Anlamıyor musun Çeviri İspanyolca
3,867 parallel translation
Lois, anlamıyor musun?
Lois, ¿ no lo entiendes?
Anlamıyor musun?
¿ No lo puedes entender?
Bunu anlamıyor musun?
¡ ¿ No lo entiendes?
Bazen insan kendiyle başbaşa kalmalı, anlamıyor musun?
¿ Es que no puedes entender que a veces la gente solo quiere paz?
Anlamıyor musun?
¿ Lo entiendes?
Şu anki sorumluluklarımızı anlamıyor musun?
¿ Entiendes lo que estás haciendo?
Rahat değilim. Anlamıyor musun?
- Es desagradable para mi.
Bütün gerçek Hinjewsler gibi Motrealli olduğumu anlamıyor musun?
¿ No te das cuenta de que soy de Montreal, como los verdaderos indios judíos?
Anlamıyor musun?
¿ No lo entiendes?
- Peter, ne yapmaya çalışıyorsun? - Anlamıyor musun Lois?
Peter, ¿ qué logra esto?
Bunun boktan olduğunu anlamıyor musun?
¿ No entiendes que eso es ser muy tacaño?
Anlamıyor musun?
¿ No lo ves?
- Başının dertte olduğunu anlamıyor musun?
¿ Sabes el problema en el que te has metido?
Anlamıyor musun?
¡ Mira! ¿ No lo pilla?
- İstemiyorum ya, anlamıyor musun?
- No me interesa, ¿ está bien?
Anne. Anlamıyor musun?
Mamá. ¿ No lo ves?
Ne demeye çalıştığımı hâlâ anlamıyor musun?
¿ No lo entiendes? Tengo que irme.
Anlamıyor musun, Axl?
¿ No entiendes, Axl?
- Anlamıyor musun, Kyle? "-" Kölelik bu. "
- ¿ No lo entiendes, Kyle? "-" Eso es esclavitud. "
Anlamıyor musun?
¿ No lo coges?
Anlamıyor musun Jeff?
¿ No lo entiendes, Jeff?
Anlamıyor musun?
¿ No lo pillas?
Bunu anlamıyor musun?
¿ No lo entiendes?
Yasayı değiştirdiklerini anlamıyor musun?
Pero no puedes ver que han cambiado la ley.
- Anlamıyor musun anne?
- ¿ No lo entiendes mamá?
Doldurulmuş hayvanlarından kurtulmalıydın, anlamıyor musun?
Había que deshacerse de todos tus animales rellenos, ¿ no lo ves?
Onla kalırsan hiç temize çıkamayacaksın, anlamıyor musun?
Sabes que nunca volverás a estar sobria si sigues con él, nunca.
- Anlamıyor musun?
- ¿ Lo entiendes?
Sen de babasın. Anlamıyor musun?
Ustedes también son padres, ¿ acaso no lo entienden?
Hislerimi anlamıyor musun?
Usted no puede entender lo que siento.
"Şu andan itibaren insanlar suçlu olduğunu düşünecek, anlamıyor musun?"
'¿ No ves que a partir de ahora todos te creerán culpable? '
Şu anda ayrılamam! Anlamıyor musun? Tamam.
Luego White Jim... se la apropio e hizo unas cuantas copias.
Anlamıyor musun lan, ibne?
¿ Has oído imbecil?
Şimdi neden gitmek zorunda olduğunuzu anlamıyor musun?
¿ Entiendes ahora por qué tenéis que iros?
Bu şekilde yaşayamayız. Anlamıyor musun?
No podemos vivir de esta manera. ¿ No lo entiendes?
Beni anlamıyor musun?
¿ No me entiendes?
- Anlamıyor musun?
- ¿ No entiendes?
Bunun amacını anlamıyor musun?
¿ No entiendes el fin de esto?
Ne yapacağımızı bilmiyorduk. Senin yardımın gerekli. Anlamıyor musun?
Necesitábamos que nos ayudaras. ¿ No lo ves?
Hayır, hayır. Anlamıyor musun?
¿ No te das cuenta?
- Anlamıyor musun?
- ¿ No?
Hayır hayatım, anlamıyor musun?
No, corazón, ¿ no te das cuenta?
- Anlamıyor musun?
- ¿ No ves?
- Tanrım, hiçbir şey anlamıyor musun?
- Dios mío, ¿ no entiendes nada?
Neler döndüğünü anlamıyor musun?
No ves lo que esta pasando aqui?
Anlamıyor musun Charlie?
¿ No entiendes, Charlie?
Her yasa, her emir altüst edildi, anlamıyor musun?
¿ No ves que toda ley todo mandamiento fue puesto de cabeza?
Anlamıyor musun, Andy?
¿ No ves, Andy?
Nasıl bu kadar kızıyoruz anlamıyor musun, Andrew?
No podemos entender por qué y Furio?
Onun için her zaman bir tehdit olacağım, bunu anlamıyor musun?
Siempre voy a ser una amenaza para él. ¿ No lo entiendes?
Bu özür dilediğim anlamına gelmiyor, anlıyor musun?
No me estoy disculpando, ¿ entiendes?
anlamıyor musunuz 206
anlamadım 1209
anlamıyorum 2163
anlamı 137
anlamadın 43
anlamıyorsun 843
anlamında 18
anlamı nedir 18
anlamıştım 59
anlamsız 76
anlamadım 1209
anlamıyorum 2163
anlamı 137
anlamadın 43
anlamıyorsun 843
anlamında 18
anlamı nedir 18
anlamıştım 59
anlamsız 76