English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ A ] / Annem ve babam

Annem ve babam Çeviri İspanyolca

2,400 parallel translation
Ben yapıyorum çünkü annem ve babam mutlu oluyor.
Lo hago porque les hace feliz a mamá y papá.
Annem ve babam kavga etmişti ve babam bir kaç gün evden gitti.
Mamá y papá estaban peleando, y entonces él se mudó por unos días.
Annem ve babam bir barda tanışmış.
Mi madre y mi padre se conocieron en un bar.
Biz küçükken annem ve babam boşanmış.
Mis padres se divorciaron cuando éramos pequeños.
Aylık Atlantik Dergisi "Çocuk Versiyonu" Lis, annem ve babam bana iki farklı şey söyledi.
Oye, Lis, mamá y papá acaban de decirme dos cosas diferentes.
Annem ve babam seni sadece küçük ruhsuz bir sapık olarak bilecek.
En cuanto papá y mamá sepan, sólo eres un pequeño psicópata sin alma.
Annem ve babam aylardır ayrıymış.
Resulta que él y mi mamá han estado separados durante meses.
Sanırım annem ve babam öldü.
Creo que mamá y papá están muertos.
Annem ve babam, noelde bana daima özel bir şeyler verir.
Mis padres siempres me dan algo especial en navidad.
Annem ve babam burada ve tüm bölüm geliyor...
Mi madre y mi padre están en la ciudad, y... y la división entera va a venir...
Annem ve babam savaşmama yardım ediyor.
Mis padres me ayudan a plantarle cara.
Sahne şovlarının arasında... annem ve babam bazen ekstra iş alırlardı.
Entre escena y escena, mi madre y mi padre hacían de extras a veces.
Annem ve babam araba kazasında öldüler.
Mi mamá y mi papá murieron en un accidente automovilístico.
Sanırım benim annem ve babam da kardeş.
Al igual que mis padres, creo.
Sadece annem ve babam.
Bueno, mi madre y mi padre.
Peki, annem ve babam gibi olmama arzusu nereden?
Así que de eso se trata. No quieres ser como mamá y papá.
Annem ve babamın birlikte bana bağırmasına.
Sólo de mi mamá y mi papá gritándome... juntos.
Hayır. Demek istediğim, belki içini rahatlatır annem ve babam şu an önceden olduklarından daha mutlu.
Si de algo sirve, sé que mis padres son más felices ahora que antes.
Evet, annem ve babam bana borç verseydi benim de yapacağım buydu.
Si, y eso es exactamente lo que habría hecho si mamá y papá me hubieran hecho un préstamo.
Benim annem ve babam evli.
Mi mamá y mi papá están casados.
- Annem ve babam canıma okur.
Mis padres me matarán.
Annem ve babam odalarında iğne düşürse duyabilirim.
Si mi mama y mi papa dejan caer un alfiler en su cuarto, lo puedo escuchar.
Böylece, annem ve babam bilimsel bir ortam vasıtasıyla tanışıyorlar.
Así, mis padres se conocen en un ambiente científico.
Annem ve babam 72'de evlenmiş.
Mis padres se casaron en el'72 en la alcaldía de Bagnolet.
Annem ve babamın üzerinde etkisi çok büyük. Onlar da istemeden de olsa kabul ettiler.
La influencia de Su Eminencia era tan fuerte que papá el Rey y mamá la Reina lo aceptaron.
Sence annem ve babam iyi midir?
¿ Crees que mamá y papá estén bien?
Annem ve babam Güney Afrika Hükümetine karşı siyasi eylemcilerdi.
Mi padre y mi madre eran activistas políticos contra el gobierno sudafricano.
Annem ve Babam eskiden burada çalışırlardı.
Mi madre trabajaba aquí. También mi padre.
Annem öldüğünde, bana bir şey bırakmıştı ve annemle babam neredeyse 60 yıldır beraberdiler.
Um, cuando mi mamá murió, ella me dejó algo, y mi mamá y papá estuvieron juntos durante casi 60 años.
Babam muhasebeci ve annem ise Alaska eski eyalet valisi.
Mi papá es contador y mi mamá es la antigua gobernadora de Alaska.
Annem ve üvey babam onun benim gibi olmasını istedi fakat o hep başka şeyler istedi.
Mi madre y mi padrastro querían que fuera igual que yo, y el quería algo más.
26 yılımı babamın nerede olduğunu merak ederek geçirdim ve annem onun Tahoe'da olduğunu biliyormuş.
Derroché 26 años de mi vida, preguntándome dónde estaba mi padre, y mi madre sabía que él estaba en Tahoe.
Bana anlattı, hep birlikte noelde eğlence parkına gitmiştik ve sen Noel babanın cücelerinden birinin gerçek bir cüce olmasından korkup ağlamıştın, babam da,... "Yeter artık, Daha fazla dayanamayacağım." diyerek o gece bizi terk etmişti. Tek düşündüğün dondurmaydı, eve dönerken annem, hiç bir şeyin değerini bilmediğini söylemişti!
