30
anlamaya çalış 103
anlamadığım şey 26