¡ Ella me dijo, fué en la navidad en la que todos fuimos al ferrocarril de Edaville, y tu lloraste porque tenías miedo de que uno de los duendes de santa fuese un verdadero enano, y padre dijo "suficiente, ya no aguanto esto," y se fué esa misma noche y lo único que te importaba era comer helado de camino a casa y madre dijo que no apreciabas nada!
"Babam bir uyuşturucu satıcısı ve annem onu ele verdi."
Mi papi es un traficante y mi mami lo entregó.
Babam, burayı terk ettiğim için aptal olduğumu düşünecek ve annem kendimi beğendiğimi söyleyecek ama buna inanmıyorum.
Papá creerá que estoy loca por dejar esta casa y mamá dirá que sueño despierta. Pero yo creo que puedo hacerlo.
Annem babam ve ben kütüphanede gülümserken çekilen resimler gazetelere çıktı.
Hubo artículos en los periódicos. Fotos de mamá, papá y yo, sonriendo en la biblioteca.
Ve gerçek şu ki, babam ve annem yıllardır sorun yaşıyorlardı.
El hecho es que, papá y mamá llevan años teniendo problemas.
Güzel, çünkü ben de ne zaman bir kız görsem, hemen "Acaba annem, babam ve Andy ne düşünür?" der dururum.
Bien, porque cuando vea a Carl, Siempre estoy como "¿ qué pensarían mamá, papá y Andy?"
Bende babam ve üvey annem ile kalıyordum ve artık... Artık orada kalamayacağım.
Me estaba quedando con mi padre y mi madrastra, y no... no aguanto más.
Bak şimdi, büyük babam öldüğü zaman Meemaw yalnız kalmıştı ve annem haftada üç kez gitmesi gereken bir yer ayarladı. Orada diğer yalnız insanlarla birlikte sosyalleşiyorlardı.
Ya sabes, cuando mi abuelo murió, y Meemaw estaba sola, mi mamá hizo arreglos para ella para visitar un centro tres veces por semana donde ella pudiera socializar con otra gente solitaria.
Büyükannem öldü ve babam annem gittiğinden beri, ne olduğumu öğrenmek bile istemiyor.
No desde que mi mamá se fue.
Her neyse ben de bir sürü resim çektim, kuzenlerimi büyük annem ve büyük babamı falan.
Pues sí, da igual, tomé un montón de fotos de mis primos y mis abuelos y toda la mierda.
Ve annem de, babam onu "Kanti Shah'ın Üzümleri" ni izlerken yakalarsa somurtuyor.
Y mamá se enfurruña como si lo hubiera cazado viendo Las "uvas" de Kanti Sha.
"... özellikle de annem Andy ile ilgilenmeye başladığından... " "... ve babam eve gelmez olduğundan beri. "
En especial desde que mi mamá sólo se ocupa de Andy, y mi papá no está nunca en casa.
Gordon yüzünden işte kendimi çok baskı altında hissediyorum ve eğer Max ve hastalığı hakkında ayrıca Kristina, Haddie, annem, babam, sen, Jabbar, Crosby hakkında ne kadar çok düşündüğümü bilirse muhtemelen beni kovar.
Solo siento toda esta presión en el trabajo por culpa de Gordon y yo solo... si supiera cuanto tiempo pienso en Max y sobre su Asperger y... Kristina, Haddie, mamá, papá tú, Jabbar, Crosby, todo eso, tu sabes probablemente me despediría.
Babamın alışverişe gitmesi lazımmış çünkü fare problemi varmış ve annem siyatiği yüzünden ayaklarını hissedemiyor yani araba süremiyor.
Bueno, papá tuvo que ir a la tienda por un problema con zarigüeyas y puesto que su ciática empeoró, mamá no siente los pies y no puede conducir.
Annem, babam ve ben size minnettarız.
Mama, papa y yo estamos muy agradecidos.
Büyük annem ve büyük babam ölmüş, annem acı çekmişti. Ben ise bunları kullanarak çıkar elde ediyordum.
Mis abuelos murieron, mi madre sufrió, yo cosecho las recompensas.
Sadece, biliyorsun işte, babam gitti annem, kim bilir nerede sen ve ben varız.
Es sólo que, ya sabes, con Papá muerto y Mamá quién sabe dónde, tú eres todo lo que tengo.
Annem babamı sevdi ve babam onu sevmedi
Mi madre amaba a mi padre. Y quería estar con él todo el tiempo pero él no le correspondía.
Ben babamı hiç görmedim, ve annem ben 5 yaşındayken öldü.
Jamás conocí a mi padre y mi madre murió cuando tenía cinco años.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]